Gönderi

Med ve Cezir. NFK.
Sezai Karakoç’un kitap olarak yayımlanmamış olmasına rağmen Diriliş dergisinin son döneminde kaleme aldığı hatıraları yakın dönemimizi okumada ve anlamada bize önemli referanslar sunar. Karakoç, hatıralarının daha ilk sayfalarında insanın kendisini anlatmasını “şehirleri, toplumu, çağı” anlatmak olarak gördüğünü yazar. Karakoç, bugün için önem verilmeden rastgele kaydedilen bir notun yarın belki de büyük bir önem kazanacağını düşünür. O nedenle de otobiyografileri her vakit değer kazanabilecek belgeler olarak görür. Hatıralarını yazmayı bir nevi geriye dönmek olarak değerlendiren yazar, bu geri dönüşün belki başkaları için çok zevkli bir iş olabileceğini ama kendisi için hiç de öyle olmadığını belirtir. Karakoç’a göre geçmişe dönüş, bir nevi azaba dönüştür: “Baştan beri bir daha yaşamak demek olan hâtıraları gözden geçirmek, ateşten bir azab demek benim için. Ama öyle de olsa tecrübelerimizden yararlanacak birkaç kişi çıkacaksa, bu azaba katlanmaya değer…” Sezai Karakoç, yine de bu azabı kendisinden sonraki kuşaklara olumlu ve makul bir bilgi bırakabilmek adına yapar. Onun hatıralarını okuduğumuz zaman edebiyatımızın bazı önemli simalarını görür, onları daha yakından tanıma imkânı buluruz. Bu isimlerden birisi de hiç kuşkusuz cumhuriyet dönemi Türk şiirinin üstadı olarak kabul edilen Necip Fazıl Kısakürek’tir. Daha ortaokul yıllarında Büyük Doğu dergisi aracılığıyla tanıştığı Necip Fazıl, Sezai Karakoç üzerinde derin izler bırakan önemli bir simadır. Karakoç’un hatıralarında karşılaştığımız Necip Fazıl, yaşadığı dönemde inandığı davasına sıkı sıkıya bağlı olan, her türlü hapis, baskı ve polis takibinden yılmayan bir portre olarak çizilir. Necip Fazıl ve Malatya Davası Sezai Karakoç, 14 Temmuz 1989 tarihli hatıralarında kaleme aldığı Malatya Davası, Necip Fazıl’ın çektiği sıkıntılara değinir. 1952 yılının Kasım ayında Başbakan Adnan Menderes bir konuşma yapmak için Malatya’da bulunduğu sırada, muhalif kimliğiyle bilinen dönemin Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emin Yalman uğradığı silahlı saldırıdan sağ olarak kurtulur. Karakoç’un hatıralarına baktığımız zaman dönemin Başbakanı Adnan Menderes, bu suikastla hiçbir ilgisinin olmadığını göstermek için olağanüstü bir çaba içine girer. Çünkü Yalman, o dönem için muhalif bir isimdir ve gereken hassasiyet gösterilmezse kamuoyu, bu olayda Başbakan’ın payı olduğunu düşünebilir. Menderes de, böylesi bir tehlikeyi bertaraf edebilmek gayesiyle memleketin birçok yerinde görülmedik baskınlarla aramalar yapılmasını ister. Muhalif gazeteler hemen olaya dâhil olur ve suikastın failini Büyük Doğu’ya bağlarlar. İlerleyen günlerde mesele Büyük Doğu’dan geçerek direk Necip Fazıl’a döner ve şair hedef alınır. Çünkü Yalman’a yapılan suikasttan önce Necip Fazıl ile Yalman arasında yazılı olarak çok sert tartışmalar yaşanmıştı. Necip Fazıl, gazeteler için güzellik kraliçeliği yarışması düzenlediği için Büyük Doğu dergisinde Yalman’a hücum etmişti. Gerçekte Necip Fazıl’ın bu olayla hiç bir ilgisi yoktu ve faili de bulunmuştu. Buna rağmen gazetelerde ithamlar devam etti. Sezai