Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

380 syf.
10/10 puan verdi
Hayat Kadar Gerçek Bir Yazar
Kaçıncı Orhan KEMAL eseri oldu? 18 mi 20 mi? Murtaza, Önce Ekmek, Eskici ve Oğulları ile başlayıp Bereketli Topraklar Üzerinde ile zirve yapan bir okuma serüveni. Ne serüven ya! Okudum okudum ama bende de ciğer kalmadı artık. Dünya üzerinde bu kadar mı dert olur bu kadar mı çile olur. Çırçır makinelerinde kolu bacağı kopan, saatlerce çalışıp karnını bile doyuramayan, pamuk tarlalarında sıtmadan kırılan, çocuklarının ellerinde ölüp gitmesini gören, açlıktan dünyada yüz kızartıcı sayılan(!) suçları işlemek zorunda kalan insanlar… Her türlü haksızlığa maruz kalan ama hakkı da hiçbir zaman savunulmayan, yok sayılan, sömürülen insanlar…Irzlarına göz dikilen, dövülen, sövülen, insan yerine koyulmayan insanlar… Yine de en küçük şeylerden; evine iki ekmek götürdüğünde, iki bardak köpek öldüren içtiğinde, arkadaşıyla ekmeğini bölüştüğünde, kazancının karşılığını az da olsa aldığında, sevdiğinin yanında olduğunda, çocuğu boynuna sarıldığında mutlu olan insanlar… Orhan Kemal eserlerini okurken en çok şunu düşündüm. Bu dert sahibi insanlar nerede? Yoksa bu dertler 1950’lerin dertleri mi? Elbette hayır. Bulunduğumuz yerlerde hala bu dertleri çeken insanlar var. Hepimiz bu insanlara gözümüzü kapatmışız. Zihinlerimiz bize bu insanları unutturmuş. Ankara’yı Kızılay; İzmir’i Konak, Karşıyaka, Bornova’dan ibaret zannediyorum/z. Ama bu yerlerin ötesinde de yaşayan insanlar var. Asıl hayat asıl mücadele oralarda. Ekmeğin mücadelesi. Bu mücadelelere gözümüzü biz mi kapattık sistem mi kapattırdı? Hepimizin az çok, küçük büyük derdi var. Bazımız ekmek derdindeyken bazımız arabasını değiştirmek istiyor. Bazımız ev almak istiyor bazımızın telefonu değişecek, bazımızın o ihtiyacı bazımızın bu ihtiyacı. O kadar çok ihtiyaç (!) var ki bitmeyen tükenmeyen. Dünya üzerinde o kadar çok tüketilmesi gereken şey var ki, hepsini tüketmeliyiz zorunlu olarak! Bu ihtiyaçları tüketme isteği de bizim insanı değerlerimizi yok ediyor. Benim 20 MB kameralı telefona, çift hava yastıklı arabaya, yazlığa ihtiyacım var! Bunu elde etmeliyim. Sadece kendimi buna adamalıyım. Çünkü şu an için dünyadaki en büyük ihtiyaç bu! Bir yerlerde insanlar çöpten küflü ekmek toplasa da bu onların derdi! Herkes kendinden sorumludur, benim açlık gibi derdim yok, hiçbir zaman da olmayacak! İşte insanoğlunun en büyük ahlaksızlığı bu, mülkiyet tutkusu! Ben, ben, ben… Benim olmalı, benim olmalı, benim olmalı…Bugün telefonum, yarın arabam, sonra evim, sonra arsalarım, sonra işyerlerim… Sonra sonra sonra! Suç sistemde falan değil, suç insanoğlunun ahlaksızlığında. Bugün herkesin eleştirdiği kapitalizm yıkılsa yerine hangi sistem kurulursa kurulsun, birilerinin mülkiyet tutkusu son bulmadıkça yine devran aynı devran. İnsanoğlunun düşmanı sistem falan değil. Hangi inanca sahip olursanız olun yada inançsız olun, eğer bir ahlaka sahip olmak istiyorsanız, sizin en büyük düşmanınız ihtiyaçlarınızdır. İhtiyaçlarınızın ne olup olmadığını bilmediğiniz müddetçe ahlakınız beş para etmeyecektir. Elbette bu düşüncelerime karşı çıkanlar olacaktır. Haklılardır yada haksızlardır. Haklı çıkıp çıkmamak da mühim değildir. Buradan bunu okuyan herkese sadece tek bir soru soracağım. Şu an kapınız çalınsa yada telefonunuz çalsa, az yada çok tanıdığınız birisi sizden maaşınızın yarısı kadar borç istese ilk aklınıza gelen ne olurdu? Bu paraya karşınızdakinin ne kadar ihtiyacı olduğu mu, sizin ne kadar ihtiyacınız olduğu mu yoksa bu paranın size geriye