Gönderi

144 syf.
·
Not rated
Yazarı karşımızda muhatap olarak bulduğumuz bu etkinliğe ilk başta katılmaya çekinmiştim. Çünkü aynı ortamda bulunmanın etkisi ile kitap hakkında ne düşünüyorsam onu söyleyememe korkusu oluyor ister istemez. Beğenirsem ne ala, beğenmezsem nasıl yorumlarım derdindeydim ancak https://1000kitap.com/incierdem hocamın çağrısına kayıtsız kalamadım daha fazla. Korkularım da yersiz çıktı:) Bir kaç karaktere değinmek istiyorum müsaadenizle.. Yer yer öfkemi, nefretimi kusmuş, hakarette level atlamış olabilirim bazılarına ama pişman değilim! Ah be Merve! Saf kız!! Herkesi olduğu gibi mi görünür sandın? Bilmez misin ki erkeklerin çoğu elde edene kadar dünyayı önüne sererler, beyefendi tavırlar sergilerler; elde edince ne beyliği ne efendiliği kalır, serdikleri dünyayı başına yıkarlar!! Musa ya inat bir sigara yakasım geldi... Her halt var kendisinde bir sigaradan iğreniyormuşmuş.. Cenabet herif! Mamak apaçisi! Evrimi bilemem ama ters evrimin kanıtı bu tipler! İnsan doğmuş ama hayvanat dünyasına değil başka bir aleme giden döl israfı! youtu.be/Y-taZt3er-s Ben o Musa ve türevlerine neler neler sayarım da hem ortamı değil hem elitliğime zeval gelsin istemem:) Abdullah Sami var bir de.. Olmaz olaydı o ve onun gibiler... Tipik sözde müslüman dediğimiz, çoğalma hızları ile en yaman bakterilere parmak ıssırtan tek hücreli zihniyet. Tam bir din simsarı! Lafa geldi mi herkesin inandığına karışan, karşısındakini kolayca "kafir" diye yaftalamaya meraklı ancak camiye adımını çıkarı olmadan atmayanlardan.. Topluluk içinde 'Allah, Muhammed' deyip gösteriş yapacak kimse olmadığında işlemediği günah, bulaşmadığı haram kalmaz. Allah seni görüyor, o yetmez mi diyeceğim de o bilinç olsa zaten bütün bunları yapamaz.. Sadece güce, paraya tapan nesli tükenesice mahluk işte! Aida, Aida'lar... Yaşadıklarını okumak bile zorken, aynı şeyin kendi başına geldiğini düşünmek... Gerçekten güçlü kadın örneği Aida ve onunla aynı zulmü yaşamış nicesi... Maalesef bu yaşananlar gerçek, okurken kanım donar, ürperirim, gözüm yaşarır, kalbim ağrır, nefret, öfke ve isyan duyguları ile dolarım ben de herkes gibi.. Ama kitabı kapattıktan sonra etkisi azalarak kaybolur, tamamen unuturum.. O katliamı, o işkenceyi yaşayıp halen anılarında yaşayanlar var, onlar unutamaz en acısı da bu.. Bosna ile ilgili bir şey izlemeye, okumaya, duymaya katlanamıyoruz, oysa yaşayanların gerçeği bu... Kitapta Lejla isminde bir kızın adının geçmesiyle yıllar önce okuduğum Leyla-Bir Bosnalı Kız romanını anımsattı bana. Sanki ortak acı, ortak yaşanmışlık var ve bu iki farklı kitap bir noktada kesişmiş gibi hissettim. Bu Leyla o Leyla olmasa da, Leyla lar, Aida lar, Ceylan lar yaşadı bunu.. İsimler farklı ama yaşananlar aynı... Kitapta Ömer karakteri ve onun gözünden yakın tarihte savaş, katliam, vahşet yaşamış insanların -aslında kadınların- anlattıkları neredeyse kitabın yarısında yer etmiş. Buna rağmen açık bir şekilde söyleyebilirim ki gereksiz bulduğum bir karakter (gölge), 'şurası olmasaydı daha iyi okuyabilirdim' dediğim tek bir yeri yok.. Kitap kendini okutuyor, akıcılık yönünden sıkıntım da olmadı yalnızca karakterlere kızıp (adı lazım değil Musa) veya anlatılan ve gerçekte yaşanmış acıları çok okumaya dayanamayıp yavaş okudum. Yazılan incelemelerde okuyan arkadaşlar belirtmiş, anlatırken zaman ve şahıs yönünden geçişler ani geldi bana da. Anlatımda birden fazla bakış açısına karşı değilim ama ardarda gelen cümlelerde gözüme çok battı. İtiraf edeyim kitabın başında bu kadar gözüme batan şeyi, anlatılanlara kendimi kaptırınca unuttuğumu farkettim, inceleme yazan arkadaşlar hatırlatmış oldu:)) Eleştirmiş olmak için de eleştirmek istemiyorum aslında, başlık kullanımı bende biraz kafa karışıklığı yarattı. Bu şekilde