Gönderi

Genç Semih'in Arayışları (öykü, lütfen okur musunuz :)
Anne baba yeter artık! Benim üzerime çok geliyorsunuz, bunaltıyorsunuz beni. Ben özgür olmak istiyorum. Bende gezip dolaşmak, eğlenmek istiyorum. Arkadaşlarımın yaptığı gibi bende gece geç saatte eve gelmek istiyorum. Benimle neden bu kadar çok uğraşıyorsunuz? Ben size ne kötülük yaptım? Hem eğlenmek gezmek suç mu? Kitap okumak, ders çalışmak karın doyurmuyor baba. İnsanlar çalışmadan para kazanıyorlar. Geçenlerde bi arkadaşım bahiste kazandığı parayla tatile gitti. Sonrasında büyük borca girdi ama boşver. Ne güzel değil mi? Of anne sen sus! Babamla konuşuyorum ben. Sen karışma. Ama baba neden kızıyorsun? Bende gülmek, sevinmek, mutlu olmak istiyorum. Hem siz benim mutluluğumu istemiyor muydunuz? -Bu anlattıkların seni mutlu edecek şeyler değil. Böyle mutlu olamazsın. -Sende kimsin? Ben odamda yalnız olduğumu sanıyordum. -Yalnız olduğunu sanmak en büyük gafletlerinden birisi. Kimse yalnız değildir. Her yaptığınızı gören vardır. Benim kim olduğum mu yoksa senin içinde bulunduğun acz ve yoksunluktan kurtulman mı daha önemli. -Tabii ki benim sıkıntılarımdan kurtulmam önemlide... Sen ne yapacaksın ki? Babamın arkadaşı falan mısın? -Yaratılmışların en şereflisi olarak okuyor musun? -Evet her gün facebook twitter'da onlarca paylaşım okuyorum çok bilgi verenlerde var. Bende paylaşıyorum bazen. -Araştırmadan, sorgulamadan yazılanları doğru kabul ederek bazılarına iftira atmış olmaz mısın? Bazılarının hakkına girmiş olmaz mısın? Bunları hiç düşündün mü? Okumakla doğruyu öğrenmeyi amaçlamalısın. Doğruyu öğrenmek için önce kutsal kitabı okumalısın. Doğayı, evreni, kendini tanımalısın. Bunlar için ilim öğrenmek mecburiyetindesin. Onun için de çok okumalısın. Okurken sorgulamalı ve gerçeği araştırmalısın. Malayani yani boş şeyleri okuyarak da zihnini bulandırmamalısın. Sana fayda sağlayacak her kitabı okumaya çaba sarfetmelisin. -Ama ben... -Evet biliyorum sen iyi niyetlisin. İyi niyetin kul hakkının önüne geçmiyor ve bu konuda hakkını yediğin kişiden helallik alman gerekiyor. -Peki madem öyle bu konuda daha dikkatli olmaya çalışacağım. Annem babam bana çok karışıyorlar. Bende onlardan uzaklaşıp internette vakit geçiriyorum. -Annen ve babanın senin üzerinde, seninde annen baban üzerinde hakların vardır. Ana babaya isyan etmek, karşı gelmek büyük günahlardan birisidir. Anne babaya iyilik yapmak ise yaratıcının en sevdiği amellerdendir. Onlar seni güzel terbiye etmek için seninle uğraşıyorlar. Seni doğru yola yöneltmek için, iyi ve güzel huylu bir vatandaş olman için hareket ediyorlarsa saygı duymalı ve onlara karşı iyi davranmalısın. Onları hoşnut edecek davranışlarda bulunmalı, bir iş yaparken de izin ve rızalarını almalısın. Onların seni eğitmesi sana karşı görevlerindendir. Bu sadaka vermekten çok evladır. Annen ve babana, seni imandan uzaklaştırmadıktan sonra onların söylediklerine uymalı, onların kalplerini kırmamaya çalışmalısın. Bu sözler başlangıçta sana anlaşılması zor veya mantıksız gelebilir. Onlar senin ebeveynlerin ve senin kötülüğünü istemezler. Babanın razı olmayacağını bildiğin şeyleri istemen cahilliktir. Cahillik etme. -Bazen arkadaşlarım bana sen çocuksun hâlâ büyümedin, babanın dizinin dibinden ve söylemlerinden ayrılmıyorsun diye alay ediyorlar. Emzik verelim mi falan diyorlar. Çok bozuluyorum. -Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeylerin