Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

170 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ya Kaybedersen?
Go nasıl bir oyundur derseniz, en güzel açıklama şu alıntıda yatıyor bence: "Bir go oyuncusu tahta üzerinde gerçek hayatı yaşar. Yapılmış hamleler anılar gibidir, hatalar değiştirilemez ve oyun boyunca ayağınıza bağ olur. Hamleler yaşanan andır; acı çekersiniz, mutlu olur ve hayatta kalabilmek ya da rakibi yok edebilmek için çalışırsınız. Gelecek ise düşündüğünüz hamlelerdir.” Bu alıntıya ek olarak go oyunun stratejik özelliğinin yanında sanatsal bir yanının olduğu da şu cümlelerle güzel özetlenmiş: "Bilgisayarlar iyi go oynayamazlar. Çünkü, bilgisayar tasarlanmış olarak, bilgiyi çok hızlı işlerler ama hissetmezler. Go oyununun sanatsal yanı olduğunu düşününce, sanatın programı yapılamayacağından bir gün bilgisayar go oynayabilse de güzel bir oyun çıkartamayacaktır." Kawabata gibi minimalist yazarları okumak bana her zaman çok zor gelmiştir. Özellikle Kawabata okurken bir yandan sürekli eksik bir şeylerin kaldığını, bir şeyi kaçırdığımı sezerim. Bu yüzden bu yazarı çok iyi anladığımı ve kitaplarından keyif aldığımı söyleyemem. Tüm kitapları içinde tek istisna kitabı “Go Ustası”. Siz de benim gibi düşünüyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yazar bu kitabı için roman kelimesini kullanmıyor. Romanına şosetsu diyor. Bu kelime Japoncada romandan biraz daha esnek, cömert ve özgür bir anlatımı ifade eden roman türünü ifade eder. Bizdeki karşılığı belki otobiyografi olabilir ama bu kitap otobiyografik özelliğini sonuna kadar taşımıyor. Burada olaylar biraz daha süslenmiş, biraz daha renklendirilmiş ama gerçeklik ilkesi göz ardı edilmeden daha çok birinin kendi için tuttuğu bir çeşit anı kitabına benzemektedir. Kısacası biz buna anı-roman diyelim gitsin. Roman, kendi içinde her ne kadar kurgusal öğeler barındırsa da tarihi bir olaya dayanmaktadır. Bu tarihi olay Japonların en büyük go ustası 8. kuşaktan Honnimbo Shusai ile ona meydan okuyan 7. kuşaktan genç Otake arasında oynanan bir oyundur. İkili arasında 1938’de başlayan oyun farklı yerlerde oynanarak yaklaşık bir yıl kadar sürer ve oyun bittikten kısa bir süre sonra ustanın ölmesi hem go geleneğinde hem Japon kültüründe artık bir dönemin bittiğini, yeni bir dönemin başladığının sinyallerini verir. Peki kitabı okumak için go bilmek gerekli mi? Gerekli değil, ama bilirseniz yazarın müsabakadan seçtiği ve kitabına dahil ettiği kareler sayesinde belki oyunun ruhunu ya da tarafların yaptığı hamlelerden onların içinde bulundukları ruh halini daha iyi anlayabilir, analiz edebilirsiniz. Oyun ustanın son maçı olarak düşünülür ve bir Japon gazetesi sponsorluğu üstlenir ve Kawabata’yı bir muhabir olarak oyunu izlemeye gönderir. Yazarın görevi bu müsabakayı yakından izlemek ve gazeteye oyunla ilgili makaleler yazmaktır. Hikâye zaten gazeteci Uragami’nin bakış açısıyla okuyucuya aktarılıyor. Aslında muhabirimiz sadece gözlemci rolüyle yetinmiyor olayların gidişatına da dolaylı olarak müdahalelerde bulunuyor. Kendisi de ayrıca amatör bir Go oyuncusudur ve müsabakanın ara verildiği günlerde vaktini ustayla go oynayarak geçirir. Ustanın sağlık durumu hiç iyi değildir, kalp sorunlarından ciddi şikâyetleri vardır. Zaten oyuna pek çok kez ustanın sağlık sebeplerinden dolayı ara verilir, hatta uzun süre bir hastanede kalmak zorunda kalır. Ustanın ileri yaşının getirdiği bu sorunlar belki Japon kültüründe bir geçişi simgelemektedir; eski göreneklerin, alışkanlıkların bittiğini bir habercisi olabilir. Usta’nın rakibi ise sabırsız bir oyuncu olmakla kalmaz, davranışları çoğunlukla çocukçadır. Ustanın sağlık sorunlarından dolayı oyunu defalarca bırakmak ister, kendisiyle sürekli bir çatışma halinde oyunu sürdürmeye çalışır. Oyunun vermiş olduğu fiziksel ve zihinsel gerginlik iki rakibe de farklı şekilde yansır. Usta sağlığını kaybederken, genç oyuncumuz tarifi zor bir acının içindedir. Oyunun son hamlesine kadar iki oyuncu da yenişemez. Uragami bize oyunu her ince ayrıntısına kadar uzun uzadıya anlatıyor: her oyuncu kaç dakika düşündü, neyi nereye oynadı, oyun hangi mekânlarda oynandı, oyuncuların beden dili bize neyi gösterdi… Bunları da öyle güzel anlatıyor ki sanki okur da oyunu izlemiş kadar oluyor. Uragami tüm bu işinin yanı sıra usta ile rakibi arasında bir köprü görevi üstlenir. Oyunun bitirilmesinde belki en büyük pay sahibi odur, iki tarafı da bir şekilde idare ederek oyunun devam etmesini sağlar. Bunlar dışında rakiplerin aile hayatına kadar pek çok şeyi de araştırarak ve okuyucuya ekstra bilgiler sunarak belki onlarla empati yapmamızı bizden istemektedir. Kim bilir? Netice itibarıyla yazarı Nobel’e götüren en önemli yapıtların başında bu kitap geliyor, benim de okuduğum kitapları arasında en beğendiğim bu oldu ve eminim ki pek çok okurun da hoşuna gidecektir. Oyunu kimin kazandığını merak ediyorsanız bunu söylememeyi tercih ediyorum. Usta ve rakibini şu karede görebilirsiniz: senseis.xmp.net/?KawabatasMaste...
Go Ustası
Go UstasıYasunari Kawabata · Remzi Kitapevi · 199261 okunma
··
447 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.