Gönderi
İlk sözcüklerinden itibaren aklımda hep aynı soru gezindi. Edgü, bu düşsel romanı kimler için yaza? Hakkari'de (tüm emsalleri için temsilen) değil bir mevsim ömrünü geçirenlere mi, hani şu karın üzerinde yalın ayak yürüyüp de ölmeyenlere mi, yoksa kendini kazara atama yoluyla hiç bilmediği bir dünyada bulan kazazedelere mi, ya da yazarak kendi yükünü boşaltmış vicdanına mı (ne de olsa mazlumların sesi olmuştur) ya da Tanrı'ya bir sitem (Sesini duyuramamıştır) ya da klişe tüm uygar dünyaya bir gönderme, edebi bir sövme metodu mu? Herkes üstüne alınabilir ve durumdan kendince vazife çıkarabilir lakin dokunan bir şeyler var. Cız ediyor bir şeyler. Yıllarca propaganda kitabı olma ihtimali ile ötelediğimi inkâr edecek değilim. O ıssız topraklarda yaşamış, o karanlık dağlarda ayak sürümüş birisi iseniz siz de etkileniyorsunuz haliyle siyasi koşullandırmalardan. Çizginin hangi tarafında olursanız olun; ister dışarıdan gelen yabancı, ister o soyutlanmış yaşamın çocuğu. Ve fazlasıyla görüyorsunuz bahsedildiği üzere "Sahte Nuh"ları. "Kendini Nuh sanan, Nuhluğu kendine yakıştıran. Hayvanları mı insanları mı kurtaracaksın sen. Hangi tufandan!" Fakat burada öyle bir düzenbazlık kokusu almadım ben. Samimiyet ve içtenlik -ama biraz kırgın- yakalıyor sizi bam telinizden. En büyük kötülüğün bir topluluğu yok saymak olduğunu, onların yokluğunu da, varlığını da, ölmelerini de kalmalarını da yok saymak olduğunu, çare olabilecekken çaresiz kalmayı makul göstermenin bir yolunu bulmanın ne lanet bir bürokrasi geleneği olduğunu apaçık görüyorsunuz. Kafka eğer Anadolu'da gözlerini hayata açsaydı üslubu muhtemelen Edgü'ye benzerdi (yahut tam da zıttı) diye düşündüğüm zamanlar olmadı değil. Fazla uzatmak istemem. Demem o ki; siz benim gibi yapmayın. Kanayan yaraların, donan gözyaşlarının, ölen bebelerin ve bitlerin fotoğraflarını çeken fakat yalnızlığın ve çaresizliğin fotoğrafını çekemedim diye üzülen, ölümü öldüremeyen Edgü'nün bu şiirsel romanını geciktirmeden okuyun.
··
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.