.
"Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir.
Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir? "
Diyor Mehmet Akif, Karakoç ile tanışsa bu şiiri yazar mıydı merak ederim.
Kitap karakoçun dağlarda gezerken bir çoban ile tanışması ve sohbeti ile başlıyor. Akabinde çobanın Karakoça yazdığı mektuplar yer verilmiş kitapta. Çoban Karakoç gibi sözünü esirgemeyen, dik başlı birisi. "kartalı, şahini severim akbabadan haz etmem çünkü hazır yiyicidir başkası avlamış demez saldırır" diyor. Parti liderlerine tamah eden insanları, materyalizm meyil edenleri, kültürel yozlaşmayı, insanların soğuk giriyor diye camı, kapıyı örtenken yalan, küfür giren yerleri açık bırakmasını eleştiriyor. Yalnızlığı seçmiş. Şahsen başta bana Karakoç hayali bir karakter oluşturup mektupları kendi yazmış gibi geldi ama öyle değilmiş. Okurken çobanın hayal gücüne, fikri derinliğine, tasavvufi sözlerine şaşırıyorsunuz.
Karakoçu daha iyi idrak etmek için okunabilir, doğaya bakmayı, Yaradanı düşünmeyi, doğa felsefesini, insanın iç dünyasını görmeyi ve faniliği çok güzel anlatmış tavsiyemizdir.
Ayrıca delilik bir rütbedir.