Oxfort sözlüğü Post-Truth kavramını şöyle tarif ediyor: Toplumsal kanaatlerin objektif gerçekler yerine şahsi duygu ve inançlar tarafından belirlendiği ortam. Ve ek olarak kişisel görüşlerin ve kararların, çeşitli ekranlar (Teve, İnternet vs) etkisiyle manipüle edilmesi. Tarihin her döneminde hakikat arayıcılığı tartışılır olmuştur. Ama bu dönemi önemli yapan, Teve'nin ulaşılabilir, sosyal medyanın ise homojen olması ve dolasıyla enformasyonun kolay ulaşılabilir olmasıdır. Hakikat ötesi çağ faşizmin tekrar doğuşudur, nitekim bugün de siyasal alanda aşırı partilerin iktidara geçişlerindeki artış göz ardı edilemez. Demokrasinin lokomotifliğini yaptığı bu hakikat sonrası çağ, Teve ve sosyal medyanın çarpan etkisiyle küresel anlamda karşımıza sürekli yeni sorunlar çıkaracağı kesin. Kitaptan bahsedecek olursak tam bir “Amerikan” olduğunu söyleyebilirim. İlk bölümden son bölüme kadar isimlerini bildiğim-bilmediğim, bir süre sonra araştırmaktan da vazgeçtiğim, siyasetçi, yazar, oyuncu, iş insanı, bilim insanı hatta bazen yazarın kendi yakınları gibi bir çok Amerikalı’nın söylediği yalanları okudum. Beklediğim bir kitap olmadığını söyleyemeliyim. Zira “Hakikat” konusu üzerine bir önce okuduğum, Foucault’dan sonra biraz sığ bir kitaptı. Yazar eserinde psikolojik deneyler dışında başka dayanak vermemiş okuruna. “Hakikat” gibi derin bir konuda hiç sosyolojik ve felsefi çıkarım göremedim. Sadece bilinen bir kaç felsefecinin aforizmalarına ve düşüncelerine dair yorumlarına yer verilmiş. Ancak olumlu tarafı da siyaset ve yönetim bilimi adına başka yerde okumadığım çıkarımlar da mevcuttu ve gayet faydalıydı. Nitekim tam anlamıyla verim alabildiğim bir kitap değildi.

Hakikat Sonrası Çağ: Günümüz Dünyasında Yalancılık ve AldatmaRalph Keyes · DeliDolu Kitap · 201791 okunma

·

159 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Furkan