Albayım mektubunuz varHikaye albay, eşi, oğlundan kalan horoz arasında ama zengin Sabas ve doktor bey' in konuşmalarıyla da renk katılmış.
Gazetelerin gerçekleri yazmadığı, sokağa çıkma yasağının olduğu her şeye bir çanı olan bir ülke.
Emekli bir albay ama emeklerinin karşılığını, 15 yıldır her cuma bıkmadan usanmadan gittiği limandan devletinden gelecek bir mektup ile almayı bekliyor "emekli aylığını," bu yüzden hep yeni bir umutla gidiyor, sabırla gidiyor ve siz de o mektubu albay ile birlikte umutla bekliyorsunuz. (Her ne kadar da kitabın adı kitap hakkında bilgi verse de umut işte)
Albayın sabrı ve umudunun eşince tanımı tam bizlik; "Bir mektubu on beş yıl bekleyebilmek için insanda bir öküzün sabrı olmalı, sende olduğu gibi."
Yokluk, yoksulluk. Hazırdakiler de tükenince geçinebilmek için evlerinde paraya çevrilebilecek ne varsa satma düşüncesi içindeler. Horoz dövüşü yüzünden hayatını kaybeden oğullarından kalan horozu da var bu yokluğun içinde, yeri geliyor mahalledeki gençler karşılıyor horozun yemeğini, yeri geliyor kendi boğazlarından kısıp, onu doyurmaya çalışıyorlar. Onun horoz dövüşünden gelecek para da başka bir umutları...
Horoz albayın vazgeçemediği, karısının gözünün çöpü.
Albay umut dolu, sabırlı, kadın umutsuz, sabırsız...
Yoksulluğun verdiği çaresizlik, hep bir umuda bel bağlama...
Onu bunu satmayı teklif eden, hiç bişeyin satılamayacağını düşündükçe ne yapacaklarını soran, horoz dövüşü kaybederse yine ne yapacaklarını soran, aç kalmaktan korkan, yorgun, hasta ve sabrı taşan eşine albayın (bu ana ulaşması yetmiş beş yılını -dakika dakika, yaşamının yetmiş beş yılını almıştı. Yanıtlarken yalın, açık ve yenilmez hissetti kendini.)
"Elinin körünü."
Verdiği cevap ve bu cevap ile sonlanıyor kitap. Sonlanıyor da, bitiyor bitiyor da 44. gün, ocak gelmeden, ocağın yirmisi gelmeden...
Bir mektup yazalım albaya ve postacı desin ki "albaya mektup var."
Ve her zaman bana, gördükçe, hissettikçe, düşündükçe acı veren ve dünyadaki en kötü şey olduğuna inandığım şey "çaresizlik," Allah kimseyi çaresiz bırakmasın..."
Hanginiz daha çok yoruldunuz bilemedim ki...
Aklımızda da bulunsun
-Sevgiyi bilmeyenden uzak dur.
"Aldırma albay. Sevgiye güven."-