Yak Gitsin, Her şeyi yak gitsin!!!! :))
Kitabın yazılma hikayesine yer vermen çok iyi olmuş. Hayat çok garip değil mi, bir eser vermen için bir başka eserin hakarete uğraması sana ilham veriyor ve böyle kuvvetli bir çalışma yapıyorsun. Hayat cidden çok garip bir yaşam alanı.
Kütüphanelerin yanması sebeplerinin bir sürü sebebi vardır muhakkak. Çekemeyenlerin, kıskananların ya da o bilgi seviyesine çıkamayanların ya da kitaplar içerisinde eleştirilen güçlerin işi her zaman olabilir. Sonuçta bir matbaa yok ve o eserler yeniden yazılamıyor. Yakılınca gidiyor.
İspanya'da ve Bosna'da yakılan kitaplara çok şaşırdım. Hiç öyle bir kıyım beklemiyordum. Benim incelemede de belirtmiştim, Naziler her yere burunlarını soktukları için, her şeyin aşırısını onlardan bekliyoruz. Halbuki daha beterleri var!!!
Hypatia, insanın çok canını sıkan bir durum. Kesin bir bilgi ile olmasa da elde ki verilerle yazılan eserler ve uyarlama filmler insanın canını yakıyor. Bir kadın, çok biliyorsa ve dik duruyorsa katlanılamıyor. Ve özellikle o dönemde, bu daha da sıkıntı bir durum. Ölümü ise dehşet verici kötülükte maalesef.
İthafın içinde ayrıca teşekkür ederim. :))
Kısa ve öz, birer birer kimseyi yakmadan yapmışsın incelemeni. :) Biraz yakaydın, fena olmazdı.
İskenderiye Kütüphanesine de değinmen iyi olmuş.
Eline sağlık üzücü ama bir o kadar da güzel incelemen için.