Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir hayat ve daha fazlası. insan doğasında bir taş kadardır. hüzünlenir, ağlar, güler günlerce çığlık atar. mezarına koşar. duygularının dip kuyusuna iner. hayatının hemgamesinde kaybolur. ben kendi hayatımın cenaze namazını kılalı oniki sene oldu. geçtiğim bütün tarihlerden acılardan iz bıraktım. insandım, yaşıyor ve acı içinde kıvranıyordum. beşerdim, hayatımın beşeri, gözlerimin rengini kaybettiğimde yaşım çoktan almış başını gitmişti. oysa ne karanlıklar âydınlanırdı gözlerimle ne şehirler dile gelirdi o güzel kırpıklerle. ne sokaklar ayaklarınır o ince çizgilerle. Ne cennetler göreceklerdi yeryüzünde. ben yaşamadım. sadece dünyada ki mesaimi tamamlamak için yıllarımı doldurdum. buydum, bundan daha fazlası olmaz diyordum, ondan fazlasını da gördüm. ayaklarım ellerimin hakimiyetine girmedi hiç bir zaman yüreğimin bir taşı incitmekle meşguldü her zaman. biliyordum. bir insan bir dağ kadar yer kaplar yer yüzünde. hala aynı kanıdayım. ömrümü bir trene yükleyip yolculuklara çıktığımda, Bahar yeni yeni kapıya dayanmıştı. hatırlıyorum hala.. Dışardan gelen bütün baharlara sadece bir kardelen gibi taklit yaptım . iki açtım, üç soldum. Herkese umut, kendime ölüm hazırlamıştım. Solacaktım, tüm gelecek güzelliklerden önce. yaşayamadım. benim cennetimi, cehenneme çevirmeye hazır hep yüzlerle yaşadım. ayrılıklar eşikten başladığında, ben ömrümün en ıssız yerindeydim. Bütün kurşuni renkteki bulutlarla aynı saftaydım. orda hayat durmuştu. insanlara alevlere gebe kalmışlardı. öfkeleri onları çoktan aşmıştı. ben ise korkuyor, ve saklanıyordum. Acıklarım benden büyüktü. ben ise gözyaşımdan. oysa ne yağmurlar yağardı yüzümün atlasına. ne fırtınalar kopardı, ne çok kayboluşlar yaşanırdı oracıkta. Ama hep kaçtım. Kaçışlar kurtulmak sayılmasa da.. Ben en çok kendimden kaçtım. ben en çok kendime yol gösterdim. ben en çok yer yüzünde hayat buldum. ben en çok orda yoruldum. ben en çok orda yıprandım. Düştüm, kalktım, yara aldım ummadığım yüzlerden. belki kayıptım kendi kimliğimde ama hala hayat buluyordum tüm nefeslerde. yaşamak nelere gebe bilmiyordum. ben en çok bilmediklerimden çektim. ben en çok görmediklerimden korktum. ben en çok uzak olanlardan korktum. ben en çok yüzünü insana çevirmiş yüzlerden korktum. korkum, benim can alıcı yanım. korkum, benim ıssız toprağım korkum, benim boşluk yanım. korkum, karanlık yanım, korkum, benim dilsiz yanım. korkum, benim gölgesiz hayatım.. buralardan uzaklara kaç yol var bilirdim. vedalara şahit oldum. vedanın her türlü şeklini biliyordum.. uzaklar gözlerden başlar, kalpelere doğru uzar gider. ve oralarda yara olurdu.. bir can uzaklara gittinde zaman ritmini yitirir. kalp atışarı yavaşlar solukları seyrekleşir, ve kendini yitirir. bunu en çok uzaklara dalan gözlerden öğrendim. Bende kendi hayatımın hep uzağındayım. sadece gölgemi taşıyorum sırtımda. sadece o ayrılmıyor,o eşlik ediyordu yoluma. Gölgem, sırtımın kamburu, Gölgem, vücudumün temiz hali. Gölgem , ruhumun gühasız hali. Gölgem benimle doğup benimle ölecek olan yarim... ben burada durdum sen devam et. Ercan Uludağ
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.