Gönderi

330 syf.
5/10 puan verdi
İlk defa yazarın bir kitabını okuyorum, yazarın edebiyat üzerine ödül aldığını biyografisini okuyunca öğrendim. Hangi kitaplarından dolayı ödül aldığını bu incelemeyi yazdığım sırada araştırmış bulunmadığım için bilmiyorum. Nedense ödül almasına şaşırdım. Benim yazarı sevmediğime dair bir kanıtım yok lakin önyargım var diye düşünüyorum. Arkadaşımda bu kitap ve seranad romanı mevcuttu ve özellikle seranad romanını heyecanla bana aktırıyordu. Ben kitaplar hakkında hiç bir fikrim olmadığı halde soğuk bir yaklaşım gösteriyordum arkadaşımın anlattıklarına. Neyse sonunda kardeşimin hikâyesini okuyarak başladım. Kitabın yarısına geldiğimde hiç tatmin olmadığımı söyleyebilirim. Edebi olarak ben bir şey bulamadım. Felsefe eğitimi almış birisinden daha farklı metinler beklerdim açıkçası. Son bölümlere doğru anlatılan hikâyenin sürprizleri dışında kitaptan aldığım tek bir şey vardır. Yazar sayfa 250 de şöyle demektedir: "Okumak, sadece okumak. Okuyan insan, dünyanın aklına yaslar sırtını. O zenginlerin arkadaşları birkaç finansçı, üç beş holding yöneticisi. Üstelik içtenlikten her zaman şüphe duyulan ilişkiler içindeler. Oysa benim dostlarım dünyanın gelmiş geçmiş en akıllı ve en yaratıcı insanları: Aristoteles, Platon, İbn Rüşd, Faulkner, Homeros, Nietzsche, İbn Haldun… Bunları hangi maddiyatla tutabilirsin?” Kitabın bazı yerlerinde gereksiz ayrıntıları bir türlü anlayamadım. Üç defa zile basmayı anlatmak, ardından setçe kapıya vurmak aklımda kalan gereksizlikler. Belki de bunlar gereklidir. Öyle ise başka türlü anlatılamaz mıydı? Sanki kitabı uzatmak için yazılmış yerler vardı… Sonuç olarak okudum, daha da kötülerini okumuştum. Darısı Seranad’a….
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105.6k okunma
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.