Ne zaman polisiye türünde bir şeyler okusam, film noir türünde bir film izlesem Poe’nun ruhuna bir kadeh kaldırırım. Günümüzde böyle bir türün varlığından bahsediyorsak övgülerin büyük kısmını Poe’ya sunmak gerek. Bu türü oluşturan kitapların bazıları edebi yoğunluğunu gerçekleşen ve gerçekleşecek olay(ların gizeminde, bazıları incelikle oluşturulmuş zeki baş karakterinden alırken Poe’nun öykülerindeki derinlik algısını hem karakterlerin zekası ve entelektüel birikimi hem de olaydaki sırrın gücü bir arada büyümekte. Çalınan Mektup öyküsünde de başkomser yaşanan olayı ve mektubu bulmak için oluşturulan metottan bahsederken durum içerisinde açık bulunamıyor. Polisler yapılması gereken her şeyi yapmış gibidir(yapılması gereken her şeyi kendi mantığı içerisinde doğru bir düzlemde gerçekleştirmişlerdir). Ama baş karakterimiz Dupin olayı bir bilgi akışıyla ve kendi metotlarıyla ele alır. Metotları polislerin kendi içinde düzenli olan bakışının yanı sıra kendisini mektubu çalan kişinin yerine koyarak ve o kişinin birikimlerini küçük görmeden yapıyor(başkomserin olayı anlatırken Bakan D.’ye karşı yaşadığı aşağılık psikolojisi rahatça görülmektedir). Dupin’in bilincinden geçenleri sunduğu kısımlar kitabın en güçlü kısmını oluşturuyor. Poe bu akış esnasında toplum psikolojisi, arzu duyulan nesnenin ulaşılmazlığını düşünmenin arzu duyulandan daha da uzaklaştırıcı oluşundan, matematiksel paradokslar ve genel kabul gören bilgiler üzerine septikler gibi yaklaşılması gerektiği alt metnini veren bir çok doyurucu okuma sunuyor ve teorilerini verdiği örneklerle belli bir yapıya oturtuyor. Poe’yu benim nezdimde bu denli değerli kılan da sadece olaya ya da karaktere bağlı kalmadan verdiği bu doyurucu bilgiler.

Çalınan MektupEdgar Allan Poe · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020600 okunma

·

231 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.