Gönderi

İsmet Özel İçin, İbrahim Tenekeci
İsmet Özel’in karşısına ilk olarak 1989 yılında çıktım. Sultanahmet Kitap Fuarı’nda imza günü vardı. Tam otuz yıl olmuş. Dönüp geriye bakıyorum. Bir hayli hatıra birikmiş. 1993 yılına gidiyorum. İbrahim Kalın’la birbirimize karşılıklı olarak İsmet Özel şiirleri okuyoruz. Ezberden. “Sen şimdi sevincimin akranısın.” 1996-99 arası. Hakan Arslanbenzer, Hakan Şarkdemir ve Murat Menteş’le yoğun bir İsmet Özel mesaisi içindeyiz. Süleyman Çobanoğlu’nu da unutmayalım. 1998. İsmet Özel’in Şule Yayınları’nda odası var. Bazen oraya geliyor. Görüyor, görüşüyoruz. Onunla aynı yayınevinden kitabımın çıkmasının sevincini yaşıyorum. 1999. Bir Yusuf Masalı’nı yayınlanmadan önce okuyan birkaç talihli isimden biri olmanın verdiği dinç duygular. Millî Gazete günleri. Ayda bir gazeteye gelir, biraz kalırdı. “Dinleyin bendeki kırgın ikindiyi.” Dinlerdim. Dergâh yılları. İsmet Özel, dergiye şiir verirdi. Mustafa Kutlu ağabey her yeni şiirde heyecanlanır ve yayınlanmadan önce bizimle paylaşırdı. Daima aynı cümle: “İşte böyle yazmak lazım.” İsmail Kara hocamız, İsmet Özel’in gerçek değerini ve derinliğini ilk fark eden isimlerden biriydi. Ondan adeta İsmet Özel dersleri alırdık. Dergâh Yayınları’ndan çıkan İsmet Özel Kitabı’na editörlük yapmış, bu vesileyle İsmet Özel’le çalışma imkânı bulmuştum. Titizlik ve özenin neye karşılık geldiğini ondan öğrendim. “Gövdene imrenirdi ok atmayı bilenler.” Bu zaman zarfında bende kayda değer bir İsmet Özel arşivi birikti. Fotoğrafların yanısıra Ataol Behramoğlu, Attila İlhan, Hasan Aycın, Mustafa Kutlu gibi isimlere imzaladığı kitaplar, kendi eliyle yaptığı düzeltmeler ve kıymetli evraklar. Uzun bir hikâyeden dağınık, kişisel ve kısa cümleler. Belki bir gün başlıklar halinde açmak nasip olur. Şimdilik buradayım: Geçmiş üzüntü veriyor artık bana. “Suskun ve kederliyim.” ŞAİRİN BASİRETİ Sadece bir kuşağı etkileyen şair çoktur. İsmet Özel, kuşakları etkilemiş bir şairdir. Seksen kuşağından günümüze kadar. En güçlü yankısını ise doksan kuşağında bulmuştur. Bunu İsmet Özel’den öğrendim: “Her önemli şair, aynı zamanda iyi bir düşünürdür.” Bu cümle eşliğinde nesir kitaplarını yeniden okudum. İş değişti. Bazı kimseler, edebiyatçıların gazete yazılarından oluşan kitaplarını hafife almak gibi bir hatayı hâlâ sürdürüyor. İsmet Özel, Şiir Okuma Kılavuzu’nda şöyle diyor: “Bizim şiir okuma isteği duymamız, yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlamak içindir.” İsmet Özel şiirinin kalplere tesir etmesi, nasıl bir yokluktan veya hissiyattan ileri geliyordu? Gücenik bir macera mı? Belki de bu: “Bize ait olan ne kadar uzakta!” İsmet Özel şiiri, uzaktakini yakın ve mümkün kılıyor. Şair basireti ve feraseti diye bir hakikatin olduğuna inananlardanım. Kim söylemişti bunu? Şairin göz kapakları yoktur. İsmet Özel, bugün ‘paralel ihanet şebekesi’ olarak adlandırılan oluşumla ve onun başındaki zatla ilgili bizi on beş yıl önce uyarmıştı. Üstelik o gün için hayli sert sayılabilecek ifadelerle. Fikrî manada bu kadar yüksek isabet oranına sahip başka bir isim var mıdır? İsmet Özel’in fikriyat olarak savrulduğunu söyleyen çok oldu. İsmet Bey, İstiklal Marşı Derneği’ni 2007 yılında kurmuştu. Taksim’de yapılan büyük kuruluş toplantısında oradaydık. Bugüne gelelim. İki gün önce Sayın Erdoğan’dan şu cümleyi duyduk: “İstiklal Marşı kırmızı çizgimizdir.” Erkenden yola düşmek bu olsa gerek. Şunu da söylemek isterim: İsmet Özel’in Türklük düşüncesi, İslâmlık anlamındadır. OTUZ YIL SONRA Geçen hafta, İsmet Özel’i aramıştık. Saadettin Acar’la İstiklal Marşı Derneği’ne gidecek, onu ziyaret edecektik. Böyle konuşuldu. İşte, otuz yıl sonra tekrar İsmet Özel’in karşısındayım. Kendisi yoğun bakımda yatıyor. Kapının önünde, koridorda bekliyoruz. Dilimde bu dizesi: “Hüznün namusunu savunan ellerin.” Doktorlarla konuşuyoruz. Şunu diyorlar: “Ameliyat şart ama istemiyor, tevekkül ediyor.” Türk milletinin bu aziz şairine Allah uzun ve sağlıklı bir ömür versin.
··
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.