Gönderi

159 syf.
·
Not rated
– Hint meçhule açılan bir kapıydı, meçhule yani insana. Dört yıl Ganj kıyılarında vecitle dolaştım, sağ dediler… Saint-Simon’la uğraştım iki yıl, çağımız onunla başlıyordu, sol dediler. Hind’i yazarken tek amacım vardı: Asya’nın büyüklüğünü haykırmak, yani bir vehmi devirmek, bir iftirayı yok etmek. Saint-Simon’u putları yıkmak için kaleme almıştım. Kitabın giriş bölümü, âdeta kitabın özeti gibidir. Eserdeki Saint-Simon’un hayatıyla ilgili bölümde, onun fikrî mücadelesini ve Avrupa’nın o dönemdeki buhrandan kurtuluş mücadelesini verirken yazmış olduğu şu ifâdeler dikkat çekicidir: – On beş gündür kuru ekmek yiyorum. Odamda ateş yok. Kitabımın kopya masraflarını karşılamak için elbiselerimi sattım. İlim aşkı, insanlığı mutluluğa kavuşturmak, Avrupa’yı buhrandan kurtarmak arzusu beni bu hâle düşürdü. Niçin yüzüm kızarsın, eserimi tamamlamak için yardım istiyorum. İlk sosyalist başlıklı bölümde ise yazarın liberalizmden sosyalizme geçiş süreci anlatılmaktadır. – Saint-Simon endüstriyle ilgili incelemeler yapmakla kalmıyor, çağdaş toplumu endüstriye dayanarak yorumlayan sosyal bir felsefe kuruyordu. Üreticiler sınıfı, endüstri şeflerinin yönetiminde maddi-manevi bütün güçlere el koymalıydı Saint-Simon’a göre. Asilzadeler ve rahipler gibi asalak sınıflar ortadan kalkmalıydı. Saint-Simon’a göre toplumda tek sınıf kalmalıdır: Çalışanlar sınıfı. Kitabın ikinci bölümü ise Saint-Simon’un şakirtleri üzerine… Bu bölümde Saint-Simon’un önce kâtibi, daha sonrasında ise yazı arkadaşı olan Comte’un şu görüşlerine yer vermektedir: – Sosyal hayat, medeniyetin o günkü ifadesidir ve sosyal güçlerle birlikte değişir. Ortaçağı ilahiyatçılar yönetiyordu, 18. asrı metafizikçiler, 19. asrı bilginler idare edecektir. Cemil Meriç, Saint-Simon’un gerçek şakirdi olarak Karl Marx’ı görür. Saint Simon’la Karl Marx’ı karşılaştırırken, “Marx’ın doktrini de Saint-Simon’unki gibi tarih ile iktisada dayanmaktadır, ikisi de üretimi artırmak için toplumu ekonomik plânda düzenlemek ister. Marx’a göre, geleceğin mimarı proletaryadır” der. Yazarımız son bölümde Saint-Simon’un sosyoloji hakkındaki fikirlerine eğilir ve “sosyoloji Comte’un uydurduğu bir kelime. Saint-Simon sosyal gerçeği inceleyen ilme “insan ilmi”, “sosyal fizyoloji”, “hürriyet ilmi” adını verir. Saint-Simon filozofların insan ve toplumu pozitif bir görüşle incelemesi gerektiğini ifade eder” şeklinde bir tesbite yer verir.
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk Sosyalist
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk SosyalistCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 2017931 okunma
··
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.