“Hakkınız yok buna! Lüks Tanrısı aşağılık davranışlarınızdan, kirli çoraplarınızdan, sarı lekeli donlarınızdan, kararmış yakalarınızdan ve dişlerinizdeki kefekiden tiksinir. Tanrı yağsız sosları, boş kursaklı horozları, kadidi çıkmış beygirleri cennetine almaz; Tanrı büyük bir gümüş kuğudur, Tanrı ışıl ışıl yanan bir üçgenin içindeki yakut taştır, altından bir oturağın dibindeki elmastır; Tanrı kıratların verdiği hazdır, platin renginde büyük gizlerdir, Malampia fahişelerinin yüz bin adet yüzüğüdür; Tanrı kadifeden bir piskoposun taşıdığı sonsuz bir mumdur, Tanrı değerli madenlerin, sıvı incilerin, kaynamış cıvanın, eter bulutunun içinde yaşar. Hödükler! Tanrı size bakıyor ve sizden utanıyor...”