Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Çok cahiliz keşke ölsek !
Nasıl başlasam nerden başlasam bilemiyorum.Kitap daha bitmeden yaklaşık 280 sayfalık bir kitabın altında nasıl ezinilir yaşamış oldum.Bitince de kezâ bu etki tam olarak yerine oturmuş oldu. Bu nasıl bir yaşanmışlık ,bu nasıl bir bakış açısı inceleme ,keşfetme yeteneğidir deyip durdum.Hepimiz İlber Hocanın iyi bir Tarihçi olduğunu biliyorduk, ama onun tabiriyle elit insan nedir ,nasıl olunur görmüş olduk.İnsanın anlamadığı ,fikri olmadığı hiç mi birsey olmaz diyorsunuz. Kitap dolu dolu kültür kokuyor.Sinemadan tiyatroya,kitaplardan müziklere,resimlerden mimariye,gezmekten,şiirden,edebiyattan kısacası hayata dair ne varsa hepsine tek tek değinilmiş, yaşanmışlıklarını soru cevap şeklinde biz okuyucularıyla buluşturmuş.Bunun için gerçekten kendisine minnettarım. Kitap gayet açık ,net ve anlaşılır biçimde yazılmış.Cok uzun bir eser olmamasına rağmen sizi sürekli internetten araştırmaya yönlendirdiği için normal okuma sürenizin biraz üstünde bitebilir.Bu ne araştırması derseniz, gezip gördügü tecrübe edindiği yerlerin isimleri, okuduğu ve tavsiye ettiği kitaplar,dinlediği sevdiği başarılı bulduğu müzikler,sinemalar,mimari her ne varsa sizi ister istemez araştırmaya,bu neymiş,bu nasıl müzikmiş,orasi nasıl bi yermiş deyip bakma ihtiyacına sürüklüyor. Not aldığım bir çok müzik,sinema,Kitap,gezilecek mimari yerler oldu. Ne acı ki bunlardan çoğunu belki de ilk defa duyduk.Ne kadar boş bir hayat yaşıyoruz,ne bakmasını biliyoruz ne görmesini diyorsunuz hemen ardından.. Kitapta bol bol eleştiriyle karşılaşacaksınız hazırlıklı olun öncelikle.Katılmadığımız şeyler olmuştur olacaktır elbetteki ama çoğunun da haklı olduğunu göreceksiniz.Bazı şeyleri anlamak için bazı şeyleri yaşamak gerekiyor.Bilmek gerekiyor,görmek gerekiyor.En basitinden tavsiye ettiği müzikleri açıp dinlemeye başladım, bi kaçını çok begendim bazısını hiç begenmedim.Çünkü yaşanmışlığımız yok anlayamıyoruz,duymayı idrak etmeyi bilmiyoruz. Hatta yeri gelmişken yaşadığım küçük bir olayı anlatmak istiyorum. Konu "Neşet Ertaş" benim onunla ilk tanışmam, ilk dinlemem.Bundan yaklaşık 13-14 sene öncesi benim lisede olduğum dönemde tanıştığım bir abinin en çok ne dinlersin ,hangi müzikleri seversin demesiyle, benim işte o dönem popüler olan gitar ve gitar çalan şarkıcıları söylememle açılan bir sohbetin sonucunda kendisinin tebessum ederek "bende Neşet Ertaş dinlerim" bilir misin demesiyle ilk defa o ismi duymuş oldum.Kimdir o ,bilindik bir parçası var mı bir bakayım dememle de dinlemiş olduğum "Neredesin sen " adlı türküsü olmuştu. Dinlediğim anı ve verdiğim tepkiyi hic unutmuyorum.Çünkü hiç beğenmemiştim,düşünebiliyor musunuz ben koskoca Neşet Ertaş'ı begenmiyorum.Ama tabi saygıdan birşey diyemedik.iyimiş deyip geçiştirdiğimi biliyorum.Velhasılı şuan büyük bir hayranıyım.Çünkü insan değişiyor, gelişiyor,düşünmeye ve yaşamaya başlıyorsunuz yaşanmışlıkların samimiyetini kavrıyorsunuz.İşte İlber Hocanın da bahsettiği eski samimiyet kaybolmayan değerlere duyduğu özlemi bazen de sitemi göreceksiniz burada.. Daha fazla uzatmak istemiyorum, hayata dair İlber Hocanın görüşlerini, tecrübelerini tavsiye ve eleştirilerini okumak istiyorsanız mutlaka okuyun hatta okumak istemiyorsanız da okuyun eskilerden alacağımız çok şey var çünkü.. Şimdiden keyifli okumalara, selametler
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,7bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.