Gönderi

Elma kokusunu sever misiniz?
... Ya da şöyle sorayım. Hiç elma yerken aslında boğazınızda bir yanma hissettiniz mi? Hayır mı? O halde size bir olay anlatayım..  Bundan 31 yıl önce, 16 Mart 1988 sabahı, elma kokusuyla uyandı Halepçeliler. Sevinçle mutfağa yöneldiler önce. Kokunun mutfaktan gelmediğini görünce camlarını açtılar. Baktılar ki koku dışarıdan daha çok hissediliyor, hemen dışarı akın ettiler merak ve heyecanla. Çıktıklarında gördüler ki herkes aynı merak ve heyecanla dışarı çıkmış. Hızlı hızlı yürümeye başladılar; kokunun kaynağını aramaya başladılar. Gittikçe şiddetlendi elma kokusu. Ama bir yandan da derilerinde bir yanma hissettiler sanki. Aldırmadılar ve yürümeye devam ettiler. Bu sefer daha hızlı koşmaya başladı birçoğu. Ancak zamanla o yanma gittikçe şiddetlendi. Koşuyorlardı; ama yanıyorlardı da. Bu sefer de dönüp eve doğru koşmaya başladılar. Yanma iyice artıyordu. Zamanla derilerinin morarmaya ve büzülmeye başladığını gördüler korkuyla. Bir an önce suya ulaşmalılardı. Kendilerini can havliyle suya attıklarında ise bedenleri kavruldu bu sefer, asit dolu bir havuza girmişler gibi. Artık ölmüşlerdi, ölümün nereden geldiğini anlayamadan. Yanarak ölmüşlerdi, üstelik ateşsiz ve dumansızdı bu yanma çığlıklarla bağırışlarla çağırışlarla. Bir avuç kül oluvermişlerdi aniden, ne olduğunu anlayamadan…  “Saçlarım tutuştu önce  Gözlerim yandı, kavruldu  Bir avuç kül oluverdim  Külüm havaya savruldu.”  Kimyasal zehir öyle bir şeydir ki; vücudunuza temas ettiği anda yakar sizi, nefes almak için çırpınırsınız; alamazsınız. Deriniz büzülüp çürür. Yavaş yavaş, acı çeke çeke ölürsünüz. Öyle ki başınıza silah vurularak öldürülmeyi buna tercih edebilirsiniz.  Bu zehir de elma kokuluydu. Güzel kokulu zehir, Zekice planlanmış bir katliamdı. Hedeflerinde çocuklar vardı, geleceği hedeflemişlerdi..  En çok da çocuklar öldü Halepçe’de. Tıpkı diğer katliamlardaki gibi. yıllar sonra ülkelerine demokrasi getirecek olan o uzak memleketteki adamlar, kendi memleketlerindeki o diktatöre hediye etmişlerdi bu elma kokulu zehri. Ölmeden önce, ölürken, yanarken Halepçelilerin attıkları çığlıkları duyamadılar o özgürlükçü ve demokrat adamlar. Çünkü o sırada başka ülkelerde başka hayatları mahvetmekle meşgullerdi. Başka soykırım planları vardı.  Onlardı zaten, Hiroşima’da küçük gözlü onlarca küçük çocukları yakan. Onlardı Vietnam’da yüzlercesini, binlercesini katleden. Onlardı Ruanda’da 100 gün içinde 800 bin kişinin katledilmesini sessizce destekleyen. Duyamadılar o çığlıkları…   Şimdi Halepçeli çocuklar el ele tutuşmuş Hiroşimalı, Ruandalı, Vietnamlı kardeşleriyle dünyaya barış mesajı veriyorlar, insanlığa sesleniyorlar:  Halepçe’de 16 Mart 1988’de insanlık nefessiz bırakıldı, yakıldı. Hatırlamak, anmak, onurumuzdur. İnsanlık için onurdur.
··1 alıntı·
272 görüntüleme
Mehmet Manaz okurunun profil resmi
Hiç bir işgalci, sömürge haline getirdiği millete, “Seni sömürüyorum” demez ama terörist demeyi iyi bilir. Biz Kürdler millet olarak milli bir şuurdan yoksun bırakıldığımız için, bu gün Kürtçe konuşmayı, Kürtçe yazmayı, “Kürdistan” demeyi terörizm olarak görüyoruz çünkü ortada kendi özüne düşmanlaşma vardır. Hürmetler hocam 🙏
Mehmet Manaz okurunun profil resmi
Hocam Kürtlerin daima cümlelerinin sonuna “İnsanlık” eklemesi tiksindirici bir şey değil mi? Neden kendi “ben”liğimizden kaçıyoruz? Kürtlük çok mu ağır ki daima “İnsan, İslam, sol”vs. gibi evrensel değerler ve ideolojileri ön plana çıkarıyoruz? Halepçe'de, Enfal'de, Dêrsim'de, Zilan'da, Mahabad'da, Erîvan'da, Dîyarbekir'de katliamlara maruz bırakılan insanlık değildi, Kürtlerdi.
Dijwar okurunun profil resmi
Yazı bana ait değil, bozmak istemedim. Evet Kürtlük çok ağır, kaldıramayanlar var. Biz kaldıramayanlara dejenere ve ya yoz deriz. Ve malesef ki bunların sayısı çok; bizi eder mi bilincimizden bu? Hayır. İdeolojilere benimde ilgim yok. Sevmem de. Çünkü ideolojiler ölümden ayrılıktan başka bir şey getirmedi. Yapılan algı durumunun bende farkındayım. Ama sadece kendilerini kandırmakla kalırlar bunlar. Farkındayız, olacağız.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Berf okurunun profil resmi
En çokta çocuklar öldü ve Halepçe'de hala bazı çocuklar eksik doğar...
Bahar okurunun profil resmi
Unutmadık unutmayacağız 😔
Zîlan okurunun profil resmi
Bu acı nasıl unutulur ki ....
umud okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/keteken
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.