Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

199 syf.
8/10 puan verdi
-Ya yaşa, ya öl. -İkisi de olmuyorsa? -Uydurun Aslan Bey, uydurun. Zaten her şey çok uyduruk. Zamanın Farkında, Şule Gürbüz'ün beş farklı öyküsünden oluşan, Oğuz Atay Öykü Ödülü'ne sahip, felsefe ve edebiyat birleşimiyle oluşmuş, hoş bir kitap. Toplumcu, özgün, soyut, karakterler üzerinden genele doğru, iğneleyici ve sorgulayıcı bir dille yazılmış. Cümle yapısı uzun fakat çok etkileyici. Her cümle başlı başına bir öykü... Kitabın ilk öyküsünde, müzik eğitimleri alıp zamanla kendisi de bu alanda eğitimci olan bir adamın, geçtiği yolun zorlukları ve bu yolda karşısına çıkan anlamsız kuralları, eksiklikleri ve fazlalıkları sorgulama ve eleştirme hali anlatılıyor. Müzik terminoloji ve kuram işi değildir, en çok ruh işidir. Hissetmek ve karşı tarafa hissettirebilmektir. Solfej, bono falan ezber işidir, yürekten göklere seslenebilmek hepsinden çok daha büyülüdür. #40472571 Öyküde sistem eleştirisi de mevcut. Hangi mesleğe tabiiysen, nerede büyümüşsen, hangi dine mensupsan halin tavrın da o yönde olmalıdır gibi yanlış, kalıplaşmış düşünceleri eleştiriyor. -Rock müzik yapıyordu dimi bu çocuk? -Yok be, klarnet çalıyor, Kültür Bakanlığı'nda. -Hadi canım, e ama küpeleri, upuzun saçları, üzerinde de hep siyah deri ceketi var... İkinci öykü de, kendince edebiyat ve kültür kumkuması olan anne babasının, kendini bulmasına ve yatkınlığını keşfetmesine izin vermedikleri bir gencin hikayesi anlatılıyor. Aile, kişiliğin şekillenmesinde önemlidir. Önemlidir, otorite değil. Her bireyin var oluşunu keşfetmesi ve düzene, sisteme, dünyaya, olana, olmayana karşı savunma mekanizması farklıdır. Ben şarkı söylerim, sen kitap okursun, o fotoğraf çeker, başkası suyun kaldırma kuvvetini bulur. Her birey özgün ve özgürdür. Üçüncü öyküde, rastlantılar sonucu geleceğiyle ilgili küçük ipuçları keşfeden ama yanlış keşfeden bir kadının ısdıraplı bekleyişi anlatılıyor. -Elif, senin baban ne iş yapıyordu? -Eğitmen. -Vaaay. -Felsefe mi, türkçe mi, tarih mi, ne? -Şey, şey... Ya, öğretmen bize bakıyor, susalım kızacak. (İlla süslü bir kelime kullanacaksın değil mi, at antrenörü diyemedin...) Dördüncü öykü mutfak. Birleştiğimiz yerin, aile olduğumuz yerin öyküsü. Saat 7 olmadan o sofraya oturulur. Otobüste çıkan kavga, derste bilinen soru, işyerinde ki kayırma ve bilimum hikaye orada anlatılır. Bazı mutfaklar kendi yaşamını konuşur, bazıları başkalarının yaşamını... Beşinci ve en can alıcı öykü "Zamanın Farkında." Bu öyküde Aslan Bey kendini anlatıyor. Yalanlarını, görünmek için yaptığı yanlışları, görmemek için yapmadığı ya da yapıyor gibi göründüğü şeyleri. Hem de farkına vararak, zamanın farkına vararak. Toplumu insanlar üzerinden, insanları da yapıp ettikleri üzerinden eleştiriyor. Özenen, kendi gibi olamayan, ne olduğunu ve yerini bilmeyen, başkaları iyi olduğunda rahat uyuyamayan, kendisi iyi olduğunda ise ana haber bülteni tadında yayınlar yapan insan, insan mısın harbi sen? #40692412 İnsanlar bazı şeyleri yaşamını basit halde sürdürmek için yaparlar, bazılarını da sadece yer edinebilmek için. Yer edinmek hatta o yere zorla gelebilmek için neler yapmazlar ki? Rüşvetler, adam kayırmalar, haksızı yüceltmeler, düşenin değil küfesi sağlam olanın yanında olmalar... Öf, sürüsüne bereket! İnsan olmaya gör, başına neler gelir şu hayatta. Ve bu başına gelenleri, ne kadar kendin olursan o kadar çabuk kabullenebilirsin. Çünkü herkesin mutluluğu da mutsuzluğu da kendisi için biriciktir. Kişi kendi olmalı, içine bakmalı, herkesten önce kendini keşfetmeli ve anlamalıdır. Yararı herkese dokunabilmeli, zararı en az şiddette yönetebilmelidir. İnsanın tarifini veremiyoruz, koşuuun! #40707664 #40610463 Sevgiyle. Keyifli okumalar.
