Sonsuz Yaz Ülkesi Meksika!
Ey sen, anlatılamayacak kadar güzel,
masalların, türkülerin, binlerce yılların ülkesi Meksika!
.
PAMUK İŞÇİLERİ - B.TRAVEN >
Bilgi Yayınları'ndan, Haziran 1968 tarihli çıkan ilk baskı.
Çeviri sevgili ADALET CİMCOZ'a ait olunca
daha bir okunur kılındı gözümde.
Bir de daha üç gün önce MİKROP Dergisi'nin 8. sayısında
sevgili Mine Söğüt söyleşisinde rastlamışken Cimcoz'a,
çevirisini okurken daha da bir pekişti dili,kalemi.
Yolumuzu birleştirenlere selam olsun.
(@mikropdergisi - @alikandaz_ )
.
Kitap, MEKSİKA PAMUK İŞÇİLERİNİN TÜRKÜSÜ ile başlıyor;
"...
Biberi bol kuru fasulya,
Budur hep yediğimiz, etsiz ama.
Çalılar paralar gömleği
Pamuk işçisi olalı beri.
Gün ağardı ağaracak!
Koş tarlaya,durma.
As torbanı omuzuna,
Sık iyice kemeri; bak dinle;
Ses veriyor tartılar bile..."
.
Hissettirdiklerine gelince;
Orhan KEMAL'in
BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜSTÜNDE'sini okuyanlar,
aynı tadı bulacaklardır.
Proletarya, burjuva, emek, sömürü, kapitalizm.
“Açlık, kuraklık, ılık ılık akan kan.
En gençlerin ölümle tanışması.”
Her şey aynı, çünkü adaletsizliğin coğrafyası yok!
Farklı olan tek şey HÜKUMET!
Türkiye'de greve gitseniz;
alnınızın ortasında bir gaz fişeği,
gözünüzün içine biber gazı,
ayaklarınızın altına tazyikli bir su yemeniz an meselesidir.
Ya da yerlerde süründürülmeniz.
Meksika'da öyle mi?
Kolluk kuvvetleri direnişteki grevcilere destek olmakta.
Kolluk kuvvetleri direnişteki grevcilere destek olmakta.
Kolluk kuvvetleri direnişteki grevcilere destek olmakta.
Aynı cümleyi üç kez yazdım ki;
böyle bir güzel cümleyi
sıradan bir cümle gibi okuyup geçmeyesiniz.
.
İlerleyen sayfalarda
grevdeki garsonlar için yazılan şu alıntının;
"La Moderna lokantası dört gün dayanabildi,
sonunda boyun eğdi garsonların isteğine."
altına; yüreğim titreyerek, onurla, gururla,
şu satırları yazmışım;
ZAFER,DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK!
#Pamukİşçileri #BTraven #180319