Gönderi

224 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
"Baharı müjdeleyen çiçekler açmış, tarla kuşları ötüşüp duruyor. Eski bir mahallenin tam ortasında durmuş etrafı izliyorsun... bakmakla görmek arasındaki fark bu gibi yerlerde en aza indirgenmiş. Bakarken görebiliyorsun, değerinin kaybetmemiş hiçbir şey. Hala kahveler var. Ananelerine bağlı bir hayat yaşanıyor. Toprağın seni doğurduğu bir yer anlayacağın, betonun sertliğini hissetmiyorsun. Ekim zamanı toprağa yatıyor, seninle derinliğini, değerini paylaşmasını istiyorsun topraktan. Toprak cömert, esirgemiyor, bağışlıyor...Hasat zamanı geliyor, oğlan-kız, çocuk yaşlı, yediden yetmişe toplanıyor tarlalarda. Tarla kuşlarının sesinden, göğün maviliğinden, yanı başında akan kaynağın serinliğinden güç alıyorsun...." Bu tablonun içinde hayal edebildin mi kendini sevgili insan kardeşim? Çağın hızından, gürültüsünden uzakta? Hepimizin istediği huzur, bence bu tablonun arasına gizlenmiş. Var mısın, tabloyu okuyup, sırlarını çözmeye, huzuru bulmaya? Mustafa Kutlu, hayal etmiş. Molla Murat, oğlu Hamit, Torunu Sefa üç kuşak yaşamış bu hayatı...Tabloyu gerçek kılmışlar. Anılarına kulak verelim. Bunun için mahallenin kahvesine, meydanda, gelmen yeterli. Mustafa Kutlu orada anlatıyor, bir meddah edasıyla. Köşedeki masada oturup, çayını yudumlarken birden çok ana dokunman mümkün. Durma. Hadi! Kalk yerinden, Mustafa Kutlu’ya git. Çaylar müessesenin ikramı üstelik...Ne anlattığını hiç bilmediğin bir yere gitmez misin? Tamam, tamam. Bahsedeyim biraz sana hikayeden. Aklının merak teline dokunurum -belki-. Gönül teline dokunmak Mustafa Kutlu varken, bir garip anlatıcı olan bana düşmez. Hak dostum Hak! Diye başlayayım söze, Anlatayım mecmua kenarından bir hisse, Azıcık dokunabilirsem teline, Kaynağa gidersin bir nefesle... Bir yudum aldığında çaydan, anlatmaya koyulduğunda Mustafa Kutlu, kendini 2.Abdülhamit döneminde bulursun. Taa Cumhuriyet yıllarına değin uzanırsın. Semaverdeki çayla birlikte hikaye de bittiğinde sen de “keşke bitmese, sürse sonsuza dek bu an” demeye başlarsın. Sen köşede bir dahaki hikayeyi heyecanla bekleyedur, bakalım kahvedekiler neler yapıyor? Hikayenin ortasında arkada okeye başlayan gençler yeni tura başlıyorlar. Sağda oturan bıyıklı amca var ya, kendi kendine diyor ki; “ keşke, keşke torunum da Molla Murat’ın hiç değilse Hamit’in zamanını görebilse, bilebilseydi.” Yanındaki Sefer’in hoppalığına kızıyor, Ali Amca; “ Sefer’e kızacağına, Ziya’ya bak sen. Şeytan yanında halt etmiş onun halt!” diyerek hiddetleniyor. Molla Murat gibi, sevdiğinin işlediği mendillerinin kokusunu sevgili bilenler asker ocağında, dalıp gidiyor uzaklara. Şimdi yolda on kişiye sorsak; bir koku sevgili olabilir mi? Sevdayı bilip de yanıtlayacak bu soruyu kaç kişi bulabiliriz insan kardeşim, bu kirli çağda? Bu çağı bu kadar kirleten, Ziya’dan daha fazla hırslı olmamız. Oysa dokunabilsek böylesi hikayelere, Molla’nın torunu Ömer gibi ekim zamanı yatsak anamızın bağrına, daha temiz kalmaz mıyız insan kardeşim? Başka bir soru daha sorayım. Sorulardan ibaret olsun bu hikaye. Yaranın kabuk bağlamasına izin vermeden durabilir misin? Yaranı kabullenebilir misin? “Yara kanıyor. Varsın kanasın. Ne demiş ulu bir zat: " Derdim bana derman imiş." Yaramızı yalayarak yaşayacağız, şikayete lüzum yok.” Molla Murat, böyle cevaplıyor bu sorularımı. Bizim cevabımız ne? Her şeyi yitirdiğimiz bu zamanda, dermanı önce yarada aramayı akıl edebilecek miyiz? Belki geçmişe döndüğümüzde. Öze yolculuk başladığında. İçindeki canavara sapla bıçağı, seni sen yapana değil. Bir de tarla kuşlarını dinle. Tarla kuşları unutmaz, anlatır sana bütün destanları. Toprağa çevirir yüzünü, göğe çevirir...Gerçekten gördüğünü hissedersin o an. Tarla kuşlarına inan. Bir dakika bunların cevabı, Mustafa Kutlu’da mı, aslolan hikayeyi mi anlatıyor? Yola koyulduğunda bu soruya da cevap bulabilirsin. Mustafa Kutlu da yol üstünde bir işaret. Okumayı bilirsen elbette cevap olabilir. Mahallenin adresini verir misin? Haydi, birlikte gidelim. İnsan kardeşim, kahvenin yolunu bulmuş, çayını yudumlamakta, Her ne kadar sürçülisan ettikse affola,
Tarla Kuşunun Sesi
Tarla Kuşunun SesiMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20172,274 okunma
··
55 views
Tayfun okurunun profil resmi
Ellerine sağlık; kendin gibi samimi samimi harfleri çatmışsın... Mustafa Kutlu hep okumak isteyipte okuyamadığım yazarlar arasında kaldı... Okumak ümidiyle...
Arzunalbant okurunun profil resmi
Ben bütün eserlerini bitirmeye çalışacağım bugünlerde. Umarım sen de okursun, :) Bin minnet :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.