Gönderi

211 syf.
·
Not rated
‘’Adalet, vergiyi az ya da çok almak değildir, insana bütün haklarını teslim etmek sanatıdır.’’ Kitap da oldukça dikkatimi çeken bir sözdü. Kitap İkinci Dünya Savaşı döneminde alınan Varlık Vergisinin alındığı dönemden getirdiklerini ve götürdüklerinden bahsediyor. İstanbul’a göç eden ailelerin yaşamlarından başlayarak zamanın İstanbul beyefendilerinin yaşamlarına da değiniyor. İkinci Dünya Savaşı sıralarında Türkiye her ne kadar savaşa girmemiş dahi olsa da büyük ölçüde savaşın sonuçlarından etkileniyor. Dönemin cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü her ihtimale karşı koruma amaçlı sınırda bir milyon asker bekletme gibi bir önleme gidiyor. Bu da ülkede azalan iş gücünün yanında bu askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak gibi bir zorluğun yaşanılmasına sebep oluyor. Tabi bu müthiş ihtiyaç sahibi bir dönemde fırsatçılık da alıp başını gitmiş oluyor. Ayrıca bu sıralarda Türkiye’nin savaşa katılmamış olması da savaştan kaçmak isteyenler için bir göç alternatifi doğuruyor. Ülkede karaborsacılık artıyor, büyük ölçüde zeytinyağı stoğu bulunmasına karşın zeytinyağının kilosu çok yüksek fiyatlarda ancak bulunuyor. Dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu da ekonomiyi rahatlatmak adına böyle bir vergiye gidiyor. Kitap da bu konuyu ve zamanın yoksul kesimini, üst kesimini salkım hanımın taneleri adlı kolye üzerinden güç ve serveti konu alıyor. Kitap 1999 yılında filme de çekilmiş, bir çok ödül almış ve bu sayede varlık vergisi tekrardan gündeme gelmiş. O dönemde çiftçilerden de alınmış bir vergi de bulunuyor Toprak Mahsulleri Vergisi. Bu vergi Yokluk vergisi olarak da anılmakta çünkü zaten ekonomik olarak güçsüz bir durumda olan çiftçiden itiraz yolu olmadan vergi alınıyor bunun çok gündeme gelmemesinin yanında Varlık Vergisi facia olarak anılmış, bir çok yazar tarafından hatta yurtdışından da eleştiriler almış. Kitabı bir kenara koyarak filmin yalnızca yahudilerin üzerinden alınıyormuş ve yalnızca onlar acı çekmiş, kaybedenler yalnızca onlarmış gibi gösterilmesi bana biraz tuhaf geldi açıkçası. Ne kadar yerinde olduğunu elbette ki bilemeyiz fakat o dönem bir çok ülkede İsviçre başta olmak üzere Bulgaristan ve Yunanistan’ da da Servet Vergisi alındığını belirtmek isterim. Hikaye güzel fakat anlatım oldukça dağınık. Olay geçişleri yapılırken bağlantı sağlanmamış o yüzden ‘’ kimden bahsediyor şuan? ‘’ ‘’neredeyiz?’’ gibi sorular sormanız doğal olacaktır. Okuyacak olan herkese önce o dönemi araştırmalarını ve Varlık Vergisi kanunun şartlarını okumalarını tavsiye ederim.
Salkım Hanımın Taneleri
Salkım Hanımın TaneleriYılmaz Karakoyunlu · Doğan Kitap · 2013793 okunma
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.