daha kolay okunuyor onu inkar edemem.. Bazı başlıklar karakterin hikayesinin devamı niteliğinde iken bazıları bir başka karaktere ve onun hikayesine geçiş olmuş. Yeni bölümleri okumaya başlarken "Şimdi bu önceki bölümün devamı mı yoksa başka karaktere mi geçtik" düşüncesine kapıldım. Tabii bütün bunlar beğenmeme engel değil, öyle olsa inceleme yazmazdım. Ömer'in kısaca bahsi geçti yukarıda, ona özellikle değinmek isterim. Kendisinde ne hikayeler var bir gazeteci olarak tahmin edebiliyorum. Yazarımız da ileride başka kitabında veya kitaplarında Ömer karakterini bir yerlerden karşımıza çıkarır diye umut ediyorum. Ömer'i tekrar görmek isteriz, görmeliyiz, göreceğiz!! (Yazarlığa Giriş Ders 202-Yazarlığın Kötü Yanları: 1- Faşizan Okurlarla Karşılaşmak. Örnek: üsttedir) Şaka bir yana, Ömer'i çok benimsedim ondan bu tutumum.. Daha onun mürüvvetini göreceğiz Mehmet hocam, lütfen:/ Etkinliği düzenleyen https://1000kitap.com/incierdem hocama teşekkür ediyorum.
Mehmet Y.
Mehmet Y.
hocamın da yazma serüveni hiç bitmesin, nice kitaplarını okumak nasip olsun bize. Böyle bir gözlemciden, kitabı okurken bana yansıdığı üzere düşüncelerini de takdir ettiğim bir insanın kitaplarından mahrum kalmayalım.. Yolunuz açık olsun.
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
··
80 views
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Cenabet herif, Mamak apaçisi ve bip sesi... Epeyce güldüm buralara :) Romanın hüznü ve ciddyetine halel getrmeyeceğn bilsem, ikinci baskıda kullanırdım bu ifadeleri :))) Gördüğünüz üzere klavyemn İ harf sorunun çözemedm henüz. Çözeceğm inşallah, o Ömer de evlenecek... O kadar! :))) Daha geniş yazacağım.
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Hüzün de ciddiyet de bende bir yere kadar, kusura bakmayın hocam:)) En son Tuco'nun incelemesini okumuştum sanırım ondan oldu böyle:)) yoksa ben gayet kibar, İstanbul Hanımefendisi kıvamında bir insanım:)
2 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Mehmet Y. okurunun profil resmi
İ harfi çalışan bir klavyeye kavuşmanın heyecanı eşliğinde, incelemeye cevap yazayım. Kitabın yazarının da içinde olduğu bir etkinlik, nadiren rastlanan bir durum olsa gerek, bu sebeple hepimiz için ilginç ve riskli idi. Kitabı alıp okuduğunuz için teşekkürlerimi, beğendiğiniz içinse mutluluğumu iletmek isterim. Empati kurduğumda, ben hiç tanımadığım bir yazarın kitabını okumakta mütereddit davranırdım elbette. Ancak sağlam referanslar okursam başlardım. Üstelik dediğiniz gibi, yazarı bizzat yanı başımızda. Eğer kötü bir eser olursa ne diyebilirim ki? Sanırım onu kırmamak adına, hiç yorum yapmazdım. Ya da en özenli cümlelerle olmadığını yazardım… Sanırım herhangi biri bana sebepsiz yere gıcık olmuş olsa, “hele dur şunun kitabını bir okuyayım, yerin dibine sokayım” dese bile okumaya başlayınca, “eh ulan, fena değilmiş bu” diyecektir. Bunu hissettim. Gördüm ki, kızdığınız, nefret ettiğiniz, üzüldüğünüz, gurur duyduğunuz, benimsediğiniz karakterler olmuş. Bunu bir başarı olarak alıyorum üstüme :) Demek ki, yazar olarak oluşturduğum karakterler sizlerde bir karşılık bulmuş. Geçen Ankaralı bir arkadaşımız, Kızılay’a indim, Musa’yı aradı gözlerim minvalinde bir şeyler yazmıştı. Kitabın çıktığı gün yayınevinin editörü ile Eminönü’nde buluştuk ve Cağaloğlu’na doğru gidiyorduk. “Şerefsiz Musa buralarsa dolanmıştı, şurada döviz bozdurmuştu” dedi bana… Önce şaşırdım sonra sevindim. Dediğim gibi, karakterlerin gerçek kişileri etkilemesi, bir okur olarak benim de bir romanın beğenilmesindeki en önemli kriterlerimden birisidir. Ömer benim romandaki en güçlü ikinci karakterim. Birincisi ise Aida. İkisi de iyi ki varlar. Gördüm ki, siz de çok sevmişsiniz onları. Başka bir yorumda yazdım. Aida karakterini bitirdikten sonra, adeta