Sahafta bulduğum bir öykü kitabı daha.
Yazarı önceden hiç tanımıyordum. Biraz araştırınca, "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" adlı başka bir kitabı olduğunu ve bununla 2015 Orhan Kemal Öykü Ödülü'nü kazandığını öğrendim. O kitabını da aldım, bir köşede okunmayı bekliyor.
Kitapla alakalı şunu diyebilirim ki, anlatım ve dil güzel. Anlaşılır, akıcı, hafiften merak uyandırıcı. Hikayeler çok heyecanlı değil, ama kesinlikle beklenmedik. Zaten arka kapaktaki tanıtım yazısında da, kitabın beklenmedik kitapların yolunu gözleyen okura tutulan bir ışık sayılabileceğini iddia etmişler. Gerçekten öyle.
Hikayeler çok günlük ve çok farklı ve hem de çok erkek hikayeleri geldi bana. Günlükler, çünkü fantastik hiçbir öge yok ve her gün duyabileceğiniz, "bunun nesini hikaye olarak anlatmış" diyebileceğiniz hikayeler. Farklılar, çünkü günlük olanı öyle bir anlatmış ki hikaye olmuş, merak uyandırıyor, hatta bazı bazı sizi rahatsız ediyor, kitabı kapatıp bir köşeye kaldırma hissi veriyor. Erkek hikayeleri, çünkü tam bir erkek gözüyle anlatılmış. Yüzünüzü kitaba biraz daha yaklaştırırsanız o testesteron kokusunu rahatlıkla alabilirsiniz.
Sonuç olarak, kitap okunmayacak bir kitap değil. Hatta yazarın basit olayları ve durumları hikayeleştirmesindeki, karakterlerin iç dünyasını konuştururkenki yeteneğinin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her kalıba sokabilmiş kendini, karakterlerinin her biri olabilmiş. Ama yine de kitaptan çok zevk aldığımı söyleyemeyeceğim.
"İsimsiz Günler" isimli öykünün ise, eskilerin iki adamlık tek kumaşlık yastığı olan baş yastığını içine alması nedeniyle bende ayrı bir yeri oldu.
Farklı bir şeyler okumak isteyenlere tavsiye ediyorum.
İyi okumalar.