Gönderi

Verilen örnek ile yazarın anlattığı tutarsızlık
Kürsüye çıkan Mehmed Akif, Ey Müslüman diye başladığı hitabına; Cihan altüst olurken, seyre baktın öyle durdun da, Bugün bir serserî, bir derbedersin kendi yurdunda! Hayat elbette hakkın, lâkin ettir haykırıp ihkaak; Sağırdır kubbeler, bir ses duyar: Dava-yı istihkâk Şiiriyle devam etmişti. Mehmed Akif, Al-i İmran Suresi, 100-104. ayetlerinin anlamını vererek konuşmasını sürdürmüş, Hepiniz Allah ın ipine sımsıkı sarılınız, sakın aranıza ayrılık gayrılık girmesine meydan bırakmayınız diye açıklama yapmıştı. Ona göre; memleketi kurtarmak ve namert taarruza karşı çıkabilmek için kadın erkek, çoluk çocuk, genç ihtiyar herkes topyekûn mücadele etmeliydi. Bu, her fert için farz-ı ayn idi. Eşref Edib anlatıyor: Akifin büyük heyecanla okuduğu şiir bütün gönülleri heyecana vermişti. Çok kimseler ağlıyordu. Mehmed Akif, fırkacılık ve komitacılığın artık ortadan kalkması ve elbirliği ile vatanın savunulması gerektiğini belirterek Emin olunuz ki, canla başla çalışarak aradaki ayrılık sebeplerini kaldıracak olursak, vatanı da, dinimizi de kurtarırız diyecekti. Bu şekilde İstanbul da Kuva y-ı Millîye hareketinin bir İttihatçılık hareketi olduğunu iddia edenleri uyaran Mehmed Akif, halkı vatanın savunması doğrultusunda bir araya gelmeye çağırıyordu: " Bu hareketin, bu hizmetin sadece din ve vatan savunmasına yönelik olduğu, dost ve düşman tarafından tamamen anlaşılmalıdır. Yani bu mücadelenin herhangi bir çıkar için yapılmadığını, en yakınımızdaki ile en uzaktaki dahi bilmelidir. Bu görünümü sarsacak en ufak bir söz veya davranış hoş karşılanmamalıdır. Çünkü hepimizin amacı birdir ve bellidir. Amacı, hedefinden saptırma yolunda yapılacak bir girişim, Allah korusun birliğimizi zedeleyebilir. Hepimizin bir vatan borcu, bir dini borcumuz vardır ki, onu ifa etme hususunda ufacık bir ihmal bile caiz değildir. Bu konuda hiçbirimiz köşemize çekilip seyirci kalamayız. Çünkü düşman kapıya dayanmış ve namusumuzu çiğnemek istiyor. Bu namert saldırıya karşı koymak, kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-yaşlı her fert için farz-ı ayn olduğu, bir an bile unutulmamalıdır. (12 Şubat 1920, Sebilürreşad) Mehmed Akif konuşuyor, cemaat ağlıyordu.. Dostu Eşref Edip ise, manzarayı kelime kelime not alıyordu. Zira Akif in söyledikleri mühimdi ve Sebilürreşadda yayınlanmalıydı. Mehmed Akif kürsüden inince herkes eline sarıldı ve kucaklaştı. Bu sözler halk üzerinde, mahzun ve mükedder gönüller üzerinde çok tesirler husule getirdi. 23 Ocak 1920 tarihinde yapılan bu bir saatlik konuşmanın metni önce Balıkesir de çıkan İzmir e Doğru Gazetesi nde, 12 Şubat 1920 tarihinde de Sebilürreşad da yayınlandı..
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.