Gönderi

Generallerin amacı belliydi: Bütün bozguncu grupların kökünü kazımak. Bunun için de kitlesel cinayetler işlenmişti. Sadece şüpheliler değil, çevresindekiler de katledilmişti. O sırada Buenos Aires valisi olan General Ibérico Manuel Saint-Jean’ın ünlü bir cümlesi: “Önce tüm bozguncuları öldüreceğiz, sonra işbirlikçilerini, ardından da sempatizanları; daha sonra da tarafsızları, en sonunda da korkakları.” Adam kaçırma dönemi başlıyor. Sivil giyimli askerler plakasız, yeşil renkli Ford Falcone’larla dolaşıyor. Kadınları, erkekleri, çocukları hiçbir açıklama yapmadan kaçırıyorlar. Bu durum sokakta, işyerinde, şüphelinin evinde beklenmedik bir anda gerçekleşiyor. Gündüzün veya gecenin herhangi bir saatinde. Olaya tanık olanlara ise verilen emir şu: “No te metas.” (İspanyolca,”Bu işe karışma.”) Binlerce insan bu şekilde, başkalarının zorunlu kayıtsızlığı içinde, ortadan kayboluyor. En korkuncu ise bu kaçırılan insanların yok edilme tekniği. İşkence edildikten sonra yüzlerce, binlerce subversivo’dan kurtulmak gerekiyor. Bu tekniğin adı el vuelo. Mahkûmlar başka bir cezaevine nakledilmeden önce sözüm ona aşılanıyor. Yapılan ilk uyuşturucu iğne onların tüm dirençlerini yok ediyor. Onları, sersemlemiş bir halde kargo uçağına bindiriyorlar. Mahkûmları tamamen uyutan ikinci iğne, yukarıda yapılıyor. Sonra askerler onları soyuyor, uçağın kapısını açıyor ve çıplak bedenleri Güney Atlantik’in sularına atıyorlar. Binlerce tutuklu bu şekilde ortadan kayboluyor. 2 000 metre yüksekten atılarak. Denizin yüzeyine çarparak parçalanıyorlar. Her tutukevinde haftanın birkaç günü, bu “deniz işi”ne ayrılıyor. Askerler bütün uluslararası kovuşturmalardan kurtulmak için çözüm bulduklarını düşünüyorlar. Yine de bu kayıplar, Buenos Aires’te bir isyan duygusuna neden oluyor. 1980’den itibaren öfkeli anneler çocuklarına ne olduğunu öğrenmek istiyorlar. Eğer öldülerse, en azından cesetlerini almak istiyorlar. Bu kadınlar ünlü “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) adını alıyorlar. Askerler onlara “Mayıs Meydanı Kaçıkları” adını veriyor. Her Perşembe, Casa Rosado’nun, başkanlık sarayının karşısında bıkmadan toplanıp gösteri yapıyorlar. Ve ölülerini en azından gömmek isteyen bir halkın simgesi haline geliyorlar.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.