Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları...
1.Henri Matisse (1869 – 1954). Hukuk stajyeri olarak çalışmaktan o kadar sıkılmıştı ki penceresinin önünden geçenlere bezelye fırlatma çubuğu ile çiğneyip top haline getirilmiş kağıtları fırlatıyordu. 2.Johannes Vermeer (1632 – 1675). Resimlerindeki kadınların hamile görünmesine şaşmamak gerek, karısı ona hemen hemen yirmi yılda on iki çocuk doğurmuştu ve hamile olmadığı zamanlar enderdi. 3.Frida Kahlo (1907 – 1954). Diego Rivera’ya hayranlığına herkes şaşırıyordu. Hatta onun koca göbekli, pis, korkunç olduğunu söyleyen arkadaşına “Diego öyle kibar, müşfik ve tatlı ki. Ben onu yıkar, temizlerim” der. Diego Rivera’nın yıkanmak için genellikle teşvike ihtiyacı olurdu çünkü yıkanmayı sevmezdi. Bu nedenle Kahlo, 136 kiloluk eşinin sırtını çocuk oyuncaklarıyla doldurulmuş bir küvette sabunlamayı alışkanlık haline getirmişti. 4.Édouard Manet(1832 – 1883). Evliliği onun güzel kadınlara bakmasını hiç engellemedi. Bir gün bir Paris sokağında, eşi Suzanne’nin yakında oturduğunun farkında olmadan, genç ve güzel bir kadının peşine düşmüştü. Karısının onu gördüğünü anlayınca yanına gitti ve büyük bir soğukkanlılıkla ”Onu sen sandım” dedi. 5.Salvador Dali (1904 – 1989). Londra’daki bir konferansa iki Rus kurt köpeği eşliğinde, eski moda bir dalgıç giysisiyle gider ve üzerine Mercedes radyatör başlığı konulmuş bir kask takar. Konuşmaya çalışır ama kaskına oksijen gitmedikçe soluk alamadığını fark eder. Dinleyiciler bunu bir oyun zanneder. Sonunda iki arkadaşı ve bir sahne görevlisi İngiliz anahtarıyla Dali’yi kasktan kurtarır. 6.Michelangelo Buonarroti (1475 – 1564). Sistine Şapeli’nin fresklerini yaparken yanında çalışan asistanların çoğu tavanın yapılmasının sürdüğü yaklaşık dört yıllık sürede işten ayrılırlar. Michelangelo, banyo yapmanın sağlığa zararlı olduğunu düşünüyordu, bu nedenle öyle itici bir kokusu vardı ki kimse uzun süre yanında çalışmıyordu. Michelangelo için çıplak erkek bedeninden daha büyük bir sanatsal güzellik yoktu. Kadın model kullanmaktan hoşlanmamak bir yana, hayatında hiç çıplak kadın görmediği de konuşulanlar arasında. Michelangelo hiç evlenmemişti, kadınlarla nadir ilişkileri de platonikti. Ömrü uzattığı gerekçesiyle cinsel perhizi savunuyordu. 7.Vincent Van Gogh (1853 – 1890). Bir felaketten diğerine sendeleyerek giden meslek yaşamı boyunca sadece bir resim sattı, sonunda intihar etti. Aşırı bunalımlıdır. Hastalıklı dönemlerinde tüpten boya yiyordu. 8.Pablo Picasso (1881 – 1973). Hayatına girip çıkan ve mahvolan kadınlardan biri olan Dora Maar, “Sanatçı olarak olağanüstüsün ama ahlaktan söz ediyorsak beş para etmezsin” demişti. Picasso’nun kadınlarla ilişkisi üzerine hikaye de, dedikodu da bol. Bir yandan çok pasaklı olduğu da biliniyor. Evleri her daim makbuzlar, kağıt yığınları, boy boy tuvaller, boş şişeler ve hatta ekmek kabuklarıyla doluydu. Kendisine küçük patikalar açarak bu yığının içinde yaşardı. Köpekler, kediler, fareler ve de bir maymun evinin olmazsa olmazlarındandı. 9.Paul Cézanne (1839 – 1906). Kendisine dokunulmasından hiç hoşlanmayan biriydi. Kimseyle tokalaşmaz, fiziksel temastan olabildiğince kaçardı. Arkadaşı ressam Émile Bernard’la bir tepede yaptıkları yürüyüş sırasında tökezleyince, aşağı yuvarlanmasını arkadaşının onu kolundan tutması engellemişti. Ama ayağa kalkar kalkmaz derhal “Kimsenin bana dokunmasına izin veremem” diyerek kurtarıcısını bırakıp gitti. 10.Michelangelo Merisi da Caravaggio (1571 – 1610). Halktan olanların kılıç taşıma yasağına karşın sürekli silahlı dolaşır, kendini kavgadan kurtaramazdı. Ciddi bir öfke kontrolü sorunu vardı. Roma polisindeki sabıka kaydı bayağı uzundu. Bunun sanatına yansımaması imkansız. Kafası kesik ya da kesilmek üzere insanları resmettiği en az 12 eseri var. Caravaggio bir resmi için işçilere bir süre önce gömülmüş bir cesedi tutarak kendisine poz vermelerini ister. İşçiler kokuya dayanamayınca cesedi bıraktıkları zaman ressam hançerini çeker ve onlardan gene önceki gibi durmalarını ister. 11.Henri Rousseau (1844 – 1910). Etkileyici, naif bir primitif ressam olarak bilinmekle birlikte, sicilinde hırsızlık ve banka dolandırmak da var. 12.Sandro Botticelli (1445 – 1510). Yeni komşusunun evinde, ressamın çalışmasını engelleyecek kadar gürültü çıkaran dokuma tezgahları vardı. Şikayeti üzerine insanların evlerinde istediklerini yapabileceği cümlesini duyan Botticelli, kendi evinin üzerine, tam komşusunun tavanına nişan almış dev bir kaya yerleştirdi. Bir daha gürültü gelirse kayayı çatıdan aşağı salacaktı. Tabii ki bu durum karşısında komşusu tezgahları kaldırır. 13.Leonardo da Vinci (1452 – 1519). Her zaman aklı başka yerde olan, dikkat yoksunu bir ressamdı. Bir işe ilgisini çok çabuk kaybedip bir projeden diğerine atlardı, çoğunu da bitiremezdi. Da Vinci’nin oyalanması onunla çalışan herkesi sinirlendirirdi. Hatta Son Akşam Yemeği’nde, Santa Maria delle Grazie başrahibi, Milano Dükü’ne işin çok uzun sürdüğüne dair şikayette bulundu. Leonardo ise Yehuda’ya uyacak kadar kötücül bir yüz bulmaya çalıştığını, ama kusursuz modeli bulamazsa kendisini şikayet eden başrahibin başını kullanacağını söyledi.
··
72 görüntüleme
Ülfet okurunun profil resmi
Beni benden aldın
Frida Kahlo
Frida Kahlo
🙈 gerçek sevgi bu demek ki 🙄
Poppyl⠀ོ okurunun profil resmi
Her haliyle farklı bir kadınmış Frida..hayat tarzı,giyimi,görünüşü,tercihleri..Ben Michelangelo Merisi da Caravaggio'ya sesli güldüm 😂
Ulinkaa okurunun profil resmi
Johannes Vermeer'in karısına üzüldüm 😂😂
Poppyl⠀ོ okurunun profil resmi
12 çocuk ta neymiş ya😂
Bu yorum görüntülenemiyor
Shirin okurunun profil resmi
Okumadan kaydettim bile 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.