Kitabın ilk 240 sayfası, kitapta neler yazdığını anlatır. Yayınevi ve çevirmenin saçmalıklarına hala dayanabilmiş ve okumaya devam edebildiyseniz, “İKİNCİ KİTAP” diye bir başlık çıkınca sevinirsiniz, nihayet Aristotales ve kitabına başlıyorum diye ama o da ne!!! Başlık “İKİNCİ KİTAP”tır fakat sayfayı çevirdiğinizde karşınıza “BİRİNCİ KİTAP” başlığı çıkar. Tam da okumaya başlarsınız ki, 7,5 sayfa sonra birinci kitap biter ve ikinci kitap başlar ama o da zaten 24,5 sayfadır. “OİKONOMİKA ÜZERİNE” başlığı ile üçüncü kitap başlar ki, “BİRİNCİ KİTAP” ve “İKİNCİ KİTAP” adı altında toplam 32 sayfada okuduklarınız 333 sayfa boyunca tekrar, takrar anlatılır, anlatılır, anlatılır. O da yetmez yunanca harflerle bu 32 sayfa tekrar anlatılır, yine yetmez dipnotlarla anlatılır ve “çok şükür kurtuluyorum” derken okuduğunuz o 32 sayfa, 08 karakter yazı ile 29 sayfa “SONNOTLAR” başlığı adı altında son kez anlatılır ve hala tımarhanelik olmadıysanız, yayınevi ve çevirmene beddualar ve lanetlerle kitap nihayet biter. Kitapta Homeros, Herodotos, Ksenophon, Sokrates, Platon, Strabon gibi pek çok yunan filozof, tiran ve krallar vardır ama Aristotales hiç yoktur aslında. Zira çevirmen sayısız kaynak göstererek bu toplam 32 sayfa tutan ve Aristotales’e aitmiş gibi sunulan birinci ve ikinci kitapların da aslında ona ait olmadığını söyler. 32 sayfa kitaba Kabalcı Yayınevi gibi asıl kitabın 21 katı, “Yunan harfleri ve diliyle kitabın aslı+Türkçe kelimelerin arasına Yunan harfleriyle tekrar Yunancasının da yazılması+değerlendirme+önsöz+dipnot+sonnotlar” eklenecek olsaydı, (Amerika kıtası hariç) Herodotos’un bütün dünyayı anlattığı 817 sayfalık “TARİH” kitabının 817x21=17157 sayfa olması gerekirdi. Bütün bu saçmalıklar, sabır ölçmelere rağmen kitap antik Yunan yaşamına çok güzel ışık tutar. İkinci kitapta antik Yunan tiran ve krallarının “vergi” adı altında halkı nasıl soydukları anlatılır ki, hırsızlığın, yağmanın, talanın, tamahın insanlık tarihi kadar eski olduğunu analarsınız. Fakat o kadar orijinal vergilerle halkını kefenine kadar soyan Yunan tiran ve krallarının hiçbirinin, Deli Dumrul köprü, hastane ve havaalanları yaparak, gelecek 40 yıl boyunca da halkı dövize endeksli olarak borçlandırmayı, dolayısıyla da soymayı düşünemediklerini de görür, hayret edersiniz. Kitabın okunabilir olması için tamamen ukalalıktan, gevezelikten, zırvadan oluşan bölümlerinin çıkarılıp, 70-80 sayfaya düşürülmesi lazım ki, piyasa da henüz böyle bir kitap yok maalesef. Özetlemek gerekirse: Benim gibi başınızı duvarlara vurmak istemiyorsanız sakın ola Aritotales’in “Oikonomika” ve Ksenophon’un “Anabasis-Onbilerin Dönüşü” kitaplarını Kabalcı Yayınevinden almayın lütfen. Niye mi? Hani “söz aptala iki kez anlatılır” derler ya, Kabalcı Yayınevi bize bir sözü 21 kez tekrar eder de ondan. Yoksa her iki kitap da çok değerli ve eşsiz bilgiler içerir.

OikonomikaAristoteles · Kabalcı Yayınevi · 2016127 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Halil Korkmaz