Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

328 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Tek bedene toplanmış bir kalabalığım.” Şu sıralar zamanla bir alıp veremediğim var. Ya alıp başımı geleceğe gitmek istiyorum ya da geçmişte pek merak ettiğim zamanlara yolculuklar yapmak istiyorum. Bunun sebebi belki de bu yüzyılın kanı, gözyaşı belki de bir türlü kendimi ait hissedemeyişim. Zaten İbrahim Tenekeci ağabey de demiştir: “İnsan gitmekten yapılmıştır, dünya kalmaktan.” Aslında bu giriş Zamanı Durdurmanın Yolları için değil de şu anda okuduğum H. G. Wells’in kitabı olan Zaman Makinesi için daha uygundu ama olsun, içimden geldi. Size verilmiş bir güç düşünün: Yaşlanmamak. Yirmi beş yılda bir yaş almak gibi. Yaşınız dört yüzlere yaklaşsa bile kırk yaşlarında görünüyorsunuz. Ödül mü? Ceza mı? Çok uzun zaman önce adını şu anda hatırlayamadığım bir film izlemiştim, filmin kahramanına sonsuza kadar yaşama cezası veriliyordu. Tüm sevdiklerinin ölümünü, devletlerin yok oluşunu, insanların duyarsızlıklarını her şeyi yaşamak zorunda bırakılmıştı. Şimdi biraz araştırma yapsanız bile direkt karşınıza çıkacak o efsanevi soruyu tekrar soruyorum: Sonsuza kadar yaşamak ödül mü, ceza mı? Kitabımızın karakteri Tom Hazard “Anageria” adı verilmiş bir farklılıktan ötürü yaşlanamamak hastalığına tutulmuş. On sekiz yaşında bunu fark ettiğinde yaşamının artık eskisi gibi olmayacağını anlayan Tom Hazard “Anageria” nedeniyle fazlasıyla zorluklar yaşar. Dört yüz küsur yaşında olan kahramanımızın son yaşamı Londra’da bir tarih öğretmeni olmak. O vakte kadar Shakespeare ile çalaşan, Kaptan Cook ile denizlere açılan afili yaşamı olan bir adam için belki de tarih öğretmenliği biçilmiş kaftan. İdealist bir öğretmen… Kâğıt kahve bardaklarından dökülen kanları anlatabilecek bir tarihi bilgiye ya da tarihi görgüye sahip: "Tarihi yaşayan bir şey haline getirmeye gerek yok. Tarih zaten yaşayan bir şey. Tarih biziz. Siyasetçiler, krallar ve kraliçeler değil. Tarih herkestir. Her şeydir. Şu kahvedir. Kapitalizmin, imparatorluğun, köleliğin tarihini sadece kahveden söz ederek bile anlatabilirsiniz. Burada oturup kâğıt bardaklardan kahve yudumlayabilin diye dökülmüş kan ve çekilmiş sefalet akla ziyandır." Şu alıntı ile aklıma Kanlı Elmas filmi geldi, izleyin ve şu repliği unutmayın. "insanlar, aldıkları elmasın bir insanın eline mal olduğunu bilselerdi asla satın almazlardı." Ya da insanların nerede olduklarından çok nerelerin fotoğraflarını çektiğini, sosyal medyada paylaştığını ve kendilerini hissettikleri “dijital boşluklar” gibi konular da kitapta geçmektedir. Yaşamı boyunca gözlemlediği gençliği değiştirmek, onlara farkındalıklar kazandırmak isteği mevcut. Başaracak mı, okumalısınız. Yaşamını kendisi gibi “anageria” olan kızını bulmaya adayan, dört yüz küsur yıl olan yaşamında bir kadına sâdık kalan, yaşamı anlamlandırmaya çalışan Tom Hazard yılların aldatılmışlığını, bir türlü huzuru bulamayışını, bir uçurumun kenarında tüm ezilmişliğini, korkusunu, esaretini, hafıza ağrılarını, bir kenara bırakıp yeniden yaşamayı öğrenmek için adımlar atmak ister. “Anageria” olmasak da hepimiz bir uçurumun kenarında tüm kandırılmışlıklarımızı, hayal kırıklarımızı, bizi yok etmek isteyen insanların yüzlerini o uçurumdan atıp, derin nefesler içimize çekip yeni bir hayata başlamak istemez miyiz? Söylesenize “kaç ömür gerek yaşamı öğrenmek için?”
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,9bin okunma
··
1.094 görüntüleme
Burak okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık, güzel bir inceleme olmuş. Konu itibariyle de ilgi çekici bir eser gerçekten. İncelemeleriniz daha fazla okur tarafından okunmayı hakediyor bence. Bu kadar az beğeniye üzüldüm çünkü. Keyifli okumalar dilerim :)
pomegranate okurunun profil resmi
Teşekkür ederim yorumunuz için :)
Yağmur okurunun profil resmi
Elinize sağlık müthiş bir incelene olmuş çok açıklayıcı 🙏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.