Gönderi
Herkese merhaba. Sizlere harika bir kitapla geldim. Böyle bir kitap olamaz yani. Bu kitabı elime aldığım gibi o gün bitirdim diyebilirim. Bence sizlerde okursanız hemen bitirceksiniz diye düşünüyorum. Fazla uzatmadan kitabın konusuna geçmek istiyorum. Ay’da 172 Saat 2008’de Norveç’in önemli edebiyat ödüllerinden biri olan Brageprisen’i kazanmış, şimdiye kadar on ayrı ülkede yayımlanmış bir kitapdır.
Ay’da 172 Saat, 2010 yılında, NASA merkezindeki bir toplantı odasına başlıyor. Kalantor amcalar toplanmışlar, yeni bir Ay yolculuğu yapılmalı mı, yapılacaksa kamuoyu nasıl ikna edilmeli gibi konuları tartışıyorlar ve bu arada, 70’lerde Ay’da inşa edilmiş, DARLAH 2 adlı, gizli bir üs olduğu ve oralarda açıklayamadıkları bazı olaylar döndüğü ortaya çıkıyor. Sonra, Ay’daki üssün nasıl kimse fark etmeden yapıldığı tartışılıyor ve üssün Ay yüzeyindeki makineler tarafından, uzaktan kontrolle inşa edildiği anlatılıyor.
En sonunda, toplantı odasındaki insanlar, yeni Ay seyahatinin mineral arama bahanesi ile gündeme getirilmesine ve uluslararası kamuoyu yaratmak için de gençler arasında bir çekiliş yapıp kazananların, bir haftalık program dahilinde Ay’a gönderilmesine karar veriyorlar. Şahane bir fikir değil mi? Ay’a bir avuç çocuğu göndermek.Bu girişten sonra 2018 yılına atlıyoruz, NASA’nın çalışmaları tamamlanmış; Ay yolculuğu, amacı ve en önemlisi yolculuğa birkaç gencin de katılacağı ilan edilmiş; şanslı gençleri seçmek için başvurular açılmış.
Çekilişi kazanacağı en baştan belli olan gençleri tek tek tanımaya başlıyoruz. Önce Mia’yla tanışıyoruz, sonra Midori ve en son olarak da Antonie'ile tanışıyoruz. Bu 3 gencin kısa kısa yaşamlarına tanıklık ediyoruz.
Bu genç arkadaşlarımızdan sonra, NASA’da görev yapan birkaç astronotla da tanışıyoruz ve görevle ilgili kaygılarını görüyoruz. Bir de, bir bakımevinde yaşayan, NASA’nın bir biriminde yıllarca güvenlik sorumlusu olarak çalıştıktan sonra emekli olan Bay Oleg Himmelfarb’la tanışıyoruz.
Korku/gerilim yönünden ben epey gerildim ve beğendim. Hatta etkilendim bile. Hala aklımdan çıkmıyor diyebilirim kitabın sonu özellikle. Mutlaka okuyun. Tavsiye ediyorum.
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.