Gönderi

Hifa Hatun ve Hz. Süheyb
Es-Selam Dostlar.. Öğrencilerim her daim derslerde gerçek sevgiye,aşk'a dair rivayetleri dinlemeyi severler ve isterler:)) Ve büyük bir heves ve merakla dinleyip bir ahh çekerler:)) Sizleri Hifa Hatun ve Süveyb'in sevgilerine dair an'ları ile başbaşa bırakmak istiyorum; Hifa Hatun Medine’nin en güzel kadınlarındandır. Öylesine sıcakkanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izdivaç teklif ederler. Hifa Hatun’un methi hızla yayılır ve çok uzaklara gider. Bırakın hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer. Ancak o Necaşi gibi bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece Alah’ın rızasını diler… Ama taliplerin ardı arkası kesilmez. Kimi ayaklarına halılar serer… Kimi cevahirler döker… Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını önüne atanları mı? Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin huzuruna çıkıp; – “Ey Allah’ın Rasulü! Bana cennete götürecek bir şeyler öğret.” der. Doğrusu o, Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem), ‘Gündüzleri oruç tut’ ya da ‘geceleri namaz kıl’ gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama Server-i Kâinat: – “Önce evlenmen lâzım. Zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın!” buyururlar. Hifa, büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve – “Siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım” der. Mâlum, o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de “özel”olması gerekir. Lakin Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne kimseye ümid verir, ne de kimsenin ümidini kırar. Her zamanki gibi basit ve pratik bir çare bulur. – “Yarın sabah mescide ilk gelenle evlen” buyururlar. Bu teklif herkesin hoşuna gider, talipler erken kalkmak için tedbirler düşünür, kendilerince hazırlık yaparlar. Bu haberi elbette Hazret-i Suheyb de duyar ama dikkate almaz. Zira o fakir ve kimsesiz biridir. Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur. Kah ağaç altlarına uzanır, kâh mescid gölgelerine kıvrılır. Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki, rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır. Ama bakın şu işe ki o gece Allahu Teâlâ bütün sahabelere derin bir uyku verir, Hifa Hatun’un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler. Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her zamanki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler. Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer. Rasulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi bildirir. Hazret-i Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder. Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini yaparlar. Sonra şanslı sahabeye döner; – “Ey Süheyb! Şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür.” buyururlar. Suheyb Radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar: – “İyi ama, benim ne bir dirhem gümüşüm, ne de sığınacak evim var” der. Hifa Hatun kocasının boynunu büktürmez, ona içinde on bin dirhem gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve: – “Filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim” der. Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler. Süheyb, o gün Medine sokaklarında dolanır durur, akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur. Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir, ya iki hurma alır ve: – “Ya Hifa, biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin. Nen ise senin için sadece mihnetim. Ben şükretsem gerek, sen sabretsen gerek. İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim. Zira Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) “Cennette yüksek bir çardak vardır. Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar.” buyurdular der ve öyle de yaparlar. Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır, kalplerini zikir ile aydınlatırlar. Cebrail (aleyhisselam) olup biteni Rasulullah efendimize anlatır ve onları Allahu Teâlânın cenneti ve cemaliyle müjdeler. Ertesi sabah, namazdan sonra Efendimiz Suheyb’i yanlarına oturtur: – “Ey Süheyb! Geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?” buyururlar. Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle: – “Allah’ın Rasulü en iyisini bilir” cevabını verir. Efendimiz onlara: – “Ne mutlu size. İkiniz de Cennetliksiniz. Allahu Teâlâyı göreceksiniz!” buyururlar. Süheyb derhal secdeye kapanır ve: – “Ya Rabbi! Beni mağfiret ettin, günahlara bulaşmadan canımı al!” diye niyazda bulunur. Allahu teâlâ bu yanık duayı kabul eder. Suheyb, secdede kalakalır. Mescid de bulunanlar ağlamaklı olurlar. Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): – “Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da ruhunu Hakka teslim etti” buyururlar. Namazlarını, o yüce Server Allah Resulu kıldırır. İkisini yan yana toprağa bırakırlar. Baş uçlarına küçük bir tahta çakar. Birine; “Şükredenlerden Suheyb” öbürüne; “Sabredenlerden Hifa” yazdırır.. youtube.com/watch?v=0wJoK78...
··
96 views
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Hz.Fatıma'nın Çeyizi; -bir parça kadife, -bir su tulumu ve -içi güzel kokulu ızhır otuyla doldurulmuş bir yastıktan ibaretti. Hz. Fâtıma’nın mehri ve çeyizi gibi, düğün yemeği de gayet sade ve mütevaziydi. Buna rağmen o gün Peygamber as kızının düğününe şahit olanlar, “Biz, Fâtıma’nın düğününden daha güzel bir düğün görmedik.” demişlerdi.''
Beyza... okurunun profil resmi
En sevdiğim kıssalardan bi tanesi. 💕 Allah bizleti de bağışlasın. Merhametine nail eylesin 🙇‍♀️🙈
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Amin inşallah her daim:))
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Esra okurunun profil resmi
Allah razı olsun Hocam, bizim maalesef bizi manevi yönden besleyecek bir hocamız yoktu, tamamen materyalist öğretilerin kısırlaşmış formülleriyle yetiştik. Sonuçta hayata karşı ilk mücadelelerimizi; Süheyb'in zayıflığından bin kat daha zayıf ve dayanıksız fabrika ürünü dimağlarımız ile, ruhen GDO'lu bireyimsiler olarak verdik. Bu güzel iletinizi bir duayla tamamlamak isterim. Allah-u Teala bu tür kıssalardan hisse alıp şu devirde hayatımıza ne kadar geçirebiliyorsak o kadar geçirebilmeyi nasip etsin. Noksanımız çok fakat yine de en azından arkadaki hikmeti naçizane "algılayabildiğimiz" için Rabbimize binlerce kez hamdolsun.
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Esra hanım Rabbim sizlerden de razı olsun her daim... Elimizden geldiğinde manevi anlamda branşım da gereği yardımcı olmaya çalışıyrm inşallah Rabbim halisane bu yolda bizlere yardımcı olur... Ve amin diyorum binlerce, güzel dua ve temenninize...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.