Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1200 syf.
·
Puan vermedi
·
106 günde okudu
Bu kitap hakkında ya da yazar hakkında söylenmesi gereken çok fazla nitelik ve nicelik var.Yani bu incelemenin öncelikle çok uzun olacağını belirtmem gerekir.Kitabın ön sözü iş adamı Turgay Ciner tarafından yazılmış.Kitabın içeriği bakımından gerçekten bir şeyler başarmış bir iş adamının tarafından ön sözüyle başlaması beni gerçekten kitabı okuduktan sonra daha mutlu etti. Kısaca yazardan da bahsetmek gerekirse,hayatı yerine benimsediği fikirlere değinmek istiyorum. Ayn Rand objektivizmin kurucusu yani öncüsüdür.O'na göre toplumların yerine bireycilik anlayışı olmalıdır yani insanın kendi olabildiği daha üretken girişken olabilmesi için insanların topluluklar halinde bir şeyler üretmesi yerine insanların hayattan kendi çıkarları ve beklentileri üzerinden yaratıcı olabileceğini savunmuştur.Daha kısa tanımıyla ''Ben'' kavramı bireyin mekanizması olmalıdır.Toplumlarda geçerli olan ya da kabul görmüş ''Biz'' kavramını kesinlikle reddetmektedir.Ayn Rand'a göre 'Biz' kelimesi insan zihnini ve yeteneklerini körelten daha doğrusu yok edici görmektedir.Yani günümüze kadar bir şeyler yaratmış ya da başarmış insanlar kolektif bir bilince sahip olsaydı şuan sahip olduğumuz çoğu şeyden eksik olabilirdik.Toplum çıkarı gözetmeksizin insanlar kendi beklentileri doğrultusunda bir şeyler başarmayı hedeflerse asıl o zaman diğer insanlara faydalı olabileceğimizi yani insanın en önce kendi yararını hatta en önce kendi 'Ben' merkezini(egosunu) tatmin etmenin insanoğluna gerekli olduğunu savunmuştur. Kitaba gelecek olursak ,hatta Ayn Rand'ın hangi kitabını okursanız okuyun hemen hemen yukarıda yazdığım fikirlere sahip olacaksınız.Bu kitapta 'iyilik' ve 'kötülük' gibi yargılara varacağınızı sanmayın.Kitabın karakterlerinde iyilik kötülük özellikleri yerine bireyler hangi niteliklere sahip olmalı ki çünkü iyilik ve kötülük yargısı fazla sınırlayıcı olacaktır.Çünkü okuyunca onaylamaycağınız karakter aslında onun kötü olduğu sonucuna varmaktan çok bulunduğu şartlar altında konumu,yaşı,mesleği gereği hangi kararları vermesi daha doğru olmalıydı gibi düşüncelerimizin olması gerekir.İlk vereceğim örnek James Taggart ,Taggart şirketini sahibi,varisidir.Okuduğunuz da ilk sevmeyeceğiniz karakter olabilir. Kitapta bir çok ana karakter var.İlk olarak Jon Galt kim? sorusuyla başlayan kitap aslında bir ana karakterdir.Ama bu kitapta bu karakter kitabın yarısına kadar bilinmeyen her hangi bir şey üzerine kullanılan bir tabirdir ve inanın ilk okuduğunuzda içinizi ürperecektir.İnsanlar bilinmeyenden hep korkanlardır. Diğer ana karakterimiz Dagny Taggart, Jim Taggart'ın kız kardeşi.Yani şirketin neredeyse diğer sahibi.Ayrıca bu şirket tren rayları, üzerine yapılmış bir şirkettir .Dagny, çocukluğundan beri rayların hayaliyle onun için bir şeyler yapmak hatta onun uğruna her şeyi yapmaya karar veren bir iş kadını.Tabi günümüz de bile geçerliliğini koruyan şeyler geçmişimiz tarafından beslenir.Yani girişimici kadınlar 1940'ların Amerika'sında bile olağan dışı bakılmıştır. Dagny,kendinden çok emin başarmanın sadece kendine verdiği hazzı yaşayan bir kadın. Kitapta da çok dile getirdiği şey para kazanmak.En büyük amaçlarından biri budur.Evet bu cümleyi okuyunca ona bakış açınız sakın değişmesin bu amacın ne kadar başarılı şeylere sebep olduğunu okuyunca daha çok iyi anlayacaksınız.Başarı kavramı herkes tarafından takdir görmek değildir kendi isteklerine ve arzularına ulaşmaktır. Bunun aslında toplumda ki yeri 'Bencillik'tir. Diğer karakterimiz Dagny'nin çocukluk aşkı Francisco d’Anconia'dır. D’Anconia bakırın tek varisidir.Başaralı zeki bir şeyleri başarmayı hedeflemiş iş adamı.Ama sonra başarılarının önündeki kolektif bilinç engeli gereği insanlara istediğini vererek kendini körelten bir insana dönüşür. Tabi ki bu kitapta da aşkın konu aldığı yerler var ve bu aşk her zaman popüler kültür yani sıradan işlenilen aşkın dışında bir insan yerine her hangi bir şeye duyulan haz ve tutkudur.Bu tutkular her insan için aynı nitelikte değildir kitapta da göreceğimiz gibi ve her zaman bu tutkuların önün de engeller olmuştur özellikle bu aşk kavramı herkesin sizden beklediği nitelikte değilse. D’Anconia'hakkında söylenmesi gereken çok şey var ama bunu okuduğunuzda size de uyandıracağı duyguları fikirlerimle sınırlandırmak istemem. Zaten bu incelemeyi yazarken anlatmak istediğim olay örgüsünden çok bu yaşanılanların aslında günümüz de gözümün önün de bir yerlerde belki fark edemeyeceğimiz şeylerdir aslında.İsimlerin mekanın tarihin hiç bir önemi yok zira burada daha bir çok karakter anlatabilirim ama isimler ne olursa olsun malzemesi insan olduğu takdirde eminim çokta önemli değildir.Fikirlerime katılmak zorunda tabi ki değilsiniz ama katılmak yerine bilmenizi isterim. Bu kitabı okurken herkesin aynı tadı alabileceğini sanmıyorum çoğunluk sıkıcı bile bulabilir çünkü hepimiz hayattan aynı şeyleri beklemiyoruz.Bu yazarla tanıştıktan sonra hayat ve daha çok kendim hakkında fikirlerim çok değişikliğe uğradı.En çok da kendimin farkına vardım.Gerçekten kendinizin farkında olmak istiyorsanız okumanızı çok isteyeceğim. Sevgiler.
Atlas Silkindi
Atlas SilkindiAyn Rand · Plato Film Yayınevi · 2007593 okunma
··
833 görüntüleme
Binnur Meral okurunun profil resmi
Ah keşke bulabilsem de okusam. Basımı yok bu yüzden de fırsatçı zihniyet kafasıyla ikinci el fiyatları 500 'den aşağı yok.
Aybuke Su Özkan okurunun profil resmi
Devlet kütüphaneleri ya da üniversitesi kütüphanelerin bulabilirsiniz ayrıca İnternete pdfi mevcut
Binnur Meral okurunun profil resmi
E-kitap programında buldum ama telefon beni çok yoruyor, okurken uykum geliyor. Her gün az az okurum artık kaç ayda biterse:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.