Herkese merhaba. Bir süredir şehir dışında olduğum için kitap okuma fırsatım çok az olduğu halde elimden gelebilecek tüm imkanları seferber ederek kitap okumaya çalıştım. Bir günde okuyacağım kitabı sanırım üç günde okumuş oldum. Şubat ayında bunu telafi etmem dileğiyle:)
Aziz Nesin’in internetten bulamadığım “Zübük” kitabını sahafçılarda ararken denk geldiğim ve hemen satın aldığım “Bir Sürgünün Anıları” kitabını aşırı bir yoğunluk içerisindeyken okumaya başladım. Bu kitap; Aziz Nesin hakkında çok şey bilmeme ve çok değerli görmeme rağmen okuduğum ilk Aziz Nesin kitabı oldu. Yoğunluk içerinde okumama rağmen çok akıcı, çok zevkli bir kitaptı. Zevkli diyorum çünkü yazar Bursa’da, sürgündeyken yaşadığı o günleri mizahi bir şekilde kaleme almıştır. Okurken; acıma duygusu yerine, “Ne müthiş adamsın sen, acılarını, hayal kırıklıklarını bile bizlere, bizi güldürecek bir şekilde aktarabiliyorsun.” diyebiliyor insan.
Aziz Nesin “Nereye Gidiyoruz” adlı broşürden ötürü 10 ay hapis ve 4 ay Bursa’da sürgüne mahkum edilmiştir. Bursa’da sürgündeyken hayatında bir çok şey değişmiştir. Açlık ile, parasızlık ile, değişik değişik insanlar ile mücadele ederken, bir yandan da arkadasında bıraktığı ailesine nasıl yardım edebileceğinin çarelerini aramaktadır. Bunları da o dönemde Haluk Yetiş’e yazdığı mektuplardan anlayabiliyoruz.
Sırt çeviren insanlara, parasız kaldığı günlere, aç aç uyuduğu gecelere rağmen dimdik duran, duruşundan ödün vermeyen Aziz Nesin sen çok güzel bir insansın. Varlığınla erken yaşlarda tanışmama rağmen, kaleminle geç tanıştığım için kendime çok kızıyorum. Yine de diyorum henüz geç değil. Okumaya devam.
Herkese iyi okumalar diliyorum.
Ufak bir not: Zübük kitabını bulamadım, hediye etmek isteyen olursa seve seve kabul ederim:)