Gönderi

·
Not rated
Bir Keşişin Doğu Anekdotları
Nimetini sen verdin Rabbim, lütfunla artır onu... Hamd, nurlar saçan, gözleri açan, sırları ortaya çıkaran ve perdeleri kaldıran Allah'a layıktır. Rahmet, nurlar nuru, iyikte seçkinlerin efendisi, Muhammed'e sav, Selatü Selam olsun. O'nun ailesinin ve tertemiz seçkin ashabının olsun. Keşiş Crucıs'un Doğu Seyahatnamesi hakkında ki kitabı yazdık, dostlar. Doğayla bir bütün olan insan, geçmişe ait yerleri, tarihi ve kültürleri bir merakla araştırmak için gezen bu meslekle bir manada gezgindir. Doğanın saklı güzelliklerini bulmakla beraber, insan doğasını da keşfedip anlamak hissiyle yaşar. Bu niyetle geçmişten bu yana sayısızca gezginler buluruz. Sayısızca seyahatnameler okuya biliriz. Geçmişin derinliğinde tanımadığımız bir insanın, yaşadıklarıyla nasıl bir düşünce içinde olduğunu, nasıl bir duygu hali ruhuna sirayet ettiğini; kendisinden okuyarak, öğrenmek her şeyiyle çok özel yaşayacağımız duygu atmosferi olabilir. Bu özel duygu atmosferi, seyahatnamelerden başka bir şey değildir. Tarih boyunca Ortadoğu Coğrafyası, insanların tarihini, kültürünü ve geleceğini belirleyen olaylara sahne olmuştur. Bu süreç içinde ve halende Dünya’nın merkezi olma statüsünü korumaktadır. Hal böyle iken, tarihi boyutu da derin ve çok karmaşadır. Bu derinlik ve çok karmaşa halini bizlere tarihin her safhasında, bu coğrafyayı gezerek, yaşayarak gördüklerini anlatan seyahatnamelerle karşılaşırız. Seyahatnameleriyle bize tarihi anlatan sayısızca gezgin vardır. Bu noktada bir örnek vermek istediğimizde, Keşiş Crucıs'tan bahsede biliriz. Keşiş Crucıs, tam ismiyle anarsak: Rıcoldus De Monte Crucıs’dur. Floransa'da 1243'te doğdu. İyi bir ilahiyat eğitiminden sonra 1267'de Dominikan Tarikatı’na girdi. En önemli görevi Papa'nın emriyle Kutsal Topraklara seyahat ederek Doğu Hıristiyan kiliselerine ve İlhanlı Sarayına diplomatik ve misyonerlik faaliyetleri yapmaktı. Bu eserimizin konusunun başka bir boyutu ise yabancı seyyahların eserlerini, günümüz diline çeviri ve sadeleştirme çalışmalarıdır. Bu boyutun ince ve zor noktaları vardır. O deneme ait eski dil ve alfabe üzerinde önemli bir çaba ve bilgi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çevirmenimiz Ahmet Deniz Altunbaş, o dönemin Latince yazılan aslından çevirerek, önemli bir çalışma ortaya çıkardı. Kitabın 18, 19, 20 ve 21 sayfalarında eserin aslından görseller, yer alır. Crucıs, seyahatnamesi dini duyguları ağır basarak ve yaşadığı manevi atmosferi betimleyerek giriş kısmını oluşturur. İsa Peygamber ve Hristiyanlık tarihini yaşayarak gördüklerini anlatır. Bu durum eserin ilk yarım kısmını kapsamaktadır. Çok ince ayrıntısına kadar, Ortadoğu coğrafyasında Hristiyanlık motiflerini sırasıyla bahseder. Bu konuda bilgisiyle aydınlatıcı olur. Eserin yarısından sonra Ortadoğu’da gördüğü milletlerden bahsetmeye başlar. Bunun ilki Türkler, Tatarlar ve Kürtlerdir. Daha sonra mezheplerden bahseder, gördüklerini kendi düşünce yapısıyla yoğurur. Keşiş Crucıs, seyahat yaptığı yerleri anlatırken tarafsız olmaya çalışmaktadır. Ancak bir topluluktan bahsederken kendi kültürünün bakış açısını belli etmektedir. Bu durum ise tarafsızlık yönünün zayıflığını gösterir. Keşiş Crucıs, anlatımını geçmiş yaşantı bağlamında olay ve durumları daha çok betimler. Bundan anlaşılacağı üzere seyahatname olayın sıcağında yazılamayıp, sonradan yazılıp tamamlandığını bize gösterir. Eser, Hristiyanlık tarihini gezilerek kavram ve olaylar bağlamında bilgi verici bir yöntemle anlatmaktadır. Konuyla ilgili merak uyandırmakta ve farklı yönlere çekmektedir. Hz. İsa'nın mucizeleri hakkında bilgi zenginliğini göstermektedir. Keşiş Crucıs, Nasturi Kilisesi'nin Merkezi olan Bağdat’a geldiğinde Dominikan tarikatından kişiler sevinçle karşılaştığı gibi Hıristiyanlığın diğer Yakubi ve Mârûni gibi tarikatların sapkınlıklarıyla da karşılaşmıştır. Bu konu batı ile doğu Hristiyan inancın diyalog evresidir, diye biliriz. Katolik inanç inceliklerini ve farklılıklarını, doğu medeniyetinde bulunan Hristiyan mezheplerine kabul ettirmek ve bağlılıklarını kabul ettirmek, öncelikli görevlerdendi. Okur, Kudüs, Bağdat, Ninova, Beytüllahim, Nasıra, Celile kentlerin konum ve dönemin yaşayışını aydınlatmakla beraber, Türk, Tatar ve Kürtlerle yaşadıklarını bahseder. Dönemin içinde bu topraklardaki inanç yasayışlarından da çokça üzerinde durur. Hıristiyanlığın farklı mezheplerinde yaşadıklarını anlatması beraberinde Musevilik, Keldanilik'le beraber kitabın sonlarında daha çok Müslümanlar ve dini, faziletleri, ilimleri, ibadetleri konuları üzerinde durmakta. Yunus Özdemir.
Doğu Seyahatnamesi
Doğu SeyahatnamesiRicoldus De Monte Crucis · Kronik Kitap · 2018236 okunma
·
112 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.