peşine düşme. Ailenle arkadaşların arasında ikilemde kaldığın zaman şunu düşün. Bazı hataların telafisi mümkün değildir ve o yanlıştan geri dönüş yolu da yoktur. Seni kim aldatır? Kim senin gerçek anlamda iyiliğini ister? Kim sana güvenle bakabilir? -Ben böyle ikilemde kaldığım zamanlarda ümidimi de kaybediyorum kendimi boşlukta gibi hissediyorum. İçimi dökecek bir arkadaşım olsun istiyorum. -Senin en yakın arkadaşın sen doğduğundan beri senin yanından ayrılmayanlardır. Senin annene olan hakkını ödeyemezsin. O hiçbir şey yapmamış olsa dahi seni dokuz ay karnında taşımasını ve hep seni düşünerek hareket etmesini, sen doğduktan sonra da senin üzerine titremesini ve seni yedirip, içirmesini unutmamalısın. Hem o seni küçükken şefkat ve merhametle büyütmüştür. Sadece bu anlattıklarım yüzden bile annene bir of bile dememelisin. Ümitsiz olma, ümidini kaybetme, ümit sevgiyi doğurur, sevgi dünyayı kurtarır. Hiç bir zaman ümitsizliğe, yeise kapılmamalısın. Her zaman için bir çıkış yolu vardır. Hep çıkış yolunun peşinde ol. Sorunları kafanda, zihninde çok büyütme. İnsanoğlu çok üstün bir varlıktır. Yapabileceklerinin genişliğinin sınırını sen daha bilmiyorsun. -Bu arkadaşlar yani benim arkadaşlar, bakıyorum da sanki pek benim iyi olmamı istemiyorlar gibi. Neden bunlar beni buluyor. Ben hiç mutlu olamayacak mıyım? -Bu yaşlarda böyle melankolik olman ve kötü düşüncelere kapılman zamanın hastalıklarından birisidir. Sen dosdoğru ol, insanlara karşı olan tavırlarını güzelleştir, birisi ile karşılaştığında tebessüm et, aciz ve zorda kalanlara yardım etmekten vazgeçme, bunları hayatında uyguladığın zaman göreceksin ki senin yanında iyi, dürüst ve samimi arkadaşlar, senin mutlu olmanı isteyen dostların yer alacaklardır. Yeter ki sen inanmaktan vazgeçme. -Peki neden hep ben kandırılıyorum? -Agâh ol. Yani uyanık ol. Çevrende yaşananları anlamaya çalış. Olayların farkında olmaya çaba sarfet. Bir kez kandırılabilirsin ama aynı sebepten ikinci kez kandırılmamaya çok dikkat et. Konuştuğun zaman doğruları konuş. Sakın ikiyüzlü davranma. İlim öğren. Anlamadıklarını sor, sorgula, araştır ve gerçek sebeplerini öğrenmeye çalış. Bu konuda öncelikle anne babana danış, sonrasında aile büyüklerinden veya dostlarından bilgisi ve görgüsü ile nam salmış kişilere de danış. Başkalarının başlarına gelen kötü olaylardan da feyz almaya çalış, ders çıkar. -Ben geç saatlere kadar oturuyorum, anneme babama kızıyorum kendi kendime, sonra çok sinirleniyorum ve çıkmaza giriyorum. Arkadaşlarımı arayıp derdimi anlatıyorum. -Kendine, vücuduna ziyan etme. Bu beden sana verilmiş bir emanet. Emanete güzel bak. Ona sahip çık. Hata yaptığın zaman erdemli davran ve hatanı kabul et. Bu seni daha güçlü kılar. Çünkü artık o hatayı tekrar işlemek istemezsin. -Bazen arkadaşlarımla birlikteyken mutlu oluyorum. Beni dinliyorlar. Bana bazı şeyler verip benimde içmemi istiyorlar. Gerçi şimdiye kadar kabul etmedim ama çok daha mutlu oluyormuşsun. -Gerçek mutluluk o değildir. Onlar bal görünümlü zehirlerdir. Görünürde mutlu olmak kolaydır. Yüzün gülebilir ama için kan ağlar. Kalbin katranlaşır. Sonrasında merhametsiz ve acımasız birisi olabilirsin. Geçici mutluluklar peşinde olma. Anlık mutluluklar beynini uyuşturur. Sende aldananlardan olursun. Kötü ahlaklı biri olmak mı, yoksa başarılı ve örnek insan mı olmak istiyorsun? Eğer örnek olmak istiyorsan örnek insanların yolundan