Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 40 days
1984 / George Orwell 1984 bir distopya örneği. Kabus gibi kurgulanmış bir gelecek. Devletin kontrolü dışında alınan nefesin dahi kanundışı sayıldığı bir toplum düzeni. Totaliter yönetim tarzının insanların bizzat kendi rızaları ile düşüncelerine ve özel yaşantılarına ambargo uygulaması. Özel yaşamın mümkün olmadığı daima gözetlenilen, daima kontrol altında tutulan bir yaşam. Kitap boyunca içini sıkacak, geleceğe dair endişe verip korkutacak, zaman zaman da kuvvetli bir direniş ve devrim hareketi için cesaret verecek olan enteresan bir kurgu ile karşı karşıya kalacaksın sayın okuyucu. Daha öncesinde Cesur Yeni Dünya romanını okumuş biri olarak 1984’ün içinde yer alan deşet verici ve şaşırtıcı durumlara çok şiddetli duygusal tepkiler verdiğim, şaşkına döndüğüm söylenemez ancak kurgunun yapısı itibariyle günümüze daha yakın bir ihtimal taşıyan 1984’te daha ziyade kaygılandım diyebilirim. Cesur Yeni Dünyaya nazaran kurgusunun yaşanılabilirliği daha fazla ve yazımındaki üslup da daha profesyonelce. Yine de bir tercih yapmam gerekirse Cesur Yeni Dünya’nın ben de yerinin ayrı olduğunu söylemekten çekinmezdim. Gel gelelim yeniden bir 1984 eserine; düşünce suçu, çift düşün eylemi, dilde mümkün mertebe sözcük sayısının en aza indirilerek sınırlandırılması neticesinde düşünme eyleminin tamamıyla yok edilmesinin amaçlanması... buna mukabil düşünmenim gerçek bir cesaret işi olması, farklı olmanın bir başkaldırı manasına gelmesi. Yönetim dilerse 2 + 2’nin 5 dahi olabileceği gerçeği. Aşkın, duyguların ve de cinsel yaşamın yönetim için birer tehlike oluşturması. Yönetimin kontrolü dışında kalan her eylemin vatandaş için ölümüne risk taşıması. Tüm bu detaylar sizi düşüncelere boğabilir, üzerine saatlerce izah getirmeye çabalamanıza, tartışmanıza neden olabilir. Bunca karmaşık olay ve durumların içerisinde roman karakterlerinin ruhlarını çok daha fazla okuyabilmek, içerisinde bulundukları psikolojik durumları daha derinden tadabilmek adına özellikle bu tür eser veren yazarların kurgu içindeki sürükleyiciliğe ve akışa mâni olmadan ruh tahlillerine biraz daha ağırlık vermelerini dilerdim. Kitabın sonlarına doğru bir umut bir devrim yapılır diye bekledim açıkçası. Ancak kim bilebilir ki belki de yazar bu devrimi okuyucunun kendisine bırakmıştır. “Düşünmekten korkma! okumayı bırakma! yazmaktan çekinme!” diyerek asıl yükümlülüğü okuyucusuna yüklemiş olabileceğini düşünüyorum. distopya alanında gerçekten kült bir eser daha okumuş olmanın verdiği memnuniyetle alıntılar bölümünü daha da ertelemek istemiyorum. Alıntılar: • Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür. • Sözcükler her yıl biraz daha azalacak, bilinç alanı her yıl biraz daha daralacak. • Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar ama baş kaldırmadıkça da bilinçlenemezler. • Nasılını anlıyorum, nedenini anlamıyorum. • Şu oynadığımız oyundan kazançlı çıkmamız olanaksız. Kimi yenilgiler kimilerinden daha iyi olabilir o kadar. • Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan onları yendin demektir. • Savaşın asıl yaptığı yok etmektir ama ille de insanları yok etmesi gerekmez, insan emeğinin ürünlerini de yok eder. • Dünyanın ele geçirilmesi gerektiğine en çok bunun olanaksız olduğunu bilenler inanırlar. • İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de. • Biz düşmanlarımızı yok etmek için uğraşmayız, onları değiştiririz. •. Hayatında ilk kez bir şeyi gizli tutmak istiyorsan onu kendinden de gizlemen gerektiğini anlıyordu.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167.5k okunma
··
136 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.