Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
Oyun 17. yüzyıl Fransa'sın da geçiyor. Kahramanımız cahil bir o kadar da saf üstüne üstlük çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain. Hayatta ki tek amacı var Asilzade olmak... Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alıyor, anlamlı-anlamsız, yararlı-yararsız ama mutlaka masraflı her çabayı gösteriyor. Gülünç duruma düşüyor, alay konusu oluyor ama hedefi olan Soylu sınıfa girebilmek için elinden gelen tüm saflığı gösteriyor. Şimdi oyunun yazılma nedenine gelelim; 1600'lü yılların Fransa'sına gidelim. Osmanlı'nın gücünü hem kıskanan hem de ordusu Girit'te Osmanlılar tarafından hezimete uğratılan Fransa kralı 14. Louis, İstanbul elçisini geri çağırıyor. Osmanlı da "Bu Fransızlar elçiyi geri çekerek ne amaçlıyor?" diye düşünüp, Fransa Kralına bir mektupla sormaya karar veriyorlar. O zamalarda Osmanlı'nın Fransa'da elçisi yok, bu yüzden mektubu Süleyman Ağa götürüyor ama kendisi elçi olarak değil sadece mektup taşıyıcısı olarak gidiyor. Fransa kralı Süleyman Ağa'yı elçi sanıyor. Süleyman Ağa diyor ki ben bu mektubu sadece krala veririm. Kral da tamam huzuruma çıksın diyor. Ama Süleyman Ağa altın ipliğinden elbise giymiş. Kralın altta kalmaması için altından bir elbise hazırlanması lazım. Kral hazırlanıyor, Süleyman Ağa mektubu teslim ediyor. Onun elçi değil bir ulak olduğunu anlayan Kral'ın yüzü düşüyor. Bir de "Kralımızın elbisesini nasıl buldunuz?" sorusuna Süleyman Ağa "Padişahımızın selamlamaya çıktığı at bile daha süslü" diyince Kral alay konusu oluyor, özellikle de aralarında olmayı çok önemsediği asiller arasında. Bu yüzden Moliere'i çağırıp Türkleri aşağılayan bir oyun ısmarlıyor. Sonra ne mi oluyor dersiniz, Ortaya çıkan oyun Turkleri degil Kral'ı ve Fransa'yı eleştiriyor, gülünç gösteriyor...
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20165,1bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.