Gönderi

430 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Rus edebiyatının mihenk taşlarından Tolstoy'un, büyük romanlarından biri olan "Diriliş" bir hayat kadınının, hayatının zorluklarını, ve onu bu hayata düşmesinin sebebi olan Prens'in vicdan azabını dindirmek için, kendini içinde bulduğu büyük çabayı anlatmaktadır. Başkahramanımız Prens uğradığı büyük şokun etkisinden uzun süre çıkamayıp, hayatına bambaşka bir yön veriyor. Yaptığı yanlışı mahkeme salonunda farkettikten sonra kendisini, bizzat mağdur ettiği Maslova'yı kurtarmaya adıyor. Tolstoy bu romanında toprak mülkiyetinin sıkıntılarını, ve bizim ülkemizde olduğu gibi, ceza ve hukuk sistemlerinin her zaman güçlüden yana olduğunu sık sık vurgulamakta. Ayrıca yine bizim ülkemizde olduğu gibi ıslah evlerinin çarpık sistemlerini ele almaktadır. Roman, yazarın daha önce okuduğum kitaplarında olduğu gibi yine her çağa ve her topluma uyan evrensel nitelikteki sorunları ele alıyor. Prens'in çektiği vicdan azabı ise bence biz erkeklere sosyal hayatta ve kadın erkek ilişkilerinde her zaman duygusallığı ön plana çıkarmamız ve şehveti kontrol altına almamız gerektiğini gözler önüne seriyor. Bilinçsizce yaşanan ilişkilerin zaman içerisinde ne kadar büyük ve yıkıcı sonuçlar çıkarabileceğini çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Tolstoy'un biyografisini okuduktan sonra bu romanı okumamdan mıdır bilmem, fakat topraklarını köylüye dağıtan kişi, bana göre bizzat Tolstoy'un kendisiydi :-) Anlatımı ve kurgusunu çok beğendiğimi söyleyemem. Özellikle mahkeme bölümlerinde oldukça sıkıldım. Ancak kesinlikle içerisinden çok fazla ders çıkarılabilecek, güzel bir başyapıt. Romanın sonunu çok merak ediyordum. Keşke tahmin ettiğim gibi bitseydi, ama olsun yine de güzel bir sondu :-)
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Morpa Kültür Yayınları · 200017,6bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.