Zamanın Farkında
Zamanın FarkındaŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20111,040 okunma
··
286 görüntüleme
derya okurunun profil resmi
ahhhh canımmm Şule Gürbüz❤️bu incelemeler olmasa okuduklarımı anımsamayacağım. "Kendine inanç kendini tamlamaksa,kendine inanmamak da kendini yarımlamak ya da yaralamak değil midir?"(syf 174) "...tahta masaya başımı koydum,gözlerim ister istemez kapandı.Kendimi bıraktım,zaten bırakılıyordum.Masada bu otuz dokuz yaşın sanki otuzunu bıraktım;dokuz yaşında kaldım."(syf 144)
Dilek okurunun profil resmi
Bu yaş anlatısı çok güzeldi gerçekten, hatırlatmanız için teşekkür ederim. Şule Gürbüz'ü bu platformda pek göremiyorum, ama çok değerli bulurum ve çok severim ben de. 🌼
derya okurunun profil resmi
kütüphaneden alıp baktım şimdi.Tarih ve ismimin ardından "okumadan ölmemeli"yazmışım ilk sayfasına😊Merak edenler için arka kapağı "Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve 'Neyse rüyaymış,' demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık. Mezarlıklara, servilere, süsenlere, nisan sonunda açan katırtırnaklarına, telaşlı karıncanın adımlarına yazık, mezar taşına konup da bağıran karganın sesine yazık, ölüme ağlayan şaire, yaşam var zanneden filozofun nefesine yazık, şen taklalarla ilk senelerinde koşup zıplayan, ağaçlara tırmanırken seyredilip seyredilmediğini kontrol eden kedinin tırnaklarına yazık, ağdaki balığa, lokantada onu bekleyen anguta, önce ön iki ayağını sonra arkadakileri ovuşturup bu hareketinden büyük kâr ve kisve uman karasineğe yazık, hortumunu sallayan koca file, sanatlı sıçrayışı ile dahi boşluğu dolduramayan yunusa yazık, grafon kâğıdından gelincik ve petunyalara, en pürüzsüz çakıl taşına, kum olmuş zavallıya, sağdan sağdan yürüyen eşeğin inadına, yol kenarlarındaki ısınmış dikenlere, kozalağın içindeki fıstığa, duvara yapışmış yosuna yazık, bu topu binyıllardır çevirip duran sema-i muğlâka, titreyen kanatlara, açılan göğe ve onun katmanlarına, havanın, suyun olduğu, olmadığı yerlere yazık." (alıntı)
Dilek okurunun profil resmi
Ah ya! O cümlelerin bitmemesi ve uzadıkça daha çok içe işlemesi... Ne güzel oldu özlemişiz, teşekkür ederim. 🌺
derya okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Dilek ,ne iyi geldi bilemezsin💐
Dilek okurunun profil resmi
Çooook sevindim. 🌹
derya okurunun profil resmi
"Coşkuyla Ölmek "i okudunuz mu?
Dilek okurunun profil resmi
Okumaz mıyım... Sadece çok anımsayamıyorum ilk kitabımdı. Ama en çok onu sevdiğimi unutmam.
Büşra okurunun profil resmi
Ne güzel dile dökmüşsünüz, bayıldım ❤️
Dilek okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 🌻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.