gitmelisin. Örnek şahsiyetlerin yaşantılarını okumalısın. Hakkın peşinden koşmalı, iyiliği güzelliği araştırmalısın. Mutlu olmak için önce vicdanının sesine kulak vermeli, ahlaklı, dürüst ve çalışkan birisi olmalısın. -Ben neden böyle zorluklarla karşılaşıyorum bu işin kolay yöntemi yok mu? -Bu dünya bir imtihan yeridir. Öğretmen sınav yapar bazı öğrenciler iyi notlar alır bazılarıysa kötü. Ama öğretmen öğrencilerinin kötü not almasını ister mi? Hayır istemez. Sende bunun bilincinde olarak hareket edeceksin. İmtihandan başarılı bir şekilde çıkmak içinde çok çalışmak şarttır. Bu dünyada ise ne iş yapıyorsan işini sahiplenip, güzel yapmalı ve çalışkan olmalısın. Helâl ve hoş olan, elinin emeği ile elde edilen kazançtır. Dürüst bir şekilde çalışmalısın. Dürüst çalışmak demek; hak yememek, yaptığın her işte doğru olmak, ahlâklı olmak, başkasının namusuna göz dikmemek, anne babaya itaat etmekten geçer. Anne babanın hoşnut olacağı şeyleri yapmaya çalış. Dünyada en çirkin şey ise tembelliktir. Tembellikten uzak durmalısın. -Bazen kalbimin sıkıştığını, ruhumun daraldığını hissediyorum. -Dua et. Dua etmek kalbin ferahlamasına yol açar. Sığınılacak yegâne liman, yaratcının limanıdır. O'na sığın ve O'ndan kurtuluşa ermeyi murad et. -Benim arkadaşlarımla münasebetim nasıl olmalı? -İnanan insanlar birbirleriyle ancak kardeştirler. Sen aslında onlarla kardeşsin. Kardeş de diğer kardeşlerinin her zaman iyiliğini ister, ona her daim destek çıkar. Yalnız bu söylediklerimi onlar bilmiyor olabilir, o zaman onlara da birisi öğretmeli. Bu sen olabilirsin. Tabii ki sen de çok okumalısın. Hakkı, batılı, yalanı, tuzağı öğrenmelisin. Kardeşler birbirlerine hakkı tavsiye ederler. Şeytanın vesveselerine, tuzaklarına karşı birbirlerini uyarırlar. Kardeşlik bağlarını güçlü tutmalısınız. Haksızlık karşısında zalimlere karşı birlikte hareket etmeli, onlara boyun eğmemelisiniz. Sürekli birbirinize iyiliği teşvik ve tavsiye etmelisiniz. Birbirinizi kötülüklerden, aşırılıktan ve sapkınlıktan korumalısınız. Kıskançlıktan, kin duymaktan, nefretten uzak durmalısınız. Arkadaşların arasında birleştirici, bütünleştirici rol oynamalısın. Arkadaşlarınla kardeş gibi olmanız, sizleri alay etmekten, ayıplamaktan, kötü lakap takmaktan, su-i zanda bulunmaktan, kusur araştırmaktan, gıybet etmekten, dedikodu yapmaktan alıkoymalı. Toplum içerisinde güven vermeli, vefa göstermeli, merhametli davranmalı, affedici olmalısınız. Şunu da hiç unutma! Allah işini güzel yapanları sever. -Şimdi bazı şeyleri daha iyi anlıyorum. Ama sen.... Ne oldu? Neredesin? Bi teşekkür bile etmeme izin vermeden nereye gittin? -Semih, oğlum, kiminle konuşuyordun sen? -Az önce buradaydı. İsmiii.. Yok ismini söylemedi. İsmimin ne önemi var falan dedi. Ailenin önemi, anne babanın kıymeti, arkadaşlık ilişkileri gibi konular hakkında uzun uzun anlattı. Bana güzel nasihatler verdi. Çok şey öğrendim kendisinden. Kafamı bi çevirdim. Birden kayboldu. Sen onu çıkarken görmedin mi? -Yok oğlum. Ben saatlerdir içeride iş yapıyordum. Giren çıkan birisi olsaydı kesinlikle görürdüm. -Peki kim bana böyle akıl verir, düşünmemi sağlayacak güzel fikirler sunar? - Sanırım ben kim olduğunu biliyorum. -Kimdi o anne? -Babanla ben aylardır senin için dua ediyorduk. Biz ne yapsak ne etsek oğlumuz bizi dinlemiyor, ona gerçekleri gösterecek, doğru yola iletecek birisinin karşısına çıkmasını nasip eyle diye Allah'a dua eder dururduk. Sanırım dualarımız kabul olmuş çok şükür. - Hımmm demek öyle. Öyleyse Annecim beni affedin. Ben sizleri çok üzdüm, çok kırdım. Şimdi çok pişmanım. Benim iyiliğimi istediğinizi anlayamadım. Özür diliyorum sizlerden. - Yok oğlum sen özür dileyecek bişey yapmadın. Sen bizim oğlumuzsun. Senin mutluluğun bizim mutluluğumuzdur. Bundan sonra inanıyorum ki hep birlikte çok daha güzel ve huzurlu bir aile olacağız. ömer yaşar
