Gönderi

Bugün bir kaç arkadaş ile beraber Napolyon’un mezarını gezdik; altın kubbe altında uyuna inkılap kaplanını mezarını hüşu içinde dolaşmış olanlar arasında arka kapıdan çıkarken gözlerimiz eski top namlularına saplandı. Arkadaşlardan biri: -Cezayir’den getirilen Türk topları dedi. Baktım: Bir tarafında namlunun yapıldığı tarih, bir tarafında kısa bir mısra: "Zorlara dağlar dayanmaz" Paris'te Napolyon'un mezarı yanındaki bir demir parçasına kazılı olan bu Türk mısrası, dağlar devirmiş iradenin kıvrımları halinde gözlerimin önünde süzülürken, hafızam geçmiş asırları atladı, tarihin sararmış, delik deşik olmuş sahifelerini çevirdi ve nihayet dağları artık yıkamayan Türk iradesinin bitkin günlerine geldi; Üç kıt'aya meydan okuyan Türk zorunun, bir gün bu kıt'alardan birinin olgun "kafa"sı karşısında çöküşü manzarasına hüzün içinde daldı. Odama gelince bu manzarayı yaşattım. Türk elinin demire işlediği bu tek mısraın güzel kıvrımları tekrar canlandı. Geçmiş tarih hatıraları, Frenk ellerinde esir yatan Türk toplarının verdiği yas, yerini yeni bir ruh kuvvetine bırakıyor.
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.