Karakoç, bu haberlerin oluşturacağı etkiyle Necip Fazıl’ın tutuklanmasından korkuyordu. Korktuğu gibi de oldu ve olayın dördüncü günü şair, Osman Yüksel Serdengeçti ile beraber tutuklandı. Tutukluluk ve İdam Talebi Necip Fazıl’ın tutuklanması tartışmaları dindirmedi ve İslam’ı ideal olarak benimseyen herkes baskı altına alındı. Devamında muhafazakâr kimlikli dergiler tatil edildi. Bu dönemi hatıralarında yazan Karakoç, âdeta nefes almanın bile zorlaştığı bu ıztırap dolu günleri şu şekilde anar: “Sonra tüm Türkiye’de devlet terörü esti. Ne kadar İslami dergi varsa kapatıldı. Sahipleri tutuklandı. Tevkif edilenler hep Malatya’ya sevk edildi. Menderes birden dönmüş, Müslümanlar aleyhine bir tavır almıştı… Yurt çapında bir baskı başladı dindarlar üzerinde. Âdeta nefes almak zorlaştı. Biz fakültede bile bunalıyorduk. Şevketle bir araya geldiğimizde bu bunalışımızı birbirimize açarak müteselli olmaya çalışıyorduk.” Necip Fazıl, tutukluluğunun ardından mahkemeye çıkarıldığında savcının hakkında idam kararı istemesiyle şaşırmıştı. Mesele bir anda cinayet teşebbüsünden rejim davasına doğru evrilmişti. Sezai Karakoç, bütün süreci en yakından takip eden isimlerin başında geliyordu. Necip Fazıl, Sezai Karakoç’un anlatımıyla mahkeme heyetini güçlü hitabet yeteneğiyle tesiri altına almıştı. “Üstad Necip Fazıl, altı celse boyunca tahliyesini istedi. Her celse uzun konuşmalar yaptı, durumun acıklı manzarasını en etkili bir dil ve üslupla çizdi. Bir seferinde, öyle konuştu ki, çıt çıkmayan salonda teessür havası âdeta elle tutulur bir hâl aldı. Birden bir zabıt kâtibesi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O zaman Reis: ‘Necip Fazıl Bey… O kudretli kaleminizle bizi müteessir ediyorsunuz. Sabırlı olunuz, hak yerini bulur.” dedi. Savcının Med ve Ceziri Sezai Karakoç’un hatıralarında naklettiklerine göre, idam talebi Necip Fazıl’ı derinden sarsmıştı. Hiç kimsenin bu saçma duruma muhalefet etmemesi ve davanın lideri durumunda bulunan bir isme karşı yapılan böylesi bir saldırıda kendisine sahip çıkılmaması da şairi üzmüştü. Gördüğü bu ilgisizlik onda bir “hayal kırıklığı ve ümitsizlik” doğurmuştu. Karakoç, şairin bu karamsar psikoloji içinde kendisinden saklamasını istediği bir hatırayı da 36 yıl sonra anılarında açıklar: “Bana dedi ki: ‘Bak, Sezai, belki mahkeme idam kararı vermez ama 20-25 yıla mahkûm edebilir beni. Bu da hayatımın hapishanede geçmesi, hayatımın sönmesi demektir. Bu durumda da zannetme ki imanıma hiçbir halel gelmiştir. Sen şahit ol ki, bizim için hiçbir ümidin kalmadığı bu anda, yine aynı sağlam imanın sahibiyim ve tereddüdün zerresi bile imanıma yaklaşmamıştır.’” Sonuç olarak dönemin siyasi atmosferi içinde seçimlerin de yaklaşması nedeniyle Necip Fazıl tıpkı tutuklanması gibi bir anda tahliye edilir. Bu hızlı gelişen sürece şaşıran Karakoç hatıralarında Necip Fazıl’ın önce idamını sonra da tahliyesini isteyen savcıyla ilgili bir cümlesini nakleder: “Savcı beraatımı istiyor. Başlangıçta idamımı istemişti. Böyle bir med ve cezir adalet tarihinde görülmemiştir.” Davut Bayraklı
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.