Gönderi

87 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Hikayeler.. Hikayeler
Mustafa Kutlu'nun kaleminden okuduğum dördüncü hikaye kitabı, Yokuşa Akan Sular. Hüzün ve Tesadüf hariç, bu kitabında da bir hikaye ve bu hikayenin devamı niteliğinde kendi içinde tutarlı ve anlamlı -sanki farklı birer hikaye izlenimi yaşatan- hikayeciklerin biraraya gelip tek bir çatı altında toplanmasından ibaret bir kitap. Aslında hepsi kendi halinde parçalardı. Sonra parçalar birbiri ardınca dikildiler sanki kırkyama (patchkwork) yapar gibi ahenkli ve örüntülü. Başlangıç hikayesinde; köy kokulu, gök mavili, çayır çimenli.. Demirocaklarına kadar uzanan. Yazar, diğer hikayeleri taktı peşine dörtnala sürdü atını; yurdundan, atasından çekti aldı onu, ışıltılı şehir hayatının o debdebenin ortasına attı.Yenilikler gösterdi, yaşamadığı tatmadığı duyguları tattırdı, bu hayatın sillesini de yedirdi ona, karakol köşelerini de gösterdi. Sonra o da büyüdü adam oldu. Şehir büyüttü onu. Yutarcasına büyüttü. Hüzün ve Tesadüf kitabının diğer hikaye kitaplarından farkıysa, her hikaye ayrı bir olay örgüsüne sahip ve birbirleriyle ilintili değillerdi. Yokuşa Akan Sular ise, dere kollarının denize dökülmesi gibi dökülmüştü sayfalara. Bu kitap beni sonuyla şaşırtan nadir kitaplardan birisi çünkü tahmin edememiştim sonunu ve heyecanla okurken birden bitti, sayfaya bakakaldım. Her hikaye birbiriyle bağlı olduğu için çabuk bitiyordu haliyle bazı hikayeler bitmesin kaldığı yerden devam etsin istedim, olmadı. Çünkü ardında ki hikaye konuyu farklı bir açıdan ele alarak devam ediyordu." Ee! hani bunun devamı!" deyipte boş sayfayla karşılaştığım birkaç hikaye vardı ki kitap on hikayecikten oluşuyordu. Varın gerisini siz düşünün! Yazarın dili oldukça sade, biçimsel olarak kısa ve öz cümleler kullanılmış. Üslup yumuşak ve narindi sanki yanağınızı okşar gibiydi. Yer yer şiddetlendiği de oluyordu elbet. Eee! Diyeceksiniz bu kitap ne anlatıyor? Cevap basit: hikaye :) Anahtar kelimelerden yola çıkacak olursak eğer; " Köy", "Kent", "Demirocağı", "Kumsal", "Deniz", "Kardeşlik", "Tanzim Kuyruğu", "İşçi", "Emek", "İşveren", "Sopalı bayrak" ve "İnanç". Bu kadar yeterli sanırım. Son olarak kitabı okuduktan sonra anladım ki kitap; bu sisteme, düzene karşı -adına ne derseniz deyin- yazılmış bir manifestodur. " Çocuğunu başkaları büyütecek haftasonları görürsün. Aşını başkaları pişirecek, sen yersin. Karını akşamdan akşama bulursun. Yorgunluktan kemiklerin sızlayacak; aldırma, taksitle al evini, taksitle döşe, taksitle yaşa "(syf:9) "Bırak şimdi bunları, bak çalıştığın inşaat elli sekiz haneli bir köy artık. Bu yeni köyde bir yer kapmaya bak. Greve git, "sınıf bilinci" ne ulaş."(syf:10) Keyifli okumalar dilerim.
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,125 okunma
··
309 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
İbrahim Serdar Öznurhan okurunun profil resmi
Tebrik ederim çok güzel incelemişsiniz.
füreya okurunun profil resmi
Okuyup yorum yaptığınız için ben teşekkür ederim :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.