Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
30 Haziran 2018 tarihi gerek ülkemiz gerekse bilim dünyası için kara bir gün olarak zihinlere kazınmıştır.Bu tarihte bilimler tarihinin zirve ismi olarak kabul edilen Prof.Dr.Fuat Sezgin yaşamını yitirmiştir.2019 yılı ise Fuat Sezgin hocamızın anısına onu ve çalışmalarını tanımak ,tanıtmak adına Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeye göre "Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" olarak ilan edilmiştir. Fuat Sezgin ,Anadolu topraklarının zor günlerinde dünyaya gelen,zorluklara göğüs geren, yılmayan bir bilim insanıdır.Bütün bu çile ve sıkıntı dolu zor şartlar altında bile davasına hizmet etme aşkıyla canla başla yürümüş,ilim adamlığının yanı sıra fikir,dava ve aksiyon adamı olarak yılmadan ve usanmadan çalışmıştır.Gayesi; kaybetmiş olduğumuz belleğimizi bizlere yeniden kazandırmak olmuştur. İnsanlara İslam bilimlerinin gerçeğini tanıtmak,benlik duygularını olumsuz etkileyen yanlış yargılardan onları kurtarmak ve ferdin yaratıcılarına olan inancı kazandırmak amacıyla İslam Bilimleri Tarihi'ne adanmış bir ömre sahiptir Fuat Sezgin.Dünyanın en önemli oryantalistlerinden biri kabul edilen Helmut Ritter'den dersler almış,ülkenin yaşadığı 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi etkisiyle üniversitelerden uzaklaştırılan 147 öğretim üyesinden biri olup hazin bir şekilde çok sevdiği ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Müslümanların,hatta tüm insanlığın ilerlemesinde katkı sağlayan bilimin ve bilim tarihinin alfabesini öğrenmek istiyorsak Fuat Sezgin ismi bize bu konuda yol gösterecek, rehberlik edecek en önemli şahsiyetlerin başında geliyor desek yeridir. İslam dünyasının bilim tarihindeki yerinin ne denli önemli olduğunu ve bu yerin gün yüzüne çıkarılmasında Fuat Sezgin'in yaptığı çalışmaların ne denli zor süreçlerden geçtiğini,Fuat hocamızın akıl almaz çalışma saatlerinden sonra tüm dünyaya ilan edilişini Bilim Tarihi Sohbetleri kitabından öğrenmemiz mümkün. Bitlis'te 24 Ekim 1924'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, Erzurum'da ortaokulu ve liseyi bitirip 1943'te İstanbul'a gelmiştir.İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nde alanında en tanınmış uzmanlardan Alman şarkiyatçı Helmut Ritter'in öğrencisi olan Sezgin, Ritter'in tavsiyesi üzerine İslam bilimlerine yönelmiştir. 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde doktora yapar ve"Buhari'nin Kaynakları" konulu doktora tezini tamamlayarak 1954'te doçent olur.Fuat Sezgin, bu çalışmasıyla hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya atmıştır.Yine İslam dünyasının bilimde ne denli ilerde olduğunu kaynaklar göstererek binlerce ciltlik eserler ortaya koymuştur. İslam dünyasının yetiştirdiği ve İslam medeniyetini en güzel şekilde temsil eden atalarımızı tanımak,kimliğimizle ve kültürümüzle övünmek adına son derece önem teşkil etmektedir İslam Bilimleri Tarihi alanında yapmış olduğu çalışmalar.Ne var ki bizler bu bilim insanlarının çoğunu ismen dahi bilmiyoruz.Bilmememiz neticesinde de atalarımızın fizik,kimya,matematik,tıp,astronomi,felsefe,coğrafya ve diğer birçok alanda ortaya attığı buluşları Avrupa ve Amerika bizden almış ve sanki kendi buluşlarıymışçasına bilim dünyasıyla sunmuşlar ve bizler de bunları hiç sorgulamadan sanki onlar bulmuşçasına kabul etmişizdir.Batı ,bunun neticesinde üstünlük duygusuna girerken maalesef bizlerde de bir aşağılık kompleksinin oluşmasına sebep olmuşlardır. Müslüman ilim adamları geçmişte çok yönlü olarak Kuran-ı Kerim ve hadislerden faydalanarak her konuda eser vermiş ve bunları da gelecek nesiller ile paylaşmışlardır.Batı ise yüzyıllar sonra onlardan öğrendiklerini kendi buluşları gibi göstermişlerdir.Atalarımızla ne kadar övünsek azdır.İslam dünyası 8.yüzyıldan bu yana yüzlerce bilim insanı yetiştirmiştir.Bu bilim insanları bizlere binlerce eser ve keşifleri miras bırakmışlardır.Bizlerin bu mirasa sahip çıkması ve hak ettiği değeri ve saygınlığı vermesi en önemli emellerimizden biri olmalıdır.Mikrobun bulunması,günümüzde kullanılan trigonometrik formüller,ilk göz ameliyatlarının yapılması,gök bilimine ait gerçeklerin keşfi,sabunun icadı,modern tıbbın kullandığı 200 cerrahi aletin tasarımı,geliştirilmesi.Bu ve buna benzer nice örneklere Fuat Sezgin’in İslam bilimler tarihinde eşsiz bir yere sahip olan çalışmalarında rastlamak mümkündür. Bu arada Prof. Dr. Fuat Sezgin´in dünyaca ünlü başeseri Arap-İslam Bilimleri Tarihi (Geschichte des Arabischen Schrifttums) eserinin de dilimize çevriliyor olması gecikmiş bir durum olmasına rağmen sevindirici bir haber olarak da nitelendirilebilir. Fuat Sezgin unutmuş olduğumuz geçmişi hatırlatan,kaybettiğimiz belleğimizi bizlere yeniden kazandıran bir medeniyet kaşifidir.Eserleri büyük bir dikkatle okunmalı,incelenmeli ve geçmişimizin ne denli zenginliklere sahip olduğu yeniden hatırlanmalıdır. Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar Binası’nda 25 Mayıs 2008'de hizmete girmiş olan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ni ziyaret etmenizi ve müzede sergilenen her bir eseri titizlikle incelemenizi de temenni ederim. Fuat Sezgin, gelecek nesillere anlatılmalı,eserleri okullarda ders kitabı olarak okutulmalıdır düşüncesine sahip olduğumu da belirterek yazıma son veriyorum. Allah gani gani rahmet eylesin ,mekanı cennet olsun hocamızın.
Bilim Tarihi Sohbetleri
Bilim Tarihi SohbetleriFuat Sezgin · Timaş Yayınları · 20183,433 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.