Nazım Hikmet'in beğenmemesine rağmen Orhan Kemal şiir yazmaya devam eder. Fakat 1941 yılının ikinci yarısında Nazım Hikmet'in etkisiyle artık serbest ölçülü şiirlere yönelir. Orhan Raşit imzasıyla Ses dergisinde yayımlanan "Benim Oğlum" ve Yeni Edebiyat gazetesinde çıkan "2000 Senesine Şiirler", "Zavallı Balıklara", "Akıllı Robenson'a vs'ye Dair" başlıklı şiirler bu yönelişin ilk şiirleridir. Bunları, Orhan Kemal imzasıyla 1942/43 döneminde Yürüyüş dergisinde görülen "Mahpushane", "Bayram Sabahı", "Sahillere ineceğiz" adlı şiirlerle; Yeni Ses'te yayımlanan "Evvela Ekmek", "Memleketim" adlı şiirler takip eder. Fakat bütün bu şiirlerin Nazım'ınkilerin taklidi olduğunu kendisi de, ustası Nazım da fark etmektedir. Şiirle yola devam edilemeyeceği ortadır. Orhan Kemal iyice sıkıImış, bir gençlik macerasını roman şeklinde yazmaktadır. Bu müsveddeleri ustasına göstermesine imkan yoktur. O kadar uğraştığı şiirlerini beğenmeyen Nazım'ın, bu karalamaları beğeneceğini düşünemez bile. Fakat bir gün bu karalamaları Nazım görür ve heyecanla Raşit'in yanına gelerek "bırak şiiri miiri birader, hikaye yaz, roman yaz" (Önger 1970) der. O gün bir dönüm noktası olur. Roman, Nazım Hikmet'in yardımları ile tamamlanır. Ama romanla devam etmez Raşit; tavsiyelere uyarak, hikayeler yazmaya başlar. Orhan Kemal'in hapishaneden Çıkış tarihi olan 26 Eylül 1943 tarihine kadar, Raşit Kemal, Orhan Raşit, Orhan Kemal adlarıyla, Yeni Edebiyat, Yürüyüş, İkdam gibi gazete ve dergilerde yayımladığı, Balık, Bir Genç Münevver, Bir Yılbaşı Gecesi, Kardeşim Niyazi, Babam, Telefon, Asma Çubuğu, Vatana Dönüş gibi hikayelerde, Nazım'ın doğrudan müdahalesi vardır.