aşık oldum. Kendi oluşturduğu hayali bir tipe aşık olunur mu demeyin? Olunabiliyor… Hatta bence Ömer de çok etkilendi, hatta aşık bile oldu ona. Sonra duyguları dengelendi… Tabii bir tahmin benimkisi… Ömer konusundaki faşizan okur talebini göz ardı etmiyorum :))) Edebiyatta bir roman karakterinin başka bir romanda devam ettiği ya da onun öncesinin anlatıldığı durumlar fazlasıyla var. Olur mu, olmaz mı, bilmiyorum. Çünkü şu an Ömer de dahil hiç birinin akıbetinden haberdar değilim. Bir başka pislik Marko da dahil buna… Her bölüme isim verilmesi konusu bir tercihti sadece. Hiç isim vermeden numara verebilir yahut *** işareti falan koyabilirdik. Böylesi daha iyi oldu diye düşündüm. Tuna’nın Türküsü’nde o bölümün içindeki bir cümleyi alıp, bölüm başlığı yapmıştım mesela… Bir İstanbul Hanımefendisi edasıyla yazılan bu nazenin ve mültefit değerlendirme için şükranlarımı sunarım! :)))
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim bu uzun ve güzel yorumunuz için. Benimki biraz kitabın ekseninden kaymış bir inceleme oldu, herkes çok güldük dedi kusura bakmayın tekrar:)) Her yazar karakteri oluştururken, kitabı yazarken kitap ve karakterler kendisine aittir ama kitap bitip başkaları tarafından okununca o kitap ve karakterler kendi özerk kişiliklerini kazanırlar diye düşünmüşümdür hep. Bu nedenle Aida ya aşık olmuş olmanızı garipsemedim:)) O döviz bürosu cadde üstündeki Cağaloğlu yokuşuna çıkarken sağda mı acaba? Erketeye yatıp tipi Musa ya benzeyen ilk kişiyi dövme hayalim var şu an:)))
7 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Liliyar okurunun profil resmi
Musa ve Abdullah Sami 'den nefret etmemek mümkün değil. :) Ne güzel, hepimizi ortak paydalarda birleştiren bir kitap oldu. Kalemine sağlık. :))
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Teşekkürler:))
Lady Godot okurunun profil resmi
"Çoğalma hızları ile en yaman bakterilere parmak ısırtan tek hücreli zihniyet"; hakaretin böyle yaratıcısı ve yerindesi ender bulunur 🖤 eline sağlık incelemen baya yol gösterici olmuş, ben de en yakın zamanda temin edip okuyacağım😌
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Teşekkürler, oku bence de, karakterlere çok saydırdığım için kaynamış olabilir arada ama kitabı beğendim ben tavsiye ederim:)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Gördüm, kaydettim ve sonra incileri dökeceğim. 😁😁😁😁
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Bana da mı abi :(
8 next answer
Nilüfer okurunun profil resmi
Abdullah Sami bana her cuma google dan bulup ayet sallayan adamı hatırlattı Gamzecan. :))
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Öyle bir tip vardı di mi?
1 next answer
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Aman Allah'ım!!! Ya, neler okudum ben? İnan hiç de beklemediğim, ama okurken resmen koptuğum şeylerdi bunlar. Yazarı bilmiyorum ve ilk defa bir etkinlik sayesinde, kitabı üzerine bir incelemesine denk geldim diyebilirim ve açıkçası ben bugün bambaşka bir Gamze yaşadım/okudum. 😂😂😂😂😂 Bu bol esprili, güzel incelemene harcamış olduğun emek, zaman ve gayretlerin için teşekkür ederim Gamze. Çok eğlenerek, keyifle okudum. Gerçekten efsane girişler vardı, sen çok yaşa emi! 😂😂😂😂😂
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Sağol Adem abi, Burhan Altıntop gibi benim de spirütüel kişiliğim yansıyor incelemelere elimde değil. Aslında kitabı okurken hiç gülmedim, gülünecek yanı da yok zaten. Ama kızgın halimle bile insanları güldürebiliyorum. İşte bunlar hep spirütüellikten:))
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
İnan okurken aklıma eskiden izlediğim bu güzel belgesel geldi. Güzel anımsatma için teşekkür ederim. 😂😂😂😂😂 youtube.com/watch?v=6fqtuta...
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.