Epik tiyatro türünde eleştirel bir eser. Müzikli bir tiyatro. Müziğinin bestelenmesi için iki yıl bekleniyor ve sahlenmiyor bu süreçte.Çok emek verilmiş bir eser.
Haltun Taner, bu eseri, konu, dil ve üslup bakımından bütünüyle yerli özellikleri yansıtıcı şekilde oluşturmak istemiştir ve başarmıştır da.
Silah zoru ile oy toplama sahnesi beni en çok güldüren yer oldu. :))
Keşanlı Ali Destanı, yalnızca yurtiçinde başarılı bir şekilde sahnelenmekle kalmaz. Batı dillerine çevrilerek yurt dışında da sahnelenir ve beğeniyle seyredilir.
Değişik Avrupa ülkelerinde (İngiltere, Almanya, Çekoslavakya, Macaristan,
Yugoslavya) 342 defa
Keşanlı Ali Destanı'nın
sahnelendiği şehirler Bonn (ı 966), Köln (ı 966), Frankfurt (1966), Stuttgart (ı 966),
Münih (1966), Nürnberg (1966), Erlangen (1967), Londra (1968), Beyrut (1974),
Brünn (Çekoslavakya, ı974), Budapeşte (ı978), Priens (Yugoslavya, ı979), Berlin
(1980), Hamburg (ı981), Bochum (1982) gibi önemli merkezlerdir.
Oyunun yabancı ülkelerde başarı kazanmış olmasını Tahir Özçelik, eserin dokuz yıl sonra
tekrar sahneye konması üzerine yazdığı yazıda, "o ülkenin yerel koşullarına göre
yorumlandığında, içeriğindeki evrensel özün zedelenmemesiyle" açıklar.