Peşin peşin söylüyorum : Bu kadının tüm kitapları böyle ise başka kitabını okumam
Yazarın anlatımını beğenmedim sanmayın, tam tersi o kadar güzel anlatımı var ki korkmama yetti.
İki gündür aynalara bile bakamıyorum dersem, abartmam her halde
Bir doktor ve bir apartman.O apartmanın geçmişten o güne gelişine kadar ki döneminden, eski sahibinden şimdi ki sahibine kadar, içinde ki her türlü canlının hikayesini dinleyeceksiniz. Ha gerçek, ha yalan...Malum deli bunlar, ne derlerse inanacağız, yazar da dahil dermişim, yoksa böyle bir kurguyu normal biri düşünemez bence :))
Sokakta ki kedilerden duvarların ardında ki 3 harflilere kadar betimlemeler muhteşemdi.
Ben genelde kurgu türü sevmem, bana yaşanmışlıklar olmalı, her fırsatta söylerim bunu.
Ama bu kitap, kurgusuna bakınca; Gözümüzü kapadığımız, başımızı çevirdiğimiz, komşuluk etmediğimiz, okul sıralarında konuşmadığımız, burun kıvırdığımız bir çok kişinin hayatını anlatıyor bize.
Aslında kitap çok güzel mesajlar içeriyor, cinler periler derken hayatın gerçeklerini, ezeni, ezileni, ülkemizde olan biteni de çok güzel özetliyor gibi...
Örneğin bu iki alıntıda olduğu gibi :
* "Yetimhanelerde ölümler fazla sorgulanmaz. Hele ölenler, sayıları arttıkça sorumluların midesini bulandıran öksüz yetim çocuklarsa, her cenaze bir ferahlık anlamına bile gelir."
* "Artık yangınlar şehri yıkmıyor. Artık yangınlar insanları yutuyor... Tıpkı şehri yıkmayan, insanları yataklarında uyurken zehirleyip, kavurup öldüren o kalleş bombalar gibi...
Yangın çıkınca artık bir mahalle yok olmuyor, binalar küle dönmüyor, sadece insanlar ölüyor.."
Ve özellikle bu delirmeler de, 3 harflere karışmalar da, aile bağlarının ne kadar çok etkisi olduğunu, tokat gibi vurmuş durmuş yüzümüze yazar, yetmemiş bir daha vurmuş, yetmemiş bir daha vurmuş ki, cin çarpmışa dönelim istemiş.
Buyurun burada ki alıntı da bunun bir örneği değil mi ?
" "Sesim ben çok gençken de böyle incecikti. Çocukken bunu kimse yadırgamıyordu. Sonra babam, beni hiç sevmeyen babam, bir gün durup dururken, bana boş boş bakarken, ortada hiçbir neden yokken,
- Senin sesin de vücudun gibi çok çirkin, dedi.
Bunu dedi ve beni öldürdü, ölümü, soğuk suların fışkırdığı kaynaklara gömdü. İçim o günden sonra hiç ısınmadı.
Babalar kızlarına kötü şeyler söylemezler. Söylememeliler..."
Neyse ben bu kitaba bir şeyler yazamam diyordum ama, az da olsa üstün körü yazarken bile tırstım sanki
Okunuyuz efenim..