Gönderi

127 syf.
10/10 puan verdi
Milliyet Gazetesi’nde 12 Ocak-26 Ocak 1992 tarihleri arasında İzmir suikastı teşebbüsü, Uğur Mumcu tarafından ilk kez açıklanan belgeleri ile “Gazi Paşaya Suikast” yazı dizisi olarak yayınlanmış ve sonrasında kitap haline getirilmiştir. Kitapta öncelikle tutuklamalar, yöneltilen suçlamalar, itiraflar, savunmalar ve sanıkların karşılıklı suçlamaları yer almaktadır. Önce Terakkiperver Fırkası önde gelen üyelerinin, sonrasında da İttihat ve Terakki ilk dönem bakanlarının gözaltına alınarak soruşturmanın genişletilmesi süreçleri açıklanmış ve soruşturmanın neden bu kadar genişletildiği incelenmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy gibi önde gelen paşaların verdikleri ifadeler ve yargılanmaları konusunda Atatürk ve İsmet İnönü arasında çıkan ihtilaflar aralarındaki gizli yazışmalarla ortaya konulmuş. Bu yazışmalar ilk defa bu yazı dizisinde yayınlanmış. Yazışmaların oldukça ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Yazar bu yazışmaları ve fikir ayrılığını şu şekilde özetliyor: "İsmet Paşa, iki ateş arasındadır. Daha doğrusu, en yakın iki arkadaşı arasında. Gazi Paşa, suikastın arkasında Kâzım Karabekir’in ve kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin olduğuna inanmıştır, İsmet Paşa da bu olasılığa hiç inanmamıştır." İstiklal Mahkemeleri'nin yapısı, işleyiş şekli ve karar alma süreci hakkında bilgiler yer alıyor. Sanıklara sorulan suikastle ilgili ve siyasi sorular ile İzmir ve Ankara'da yapılan duruşmalardaki tutanaklar aktarılıyor. Yazar tarafından özellikle mahkeme başkanı Kel Ali'nin "İstiklal Mahkemesi şahsi kanaatine göre karar verir" sözü vurgulanıyor; avukat tutulmasının yasak olması ve sonuca itiraz olanağının bulunmamasına değiniliyor. Son bölümlerde ise sanıklar hakkında verilen kararlar ve bu kararlar karşısındaki tepkileri; idam edilen sanıklar ile ilgili idamın infazı, sanıkların son sözleri ve idam anındaki tavırları anlatılıyor. Uğur Mumcu İzmir suikastı teşebbüsünü sistematik ve olabildiğince objektif bir şekilde kaynakları ile ortaya koymuş ve incelemiş. Genel olarak kesin hükümler ortaya koymaktan olabildiğince kaçınmış ve her iki tarafın iddia ve savunmalarını ortaya koymaya çalışmış. Bununla birlikte sonuç bölümünde bir kısım idam mahkumu hakkında kararı okuyucuya bırakırken; suç üstü yakalanan ve suçlarını itiraf eden sanıkların suçlu olduklarının bariz olduğunu belirtmiş. İdam edilen iki sanık için ise: "Cavit Bey gibi, Dr. Nazım Bey gibi İttihatçılar, suikast ile uzaktan yakından bir ilgileri olmamalarına karşın mahkemece ölüm cezasına çarptırılmışlardı." şeklinde bir yorumda bulunmuş ve bu iddiasını İsmet İnönü ve Falih Rıfkı Atay'ın benzer sözlerine de yer vererek desteklemiştir. Sonuç olarak Uğur Mumcu'nun bu eserinde, araştırmacı gazeteciliğin hakkını sonuna kadar verdiğini ve konu ile ilgili başucu kitabı olabilecek oldukça kaliteli bir eser ortaya koyduğunu söyleyebilirim. İzmir suikastını merak edenler için rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap.
Gazi Paşa'ya Suikast
Gazi Paşa'ya SuikastUğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 2000374 okunma
·
347 views
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
İstiklal Mahkemeleri ,ilk Meclisin bir uzantısı ve bağımsız değil..A bakanı bir yerde yasa önerirken aynı zamanda yürütme işlerine bakıyor bir yerde mahkeme kuruluyor gene aynı A bakanı yargı dağıtmaya gidiyor..620 yıllık bir devlet rejimini unutturup yeni bir düzen getirmek titizlikle ve sabırla olmamış..Az zamanda çok işler yaptığımızın bir diğer yüzü...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.