Gönderi

176 syf.
5/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Tedavüldeki Kitaplar Kritik Öyküler
Kitabın yazılma amacı, içinde bulunduğumuz ortamın bizim okumalarımıza, fikrî yapımıza, hatta kuracağımız dostluklara yön verebileceğini, kitapların içselleştirildiğinde bütün hayatımızı çepeçevre kuşatacağını gözler önüne sermektir. Kitabın konusu ise düşünce dünyamızı hâlâ etkileyen kitaplar üzerinden yakın geçmişin portresi ve içsel muhasebedir. ​Yazar, tüm bunları yazarken özeleştiri yapmaktan da kaçınmamış; mahallenin kısıtlı, kısır döngüsünde kendiliğinden ya da belli ideolojilerce benimsenen ve dayatılan kitapların aslında hangi koşullarda, nasıl bir halet-i ruhiye içerisinde ele alındığını, hatta bazı kitaplara gereğinden fazla ehemmiyet verilerek kutsal bir kitap muamelesi yapıldığını, kendisini de işin içerisine alarak eleştirmiştir. Kitabın içeriğine değinecek olursak Tedavüldeki Kitaplar on dokuz bölümden oluşmaktadır. Son bölümde indekse yer verilmiştir. İlk bölüm Taşra Baskısı, yazarın çocukluk günlerine, Şavşat’ın Savaş Köyü’ne götürüyor bizi. Evlerinde bulunan mütevazi kütüphanenin onda uyandırdığı duygulardan yola çıkarak başlıyor yazmaya. Babasının öğretmen olduğunu bildiren yazar, kitapların ne kadar önemli olduğunu şu cümlelerle ifade ediyor: “Kitap mübarekti, gücünü herkesin evinde asılı duran Kur’an’dan alıyordu. O zamanların kavlince bir şey sözle kalmamış, yazıya dökülmüşse kutsaldır.” s.1-2. Robinson Bir de Namaz Kılsa bölümünde ise ilkokul son sınıftayken okuduğu Robinson Crusoe kitabıyla yalnızlık noktasında nasıl bir özdeşlik kurduğunu anlatır. Kendini yeni yeni keşfetmeye başlayan yazar, Robinson’daki bazı imgelemelerin kendi hayatında karşılık bulduğuna değinir. Aslında öyle midir? Bunun kendi tabiriyle “ecnebi” tuzağı olduğunu ve hayatının ilk eziyetini çektiğini sonraları anlayacaktır. Robinson’un kendi kültürümüzde yer alan Deli Dumrul, Bamsı Beyrek, Kiziroğlu Mustafa Bey, Köroğlu’ndan farklı olduğunu ifade eder. Çünkü bunlar zaten çevresinde olan ve alışageldiği kişilerdir ama Robinson öyle değildir. Kitabın vermek istediği asıl mesajı şu şekilde açıklıyor: “Robinson’a dikkat kesildiğimizde oradan erken dönem bilim-din gerilimine, doğa gerçekliği içinde kendine yer bulmaya çalışan yeni bir teolojiye, ben ve ötekine hatta Doğu ve Batı ikilemine ulaşmak pekâlâ mümkündür. Yer yer İncil’i devre dışı bırakan bir Hristiyanlık, yer yer de onu geçmez eden bir nihilizmle karşılaşmak hiç de zor değildir.” s.16 Kitaba ismini veren Tedâvüldeki Kitaplar adlı bölümde ise, yazarın kendisiyle iç hesaplaşma yaptığına, her şeyi sorguladığına şahit oluyoruz. Aslında dışarıdan bakıldığında fazlasıyla abarttığı kişilerin hiç mi hiç okumadıklarını fark ettiğini, arka kapak bilgileriyle ahkâm kestiklerini söyleyerek bir şeyin suretinden ziyade sîretine bakmanın kıymetine dikkat çekmiştir. Yazarı bugüne kadar sağ salim getiren kitaplar vardır. Bunların başını da Şule Yüksel Şenler’ in Huzur Sokağı kitabı çeker. Huzur sokağı ileride pek çok Müslümanın oluşturmaya çalışacağı yeni bir steril mahalle havasını kitap üzerinde modelleme çabasıydı. Fî Tarihinden Beri bölümünde, siyasî söylemlerin oldukça ağır bastığına şahit oluyoruz. Yazar, söylem olarak tehlikeli sularda yüzer bu bölümde, bunu da saklama telaşına girmez. Karantina bölümünde yazarın seksenlerin başında, Erzurum’da İslamî İlimler Fakültesi’nde öğrenciyken yaşadığı, tanık olduğu, gözlemlediği olaylar arasında kalırız. Süleyman Uludağ’ın “İslam Düşüncesinin Yapısı” adlı kitabı bu dönemde yazarın büyülü dünyasını altüst eden bir kitap olmuştur. Üstelik bu kitap, okunmak için istif edilen onca kitabın arasından “en iyisi mi bundan başla okumaya” diye bir ağabey tarafından ısrarla liste başı yapılmıştır. “Ama Uludağ başka şeyler söylüyordu, İslâm’ın erken dönemlerinde oluşmaya başlayan eğilimlerin ekolleşme süreçlerini bir bir masaya yatırıyor ve o tarihlerde yaşanan gerilimleri benim gibi sabi sübyanın duygularını pek fazla hesaba katmadan teker teker sayıyor, ortaya döküyordu. Yeniden İnanmak Bölümü: Yazarın, İmam Hatip Lisesinde okurken dinle olan irtibatının dili de işleyişi de farklılaşmaya başlamıştır. Bu dönemde evlerde kitap kritikleri yaptıklarından söz eder. Sohbet sırası yazara geldiğinde hep yasak olduğunu duyduğu “İslam’da Hükümet” isimli kitabı anlatacaktır. Bu kitapta onu en çok etkileyen şey Kur’an’a Göre Dört Terim’di. Seyyid Kutub’un Yoldaki İşaretler’i, Ali Şeriati’nin Dine Karşı Din’i, Roger Garaudy’nin Entegrizm’i bu çerçevede hatırlanması gereken diğer temel kitaplardır.
Tedavüldeki Kitaplar Kritik Öyküler
Tedavüldeki Kitaplar Kritik ÖykülerNecdet Subaşı · Tezkire · 201664 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.