Bence kendimizle olan ilişkimizde sürekli olarak bocalıyoruz. Birbirinden ayrı iki kutupta yer alıyor, bu kutupların arasında ortada bir yerde olmayı beceremiyoruz. Ya inanılmaz derecede çok seviyoruz kendimizi ya da bir yargıç olup sürekli eleştiriyoruz. Bundan bir yıl önceye kadar kendimin yargıcıydım. Başarız olduğum, hastalandığım, hedefime uyamadığım her şey için çat çat cezamı verirdim. Bunun yanlış olduğunu fark etmemi sağlayan sözüne çok değer verdiğim bir profesörümdü. Her fark ediş peşinden bir harekete geçmeyi gerektiriyor. Kendimle arkadaş olmayı öğrendikçe hayattan genel olarak aldığım haz değişti. Yavaş yavaş kendimle dostluk noktasına ulaşmak için çabalarken karşıma çıktı Schmid. Kendimle olan ilişkimi irdeleyip düzeltmem için bana ilham olması sebebiyle Schmid çok özel bir yere sahip bende..