··
503 views
Pol Gara  Yeşim Firûzan okurunun profil resmi
Semih! youtube.com/watch?v=iSSHgnt... :)) Bu video da mesela tüm Semih'lere, mesela tüm Hatice'lere, mesela tüm gençlere ve tüm insanlara gelsin... :)) Bizden de bir güzellik eklensin güzel iletinize https://1000kitap.com/Readandthought . Yüreğinize sağlık, kalplere ulaşsın İnşallah. :))
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
“Öf deme sabret ve bekle, 20 yaşında ölüp 80 yaşında mezara girme, İstediklerin olmadığı zaman şımarık bir çocuk gibi isyan etme, Seni yaratan mutlaka bir hesap yapıyordur, Sana düşen evinin önünü süpürmek işe oradan başla, Allahtan hep karşına iyi insanlar çıkarmasını bekle ve o insanları biriktir, İnsanları yargılama, dedikodu yapma..” Ve daha birçoğu, o kadar güzel konuşmuş ki hayran kalmamak elde değil. Teşekkür ederim böylesi güzel insanlarda varmış dedirttiğiniz için Yeşim hanım. Arka fondada en çok beğendiğim filmlerden olan ve defalarca izlediğim Çağan Irmak’ın Babam & Oğlum filminde çalan müzikti, müziği de hoşdu be :) dediğiniz gibi umarım kırık kalplerde makes bulur yazdıklarım ve birilerinin yarasına merhem olur inşallah...
1 next answer
Taha Tuğyan okurunun profil resmi
Genel anlamda verilen mesaj anlamlı ve güzel. Kaleminize sağlık. Fakat okuduğumda gözüme birşey çarptı, zannımca eleştirmek isterim. "İyi ve güzel huylu bir vatandaş olman için hareket ediyorlarsa, onlara itaat etmeli ve onlara karşı iyi davranmalasın." bu cümle bütününde yer alan 'itaat' kelimesi bence doğru değil. Bu kelime yerine "saygı duymalısın" cümlesi daha da güzel olurdu. Bunun haricinde yazınızda beğenmiş olduğum ve paylaşmak istediğim kısım da şu: "Ümit sevgiyi doğurur, sevgi dünyayı kurtarır."
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Çok çok teşekkür ediyorum Taha hocam. Ben eksik ve yanlış tarafımı gösteren insanları seviyorum. Hep iyisiniz demek beni yüceltmez. İtaat konusunu dikkate alacağım. Paylaşmanıza da saygı duyarım efenim.
Timur Karahan okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık hocam 👍🙏
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Timur kardeşim.
Nazlı Gül okurunun profil resmi
İşte budur.. Öyle güzel anlatmışsınız ki. Erdemli bir insan olmanın püfleri gibi. Uyarıcı, etkileyici, samimi bir dilde bir o kadar içten. Aslında hayatın anlamı bu ruhu hep yaşatmaktan geçiyor. Kaleminiz daim olsun @Readandthought 👏👏👏👏
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Çok memnun oldum. Kötü yazmış olduğumu söyleseydiniz de memnun olurdum. Yazdığım öyküler içerisinde en çok uğraştığım buydu. Çünkü konusu önemliydi ve hata yapmamaya özen gösterdim. Umarım öyle de olmuştur. Teveccühünüz beni ziyadesiyle memnun etmiştir efendim :) eksik olmayın 🙋
Taha Tuğyan okurunun profil resmi
Rica ederim hocam. Devam yazılarınızı bekliyorum. Kaleminiz daim olsun.
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Eksik olmayın. İnşallah efendim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.