Gönderi

kitaplığım ağzına kadar dolmuş. yeni bir kitaba yer açmak neredeyse imkânsız. sıkı fıkı olmuş kitaplar içeri adımımı atar atmaz fısıldaşmaları bırakıp sevinçle yüzlerini bana dönüyorlar. tek tek elime alıp onlara dokunmamı, kadife tenlerini okşamama bayılırlar, kendilerinden geçerler. okumak için yerinden ettiğim, rafların uçurumunda üst üste koyduğum, arada bir öylesine karıştırdığım kitaplar benden umudunu keserek çoğalmışlar. öylesine beklemek ne de kötü! ayraçlar tombul bedenlerini ortadan ikiye bölmüş. kıyıdan kenardan kafalarını uzatmışlar.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.