Gönderi

76 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Albayım mektubunuz var
Hikaye albay, eşi, oğlundan kalan horoz arasında ama zengin Sabas ve doktor bey' in konuşmalarıyla da renk katılmış. Gazetelerin gerçekleri yazmadığı, sokağa çıkma yasağının olduğu her şeye bir çanı olan bir ülke. Emekli bir albay ama emeklerinin karşılığını, 15 yıldır her cuma bıkmadan usanmadan gittiği limandan devletinden gelecek bir mektup ile almayı bekliyor "emekli aylığını," bu yüzden hep yeni bir umutla gidiyor, sabırla gidiyor ve siz de o mektubu albay ile birlikte umutla bekliyorsunuz. (Her ne kadar da kitabın adı kitap hakkında bilgi verse de umut işte) Albayın sabrı ve umudunun eşince tanımı tam bizlik; "Bir mektubu on beş yıl bekleyebilmek için insanda bir öküzün sabrı olmalı, sende olduğu gibi." Yokluk, yoksulluk. Hazırdakiler de tükenince geçinebilmek için evlerinde paraya çevrilebilecek ne varsa satma düşüncesi içindeler. Horoz dövüşü yüzünden hayatını kaybeden oğullarından kalan horozu da var bu yokluğun içinde, yeri geliyor mahalledeki gençler karşılıyor horozun yemeğini, yeri geliyor kendi boğazlarından kısıp, onu doyurmaya çalışıyorlar. Onun horoz dövüşünden gelecek para da başka bir umutları... Horoz albayın vazgeçemediği, karısının gözünün çöpü. Albay umut dolu, sabırlı, kadın umutsuz, sabırsız... Yoksulluğun verdiği çaresizlik, hep bir umuda bel bağlama... Onu bunu satmayı teklif eden, hiç bişeyin satılamayacağını düşündükçe ne yapacaklarını soran, horoz dövüşü kaybederse yine ne yapacaklarını soran, aç kalmaktan korkan, yorgun, hasta ve sabrı taşan eşine albayın (bu ana ulaşması yetmiş beş yılını -dakika dakika, yaşamının yetmiş beş yılını almıştı. Yanıtlarken yalın, açık ve yenilmez hissetti kendini.) "Elinin körünü." Verdiği cevap ve bu cevap ile sonlanıyor kitap. Sonlanıyor da, bitiyor bitiyor da 44. gün, ocak gelmeden, ocağın yirmisi gelmeden... Bir mektup yazalım albaya ve postacı desin ki "albaya mektup var." Ve her zaman bana, gördükçe, hissettikçe, düşündükçe acı veren ve dünyadaki en kötü şey olduğuna inandığım şey "çaresizlik," Allah kimseyi çaresiz bırakmasın..." Hanginiz daha çok yoruldunuz bilemedim ki... Aklımızda da bulunsun -Sevgiyi bilmeyenden uzak dur. "Aldırma albay. Sevgiye güven."-
Albaya Mektup Yazan Kimse Yok
Albaya Mektup Yazan Kimse YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 19968,5bin okunma
··
222 görüntüleme
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Çok düşündürücü: "Gazetelerin gerçekleri yazmadığı, sokağa çıkma yasağının olduğu her şeye bir çanı olan bir ülke." Ve devamında okuduklarım. Bir benzerlik hissi ile mi okudum, yoksa duygularım okuduklarım ile bir bağlantı kurmaya mı çalıştı anlamadım. Ama anladığım ve farkında olduğum tek şey, hayatta nerede olursa olsun, hep bir benzerlik, hep bir eş güdüm içerisinde ilerleyen düzen olduğu! Bir baskı. Evet, her yerde, her tarafta, her yönetim katında bir baskı ile "ERK" benim elimde çabası var ortalıkta. Kimse artık bir komşusu, bir yakını ne haldedir, nasıldır acaba diye düşünmek bile istemiyor ve kendini kurtarma gayesinde. Hayat, hayat bize bunu dikte ediyor ve yokluk, yoksulluk biz insanlara kadermiş, yazgıymış dercesine dayatılmak isteniliyor. Oysa hani bu dünya bir özgürlük dünyasıydı ve gezegene dair tüm kaynaklar herkes için kullanılabilir ve erişilebilirdi?! Doğru ya, "kim, kime bu kaynakların kullanım hakkını vermişti?" önce bunu bilmek gerekliydi! Ah ben neler saçmalıyorum gene... İncelemeniz, kitaba dair tanıtımınız ve vermiş olduğunuz emeğiniz için teşekkür ederim. Edebiyatınız ve kaleminizden damlayan mürekkebiniz daim olsun Günay Hanım!
Günay okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, çok sağ olun. Ben de kendi kendime hep diyorum ki "okuduğum çoğu kitapta ülkemi, insanlarını bulmak zorunda mıyım?" Ama bütün dünya aynı sorunlarla boğuşuyormuş ve hala da boğuşuyoruz. Benzerlik görebilendedir, hissedebilendedir ki tabi ki var inkar edenler olsa da. Filler ve karıncalar ve daha niceleri... Herkes artık kendi halinde, kendi derdinde evet, maalesef çoğunu şartlar bu hale getiriyor. Söylenecek çok şey var dünyanın sistemiyle ilgili. Yorumunuz için teşekkür ederim saçmalık değil tamamen gerçek.
3 sonraki yanıtı göster
barış okurunun profil resmi
inceleme için teşekkürler, albaya ben mektup yazasım gelmişti o derece etkileyici bir kitap, ben de gözüm kapalı öneririm.
Günay okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim. Evet benim de geldi, sonu da iyi olsaydı keşke...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.