ödenip ödenmeyeceği mi? Benim gözümde bu soruya verdiğiniz cevaba göre bir değeriniz var bunu bilesiniz. Orhan Kemal’in bunlarla ne ilgisi var? Tam da bunlarla ilgisi var. Gören gözler için. Çoğumuz şımarığız, elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz. Başımızı sokacağımız evimiz, yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, giydiğimiz kıyafet aslında o kadar değerli şeyler ki. Her ne kadar bizim gözümüzde çok sıradan şeyler olsa da, dünya üzerinde bunlara muhtaç insanlar var. Yine bazı arkadaşlar çıkıp son zamanların revaçta sorusunu soracaklar, ee kendi durumumuzu daha kötü durumda olanlarla kıyaslayıp sevinelim mi? Bu soruyu soranlar sevinebilirler. Ben sevinmiyorum. Sadece elimizdekinin kıymetini bilmekten bahsediyorum. Daha iyisi değilim diye üzülmemekten bahsediyorum. En güzelleri sizin olsun, en iyileri. Bu elinizdekilere ne kadar sahip olabilirsiniz? 50 bilemediniz 70 yıl. Sonra? Sonrası malum. Arkanızdan sövecekler veya iyi insandı diyecekler. Anılarınız kalacak belki de hiçbir şey kalmayacak. Bunun farkında olursak/sanız bugün dert ettiğiniz hiçbir şeyin aslında çok da önemli olmadığını görürsünüz. Hani çok değerli bir şair diyor ya, insan öleceğini bile bile nasıl yaşar? Aslında insan asıl öleceğini bilerek yaşar. İnsan öleceğini bilirse hayatı anlam kazanır. Ölümü kurtuluş olarak görenler için de bir söz söyleyelim o zaman, şu an da sahibini hatırlayamadığım; Ölmek mi istiyorsun? Kendini bir denizin ortasına at. Beş dakika sonra çırpınmaya başladığını göreceksin. Sen aslında ölmek değil içindeki bazı şeyleri öldürmek istiyorsun. Yani? Yanisi öyle, GÖREN GÖZLER İÇİN… Ben Orhan KEMAL okurken bunları gördüm. Bir parça ekmeğin, alın teri ile para kazanmanın mutluluğunu. Her ne kadar dünya üzerinde haksızlıklar olsa da, bu haksızlıkların en ağırlarına maruz kalsanız da mücadelenin her zamana devam ettiğini, bizim çok değersiz gördüğümüz şeyler için insanların ömürlerini tükettiğini, mutlu olmanın çokluğa değil elindekinin kıymetini bilmeye bağlı olduğunu… Daha neler neler… Bir dahaki incelemede de başarabilirsek Orhan KEMAL’in romanları üzerine de konuşuruz. Şimdilik iki cümle, hayat sadece bizden bizim gördüğümüzden ibaret değil. Bizden başka dünyalarda var, o dünyaların içinde de mücadeleler, umutlar, kırgınlıklar var. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,9bin okunma
··
448 görüntüleme
İlknur Demir okurunun profil resmi
Ankara’yı Kızılay; İzmir’i Konak, Karşıyaka, Bornova’dan ibaret zannediyorum/z. İçinde bulunduğumuz durumun özeti bu işte. Yüreğinize sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
"Şimdilik iki cümle, hayat sadece bizden bizim gördüğümüzden ibaret değil. Bizden başka dünyalarda var, o dünyaların içinde de mücadeleler, umutlar, kırgınlıklar var." Bu da açılımı :)))
5 sonraki yanıtı göster
Samet Ö. okurunun profil resmi
Biraz Dövüş kulübü, biraz Mandıra filozofu, bol bol da modern dünya kokan bir inceleme. Kalemine sağlık dostum.
İbrahim okurunun profil resmi
Efsane yorum oldu :))) dün gece biraz efkarlandım, bu çıktı ortaya :) eyvallah ortak, yorumun için teşekkürler :))
4 sonraki yanıtı göster
Tuba okurunun profil resmi
İncelemenizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Rica ederim efenim ne demek. Asıl ben okuduğunuz için teşekkür ederim :)
Haticezz okurunun profil resmi
okuyup da uzun süre Orhan Kemal okumama kararı aldığım kitap..
İbrahim okurunun profil resmi
Hanımın çiftliği yada Müfettişler Müfettişi'ne bekleriz :)))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.