Gönderi

415 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bir ara "kitap okuyamama dönemi" gibi buhranlı dönemlerim oldu. O buhranlı anlarımda elime aldığım Voyage au Caucase (Kafkas Seferi) ardından okuyacağım tüm kitaplar için yeniden yol açtı.. Alexandre Dumas, 1858-1859 yılları boyunca Kafkazı ( Azerbaycan, Moskova, Gürcistan) dolaşmış, buraları gezdikten sonra İstanbul`a geçmiştir. Benim elimde olan kitap`da yalnız Azerbaycan seyahati hakkında yazılmış bölümler mevcut. Ama yine de arada Dumas başka ülkelerden de söz ediyor. Kitap, yazarın seyahat notları, anıları dersek yanılmayız. Çok iyi bir gözlemciymiş kendisi. Azerbaycan`da Derbend, Bakı, Şamaxı, Nuxa`yı dolaşmış. Yazdıklarından en çok Bakı`ya vurulduğu belli oluyor. Hazar denizinden ayrılırken gözleri bile dolmuş :) Dolmaması ne mümkün, öyle bir güzellik karşısında... En çok sevdiğim şey Dumas`ın açık sözlülüğü. Neyi beğenmemiş ise direk yazıyor ve bunları da hiç bir oynama yapmadan basmışlar. Bazı şeyleri, olayları oldukça yanlış anlamış. Hatta komik algılanacak seviyede yanlış anlamış dersem daha doğru olur. Yine de editörlerin dip not olarak verdikleri bilgilerden doğruları anlıyorsunuz. Azerbaycan halkının misafirperverliğini yadırgamış. Bir yerde Dumas; " Her kes beni evine davet ediyor, en güzel yemekleri yediriyor, en manzaralı odalarda ağırlıyor, gittiğimi öğrendiklerinde adeta yalvarıyorlar. Bazıları kim olduğumu bile bilmiyor. Acaba, bu insanlar beni birileri ile mi karıştırıyor ki?" demiş. Ah, Dumas eskiden böyleydik işte biz... Kitap`da yazarın arkadaşı- Moyne`nin çekdiği resimlerde mevcut. Bu resimlerse ayrıca güzellik katmış kitaba. Dumas ile 1850 yıllar Azerbaycan`ı karış karış gezmek farklı serüvendi. Adeta onunla beraber ben kebap yemiş, "samavar"dan çay içmiş, atla dolaşmış gibi oldum. İçimde bir burukluk kaldı sayfalar arasında dolaştıkça. Eskiden ne saf, doğru, sözüne güvenilir insanlarmışız biz... Dumas diyor ki; " Bir Azerbaycanlı bir şey için söz verdi mi kimse inanmamazlık etmez. Çünkü her kes bilir ki, Azerbaycanlı sözünün arkasında ölüm bile olsa durur. " Yazacak çok şey var aslında. Mesela, Dumas`ın silahlara böyle düşkün olduğunu bilmiyordum. Gittiği her yere silahlarıyla gidiyor (bununla hep gurur duyar) kim silah hediye etse sevinerek alır. Azerbaycan`da verilen tüm hediyeleri kabul etmiştir çünkü; "Bir Azerbaycanlının verdiği hediye geri çevrilmez, onlar bunu sana samimi kalpten hediye ederler." diyor. Ya da kendince bahane uyduruyor :)) İyi ki şimdi gelmedin Dumas... Hazar petrolden başka koku vermiyor.. Keyifli okumalar..
Voyage au Caucase
Voyage au CaucaseAlexandre Dumas · Editions Hermann · 2002125 okunma
··
1 plus 1
·
279 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.