Böyle üzücü ve vahim bir konuyu anlatan kutaba ancak böyle güzel bir inceleme yazilabilirdi, emeğine sağlık ☺
Bu kitap kıyımlari genellikle diktaya dönmüş yönetimlerde oluyor, en azından çok büyük çoğunluğu. Çünkü diktatör güçlü gözükse de aslında bir o kadar da korkaktir, her şeyden korkar ve bu nedenle hayatın her anını yönetmeye çalışır: Mesela diktatörun futbol takımı olur, diktatörun sineması, Tiyatrosu olur gibi. İşte diktatör en çok da kitaptan ve onun yazarlarından korkar. Ama en çok kitaptan korkar. Çünkü kitabını yakarsan yazarı susar. Lakin kitabın ilham verdiği insanlar kolay kolay susmazlar, başta susuyor gözükür ancak alttan alta birikerek gün yüzüne çıkar ve diktatörun sonu gelir. Bu nedenle her diktatörun baş düşmanı kitaplardir. Ancak diktatörun istediği kitaplari okuyabilirsiniz, orası ayrı :))
Bu nedenle bence bir yönetim ne kadar iyi olursa olsun, üst üste iki dönemden yonettikten sonra başa gecirilmemeli, bir mola verdirilmelidir. Hani bu ülkesine göre bir dönemden sonra mola şeklinde de yapılabilir. Ancak kesinlikle iki dönemden sonra mola verdirilmeli. Çünkü ne kadar yola iyi başlasa da kişi kendisinin vazgeçilmez olduğu hissine kapiliyor ve herkesi dusmanlastiriyor her geçen sene daha çok güç istiyor ve başta yaptığı üç beş iyi icraat ile halkın da güvenini aldığı için destek buluyor ve giderek dikta bir yönetim oluşuyor. Bu nedenle madem çok iyi birisi, madem ülkesini çok seviyor. İki donemden sonra bi ara ver kardeşim; başkası da bi yönetsin, sonra istersen gene gel, hem ara verince insanlar seni Özler kıymetini bilirler :)
Sonuçta, bu şekilde bir uygulama veya daha sistemli bir uygulama ile diktanin önüne geçilmesi ile en azından bundan sonraki zamanlarda kitap yakmanin, özgür düşüncenin engellenmesinin önüne geçilebilir. (BENCE)