Gönderi

Adonis, yahut Temmuz (Temmuz ayının adı oradan gelir) ağaç kabuğundan doğmuş, çiçek gibi körpe, canlı bir çocukmuş. Aphrodite onu görür görmez, güzelliğine vurulmuş, çocuğu yeraltı tanrıçası Persephone'ye vermiş, büyütsün diye. Ne var ki, karanlık ülkenin tanrıçası da çocuğa vurulmuş. Aphrodite'e geri vermek istememiş. Tanrıların babası Zeus kızlarının arasını bulmak için Adonis; yılın üçte birini yeryüzünde Aphrodite ile, üçte birini yeraltında Persephone ile, geri kalanını da kendi nerede dilerse orada geçirecek diye kesip atmış. Ama Adonis yılın sekiz ayını Aphrodite'in yanında geçiriyor, yalnız dört ay iniyormuş karanlık ülkeye. Persephone kıskandığından bir yaban domuzu salmış ormanlara, hayvan Adonis'i avlanırken yaralamış, öldürmüş. Can çekişen sevgilisinin yanına koşarken Aphrodite'in ayağına bir gül dikeni batmış. O güne kadar beyaz olan gül tanrıçanın kanıyla al renge boyanmış. Tanrıça Adonis'in gövdesinde ne kadar kan damlası varsa, o kadar gözyaşı dökmüş, toprağa dökülen her damla kandan bir lale, her damla yaştan bir kırmızı gül fışkırmış.
Sayfa 56 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
2 görüntüleme
Şeyma R.GZN...