Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Canavarlarla savaşan kişi dikkat etmelidir ki,kendi bir canavara dönüşmesin. Sen dipsiz bir kuyuya uzun uzun baktığında,dipsiz kuyu da sana bakar.'' Friedrich Nietzsche Şimdi ki askerlik nasıldır bilmem bunu önceden belirteyim.Aşağıdaki yorum da kullanılan cümleler benim zamanım ve yaptığım askerlik için geçerlidir... ZoRuNLu AsKeRLiK! Kimimize göre Peygamder Ocağı,Vatan Borcu,Kimimize göre angarya.Her ne olursa olsun mantığın aranmayacağı,saçma sapan işlerin döndüğü ama yine de her ne olursa olsun,bir insanın aklı başında ise haddinden fazla olgu öğrenebileceği bir yer... Tecrübe ile sabittir ki,mutlaka siz de şahit olmuşsunuzdur,Babanız,Amcanız,Dayınız,Abiniz uzak yakın bir sürü tanıdığınız anlata anlata bitiremez askerliğini.Hangimiz zorunlu askerliği nasıl yaparsak yapalım,ne eziyetler görürsek görelim yine de çok eğlencelidir bu anılar hep,çünkü sadece o kısımlar anlatılır. Hakan Günday (Beyni incelenesi adam) bu kitabında yine katran karası cümlelerle çıkıyor karşımıza ancak askerlik yapıpta bu cümleleri okuyan hiç ama hiç kimse bu cümlelere yalan veya abartı diyemez. Zorunlu Askerliğe alınırsınız,size bir sürü malzeme verirler;Yazlık-Kışlık 2 takım üniforma,bot,iç çamaşırı,çorap,parka,palaska,bir dünya nasihat ve...18 ay boyunca en fazla onunla kolkola olacağınız,sevgilinizin,kız arkadaşınızın yerine koyacağınız,gözünüz gibi bakacağınız,sırlarınızı anlatacağınız,namusunuz yerine koyacağınız (At-Avrat-Silah üçlemesiyle büyüdük çünkü ;) ) silahınız...Bunların hepsi 18 ay boyunca sizin malınız olur,istediğiniz gibi olmasa da kullanımı size özeldir ama...O malzemelerle birlikte siz de sadece Silahlı Kuvvetlerin malı olursunuz ve onlar da sizi istedikleri gibi kullanır.Aklınız çıkar bölüğünüzden biri hata yapacak ve sırf o hata yüzünden ayırt etmeksizin bütün bölük ceza alacak diye.Korka korka daha hata yapılmadan bütün arkadaşlarınızdan nefret etmeyi öğrenirsiniz ama bunun farkında bile değilsinizdir çünkü aynı zaman da seversiniz de hepsini. Farkında olmadan size sahip olunmasına alışıyorsunuz,öyle zamanlar oluyor ki sahip olunmaya seviniyorsunuz bile,çünkü o zamanlar da her şeyden vazgeçmiş oluyorsunuz.Hayatınızdan bile! Si.tirin Gidin Lan!! deyip çekip gidemezsiniz de çünkü o hayat o süre zarfınca artık sizin değil,kendiniz değilsiniz,dediğim gibi başkalarının malısınız artık.Ve Silahlı Kuvvetlerin malı olduğunuzda artık bir puzzlesınızdır,önce sizi parçalarlar ve askerliğiniz bitene kadar kendi kendinizi tekrar birleştirmenizi beklerler.Yapabilirseniz ya da en azından yaptığınızı sanmanız bile yetebilir çoğu zaman,teskereyi görürsünüz. Koyu bir jel kıvamında ki hayat size hareket özgürlüğü tanımaz,istediğiniz yaşam,özgürlük,mantık hatta kutsallık orada geçerli değildir.Hiçbir zaman çıkamayacağınızı düşündüğünüz kör noktalarla dolu bir labirentin içinde dolanıp durursunuz,bu labirentin yollarının beyninizin kıvrımları olduğunu farketmeden.Çıkış noktasımı?Elbette bulacaksınız ama düşündüğünüz gibi olmayacak çünkü zaman sizin için akmayı durdurmuş ya da durma noktasının sadece 1mm. uzağında geziniyor olur. Yaşadığınız dünyanın,Tanrı denilen soyut olgunun tuvaleti olduğunu düşünmenize çok az kalır,Yani kendinizi b.k gibi görmeye,değersizliğinize inanmaya başlarsınız.Belki de gerçekten Tanrı'nın b.klarıyızdır kim bilir? Hakan Günday'ın her kitabında dediğim gibi okunmalı diyeceğim yine,okuduğunuzda askerlik anılarını dinlediğiniz herkese bakış açınız değişecek emin olun,gerçeği öğreneceksiniz,dinlediğiniz anılar da değişecek ve size kahkahalar eşliğinde,zevkle anlatılan her kiminiz anlatıyorsa artık,onun da bir zamanlar bir yerler de,belki 1 hafta,belki bir ay,belki daha fazla Biiipppp (sansür ;) ) bileceksiniz. Hakan Günday yine bizi hiç görmemişiz,hiç bilmemişiz,hiç yaşamamışız gibi bize anlatıyor.İçimizi yaka yaka,ciğerimizi söke söke bizi bize hatırlatıyor. Bu romanda da Freud,Jung,Niçe destekli psikolojik cümleler ve insana dair tespitler bulacaksınız. Günday'ın okumayı sevmediğim ancak zaman zaman yine de alıp okumayı istedğim tek kitabı bu.Neden mi?Çünkü hatırlatıyor,çünkü tekrar yaşatıyor.Çünkü...Küfür etmenin değerini ve huzurunu hissettiriyor. Hepinize keyifli okumalar... Alıntı ------------------------------ “Acı” dedim. “Adama gözeneklerini bile hissettiriyor.” ----------- "Peki, Friedrich Wilhelm Nietzsche diye birini duydun mu?" "Evet, Tanrı'nın cesedini gören tek insan." ----------- Yapabilirsen, ecelden önce sen gel.. ----------- Adını koyamadığım bir duygu vardı içimde. Parçalama ve parçalanma duygusu. Gitmek istiyordum. Hayatın sonuna kadar gitmek. ---------- Mustafa Kemal benim kahramanımdı. Kahramansız büyümüş biri olarak, içimde birikmiş olan bütün hayranlık, dökülecek deniz arıyordu. Mustafa Kemal’in gözleri o denizle aynı renkte bakıyordu. --------- Belki de, diyordum. Kimse kimseyi seçmedi. Sadece karşılaştık. --------- Önceki hayatımı sıfırla bitirmiştim. Yenisine aynı yerden başlayabilirdim. Sıfırdan!
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.